Ayıp olmuyor mu?

İsmail Müftüoğlu Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Ak Parti'nin temel düşüncelerine uyduğunu zannetmediğimiz birisinin bakan yapılması, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a olan saygı sebebiyle, efkâr-ı umumiye nezdinde açık bir şekilde eleştirilmedi.

Ancak Derya Yanık'ın absürt açıklamaları, Ak Parti içinde ciddi huzursuzluklara sebebiyet vermiş bulunmaktadır. 

Buna rağmen, bahis konusu bakan, ladini açıklamalardan bir türlü vazgeçmemiş, adeta Ak Parti tabanına meydan okumaya devam etmektedir.

Aslında bu tayin sebebiyle, Ak Parti tabanda ziyadesiyle oy kaybına uğramıştır.

Ama bakan yıllarca mücadele veren insanları dikkate almadığı gibi, bildiğini okumaya elan devam etmektedir.

Bakan, bu minnetsiz tutumunu, onu bakanlık koltuğuna taşıyan güçten almaktadır.

Yoksa üretken olduğu için değildir. Bizim partilerin iç işlerine yön vermek gibi bir niyetimiz yoktur. 

Ancak malum Bakanın tavırları, geçmişte ve günümüzde yaptığı açıklamalar sebebiyle inanan insanları üzdüğü için, bu hal bizi de ilgilendirmektedir.

Medyada yer alan konuşmaları gün geçtikçe şiddetini artırmaktadır. Geçmişten günümüze can alıcı noktalara bir göz atacak olursak;

1- Eskiden Fethullah Gülen'e iltifatkâr açıklamaları, hoca diyerek onore etmesi bilindiği gibi, 2013-2014 yıllarında FETÖ ile ilgili Twitter'da yaptığı paylaşımlarla taraftarlarını serdengeçti ilan ettiği de bilinmektedir. 

2- 17 Kasım 2014 tarihinde Atatürk'le ilgili paylaşımında, "Keşke mümkün olsaydı dini tümüyle tasfiye" demek suretiyle, manevi değerlere hiç önem vermediğini açıkça ortaya koymuştur.

3- 16 Ağustos 2015 tarihinde mevcut hükümeti destekleyen MHP genel başkanı için "çapsız" demesine rağmen, hâlâ bu hükümet içinde görev yapması, ayıp olmuyor mu?

4-Bakanlığa gelir gelmez, koruma evinde kalan çocukları efkâr-ı umumiyeye lanse etmesi, hukuka ve vicdana aykırı olup, en büyük yanlışlarından birisidir.

5- Geçen yazımızda detaylı ifade ettiğimiz üzere 'Büyük Aile Yürüyüşü' ile ilgili açıklaması da büyük bir talihsizliktir.


Bu açıklamalarına rağmen, hâlâ bu bakanın makamda kalması, aklın alacağı iş midir?

Zira bu bakan, milletin milli ve manevi değerlerine dikkat etmeden, elan konuşmaya devam etmektedir.

Sayın Bahçeli de, bu bakana karşı sesini henüz çıkartmamaktadır. Bir nevi çapsızlık iddiasını kabullenmiş durumdadır. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ayrıca bu bakan, her konuşmasında önce Ak Parti tabanını, sonra da milleti rencide etmektedir. Ak Parti içinde bunca kültürlü, saygın hanımefendiler varken, Sayın Cumhurbaşkanının bu seçimi, maalesef alkışlanabilecek bir tasarruf değildir.

Makamlara ehliyetli insanları taşımak gerekirken, paraşütle iniş yapanların makamlarla taltif edilmesi, elbette ki onaylanabilecek bir anlayış değildir.

Sadece birinin hatırına yapılan bu tasarruf, asla Ak Parti tabanında makes bulmamıştır.

Zira Derya Yanık'ın bu makama atanması sebebiyle, Ak Parti'nin o gün tabanda oy kaybı, kanaatimizce yüzde 3'dür.

Bunun dikkate alınmaması ve hâlâ o bakanın görevine devam etmesi değil, görevine son verilmesi gerekir. 

Ak Parti teşkilatının, ev ev dolaşarak topladığı oyları, bu bakan için erimesine seyirci kalması, elbette düşünülemez.

Bu bakan 'yere bakan, yürek yakan'ın, nerede, ne zaman Ak Parti için çalıştığı cai sualdir. Emek vermeden sayeban olmak buna denir. 

Sonuç olarak:

-    Ak Parti tabanını ve milleti memnun etmek için, bu bakan derhal görevinden alınmalıdır.

-    Bu bakanın görevinden alınması, kaybedilen oyların yeniden geri dönmesine neden olacaktır.

-    Emeği geçenler varken, emek sarf etmeden bunları makamlara taşıma vebali muciptir. Bu vebalden birinci sorumlu da Sayın Cumhurbaşkanıdır. 

-    Bu vebalden kurtulmak için, Sayın Cumhurbaşkanı, tekrar ifade edelim ki, onu derhal görevden alarak, milleti soluklandırmalıdır.  

      
Kalın selametle.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU