Jacinda'nın ülkesi

Bugünden sonra Yeni Zelanda artık harika tarlaları ve çayırları ile değil, Jacinda'nın ülkesi olarak anılacak

Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, şubat ayında görevinden ayrılacağını ve bu yıl genel seçimlerde yarışmayacağını açıkladı / Fotoğraf: Reuters

Dünyanın kenarında bulunan Yeni Zelanda, en geniş meraların ve çok fazla sayıda hayvanın avantajına sahip bir ülke.

Çoban yaşamının devam ettiği ve insanların erken uyuduğu bir ülke. Tıpkı Feyruz'un 'Sûki'l Kati' ile'l Merai (Sürüyü otlaklara sür) isimli şarkısında söylediği gibi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Sessiz ve tasasız Yeni Zelanda, dünyanın en genç kadın başbakanını (37 yaşındaki Jacinda Ardern) lider olarak seçecek kadar sakindi.

15 Mart 2019'da genç Başbakan, ülkenin içinden geçtiği en zor sınavlardan biriyle yüzleşmek zorunda kaldı:

Avustralyalı bir terörist cuma namazı sırasında iki camiyi hedef alarak ibadet eden 50 kişiyi öldürdü.

Katliam, tüm halkı teröre karşı dik durmaya ve Müslüman vatandaşları korumaya çağıran ve camilerin önünde durup halka hitap eden bu genç hanım dışında dünyayı sarstı.

O günden beri Jacinda Ardern, dünyanın önemli lideri safındaki yerini alırken, ülkesi ise artık sadece otlakların efendisi değil.

Geçen perşembe, popülaritesinin zirvesindeyken, artık ülkeye daha fazlasını sunamayacağı için 7 Şubat'ta iktidardan ayrılacağını açıklayarak yeniden tarihe geçti:

Depo boş ve politikacılar da herkes gibi yorulur. Artık devam edecek enerjim yok.


Ardern şimdi 42 yaşında. Dünya politikacıları 100 yaşlarına yaklaştıklarında bile liderlik pozisyonlarına akın ediyorlar.

Amerika ve Avrupa'da seçim savaşları yırtıcı kuşların avlanması gibi yaşanıyor.

Sonra birdenbire güzel bir şok ve asil bir itiraf:

Yorgunum ve görevlerimi yapamayacak durumdayım; devam edemeyeceğim.


Politikada asil ruhlar nadir bulunur. Özel bir şekilde, onuru ne kadar küçük düşürülmüş olursa olsun, hiçbir ruh siyasi tutkularının üzerinde değildir.

Politikalar yüzünden savaşçılar, kabileler ve milletler yükselir, hayatlar dağılır, nesiller heba olur.

Politikacılar, geride bıraktıkları kurbanların sayısını, yas tutanların sayısını, aç insanların sayısını umursamadan, mevzilerine tutunarak sefalet ve yoksulluğu yayarlar.
 


Jacinda Ardern'in ne bir erkek ne de bir kadın olarak görülemeyeceği bir bölgedeyiz. İnsanlar her zaman topraklarında yer bulamayabilirler.

Kaderlerinde başka ülkelerde evsizlik ve kamplarda aşağılanmalar vardır.

Jacinda Ardern unutulan ve otlakları ile tanınan ülkesinde bir hükümdardı.

Ardından iki tarihi ana tanık oldu. Erkeklerin gösteremeyeceği cesareti sergiledi.

Bunlardan ilki, terörizme karşı dimdik durduğunda iken ikincisi elinden gümüş bir yüzük çıkarmışçasına en yüksek güç mertebelerini terk ettiğindeydi.

Bugünden sonra Yeni Zelanda artık harika tarlaları ve çayırları ile değil, Jacinda'nın ülkesi olarak anılacak.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU