Yapıcıoğlu'ndan ittifak açıklaması: "Biz kendi adaylarımızı Meclis'e gönderelim de ne olursa olsun" durumunda değiliz

Zekeriya Yapıcıoğlu, "Bir ittifak içerisinde yer alabiliriz ama bu ne pahasına olursa olsun seçim barajından dolayı 'Biz kendi adaylarımızı Meclis'e gönderelim de ne olursa olsun' durumunda değiliz" dedi

Fotoğraf: HÜDA PAR

Şanlıurfa'ya ziyarette bulunan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, basın toplantısı düzenledi. 

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yapıcıoğlu, Erdoğan'ın Mısır ve Suriye ile ilgili açıklamalarını değerlendirdi.

Yapıcıoğlu, "Elbette Sisi, oradaki meşru yönetime darbe yapmış olup, onu devirmiş bir darbecidir. Beşar Esad, tıpkı babası Hafız Esad gibi halkına zulmeden zalim bir yöneticidir; fakat onların bu zalimliği ya da darbeciliği onlarla ilişkilerin bütün bütün koparılması sonucunu doğurmalı mı? Bu ayrıca cevaplanması gereken bir sorudur. Bizim bu meseleye yaklaşımımız şudur. Hükümet oradaki insanların çektikleri zulümlerin hafiflemesine neden olacak, yol açacak şekilde, oraya götürecek bir şekilde ilişki kurması olabilir, olumludur; ama hiçbir şey olmamış gibi ve oradaki zalim yönetimlerin zulümlerini azaltma sonucunu doğurmayacak ilişkilerin bir faydası olmayacaktır. Hükümete çağrımız, bu ilişkileri kurarken en azından oradaki insanların nispeten de olsa kısmen de olsa rahatlamalarını temin edecek bazı şartları öne koyması ve bu yönetimleri o anlamda bir adım da olsa iyiye doğru veya zulümden uzaklaştırmaya doğru geriye çekmeye zorlamasıdır" dedi.

"HÜDA PAR halk ittifakı içerisindedir"

Yapıcıoğlu, partisinin bir ittifakta yer alıp almayacağına yönelik soruya şu yanıtı verdi:

An itibariyle HÜDA PAR'ın herhangi bir partiyle veya herhangi bir ittifak ile var olmuş bir anlaşması yok. Şu anda HÜDA PAR halk ittifakı içerisindedir. Aslında ikisinin de anlamı birbirine yakındır. Şu anda biz herhangi bir partiyle ya da ittifakla anlaşmaya varmış değiliz.

Bizde bir ittifak içerisinde yer alabiliriz ama bu ne pahasına olursa olsun seçim barajından dolayı 'Biz kendi adaylarımızı meclise gönderelim de ne olursa olsun' durumunda değiliz. 2018 seçimlerinde de bu şartlar vardı ama HÜDA PAR herhangi bir ittifakta yer almadı. Bu, 'bundan sonra da hiçbir ittifakta yer almayacaktır' demek değildir. Alabilir ama şartlar elverişliyse, uygun görürsek değerlendirmeler yapıp ona göre bir karar veririz. Karar verdiğimizde de bunu halkımıza izah ederiz. Basın aracılığıyla milletimize duyururuz, gizli kapaklı iş yapmayız. 

"Anayasada illa bir vatandaşlık tanımının olması gerekmiyor"

Anayasadaki vatandaşlık tanımını eleştiren Yapıcıoğlu şöyle devam etti:

Anayasada illa bir vatandaşlık tanımının olması gerekmiyor. Temel hak ve hürriyetlere çok politik bir vurgu yapılmalı. Temel hak ve hürriyetler sağlam bir şekilde teminat altına alınmalı. Bugünkü Cunta Anayasası gibi anayasa değil 'ama yasa' olmamalı. Hakları tarif edip 'bu haklar vardır ama şu şartlar olduğunda kesilir biçilir' denmemeli. Temel hakları düzenleyen maddelerin sonuna madde ya da fıkra getirilebilir. Devletin bu temel hakları korumak, bütün vatandaşları eşit bir şekilde bu haklardan yararlanmasını temin etmek; devletin amacı ve varlık sebebidir. Aynı zamanda meşrutiyet sebebidir. Böyle bir fıkra ya da madde ile hem vatandaşlık tanımıyla ilgili bu komik durumdan çıkmış oluruz hem de o temel haklara çok daha güçlü vurgu yapmış oluruz.  Bazıları 'Türkiye Cumhuriyeti Devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır'  diye bir teklif getirdi. Bu şu demektir; 'arkadaşlar anayasa yazalım bütün elmalar elmadır, bütün portakallar portakaldır.' Böyle bir anayasa maddesi olmaz. Bugünkü tanımıyla da vatandaşlık tanımı sıfırdır. Her ne kadar birileri 'etnik bir vurgu değildir' dese de aslında bu etnik bir vurgu olduğu çok yaygın bir kanaat olarak toplum arasında mevcuttur.  Eğer bu madde tartışılıyorsa bunun tartışılmasının azaltılacağı bir konumu olmalıdır.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU