Türkiye'nin Libya ile imzaladığı hidrokarbon mutabakatı gerginliğe neden oldu

Memet Aksakal Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Twitter

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, pazartesi günü Trablus'ta yaptığı açıklamada, Türkiye ile Libya arasında hidrokarbon mutabakatı muhtırası imzalandığını açıkladı.

Açıklamadan sonra hem Libya'dan hem de bölge ülkelerinden itirazlar geldi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'dan oluşan bir Türk heyeti 3 Ekim Pazartesi günü Libya'ya günübirlik bir ziyarette bulundu.

Heyetin Trablus'ta Libya Ulusal Birlik Hükümeti yetkilileri ile yaptığı görüşmelerden sonra Libya Ulusal Birlik Hükümeti Dışişleri Bakanı Necla Menguş ile Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ortak bir basın toplantısı düzenledi.

Çavuşoğlu basın toplantısında, Türkiye ile Libya arasında hidrokarbon alanında mutabakat muhtırası imzalandığını açıkladı.


Türkiye'nin Libya Temsilciler Meclisi ve Meclis'in atamış olduğu Ulusal İstikrar Hükümeti'nden habersiz; sadece başkent Trablus bölgesini kontrol eden Dibeybe hükümeti ile hidrokarbon mutabakatı imzalaması, Libya'da ve bölgede yeni bir gerginliğe neden oldu.

Libya'da, Temsilciler Meclisi ve Başağa hükümeti bu mutabakatın yasal olmadığını açıklarken; Yunanistan ve Mısır, Dibeybe hükümetini Libya'nın meşru hükümeti olarak görmediklerini belirtti.

Libya Temsilciler Meclisi Sözcüsü Abdullah Bleihik bir açıklama yaparak, "Dibeybe hükümetinin imzaladığı bu mutabakatın Libya devleti için bağlayıcı olmayacağını" söyledi.

Meclis adına açıklama yapan Bleihik, "Uluslararası anlaşmalar ve mutabakat muhtıraları devlet başkanı ve meclis başkanı ile yapılır. 24 Aralık 2021'de görev süresi sona ermiş Dibeybe hükümeti ile imzalanan herhangi bir anlaşma veya mutabakat zaptı, yasadışıdır. Yasal bir hükümet olmayan Dibeybe hükümeti ile yapılan hiç bir anlaşmanın Libya halkı ve devleti için bir bağlayıcılığı yoktur" dedi.

Meclisin başbakan olarak atadığı ama geçen yıl aralıkta görev süresi biten Dibeybe'nin istifa etmemesi nedeniyle Trablus'ta göreve başlayamayan Fethi Başağa da "süresi bitmiş ve gayri meşru olan Dibeybe hükümetinin Türkiye ile imzaladığı mutabakat muhtırasının yasal ve geçerliliği olmadığını" ifade etti.

Hükümetinin bu mutabakatı şiddetle reddettiğini söyleyen Başağa, bu mutabakatın Libya'nın istikrarını tehlikeye atacağını savundu.

Başağa, açıklamasının devamında şunları kaydetti:

Özellikle Libya'da ve genel olarak bölgede güvenlik ve barışı tehdit eden bu ihlallere uygun şekilde yanıt vermek için ulusal, bölgesel ve uluslararası ortaklarla doğrudan istişarelere başlayacağım.


Yapılan açıklamalara bakılınca, Dibeybe hükümeti ile yapılan imzalanan mutabakatın yangından mal kaçırır gibi alelacele yapıldığı anlaşılıyor.

Bu mutabakatı Libya tarafında kimin hazırladığı da belli değil. Mutabakatın açıklandığı basın toplantısına katılan Dışişleri Bakanı Necle Menguş, mutabakatın içeriğini tam bilmediğini söyledi.

Libya Petrol Şirketi'nin de bu mutabakattan haberi olmamış.

Birkaç ay önce tartışmalı bir şekilde Dibeybe tarafından Libya Ulusal Petrol Şirketi'nin başkanlığına atanan Ferhat Bengdara, Twitter'da bir açıklama yaparak Türkiye ile imzalanan mutabakatı kabul etmeyeceklerini söyledi.

Bengdara, açıklamasında, "Libya petrol ve gazı ile ilgili Ulusal Petrol Şirketi çerçevesi dışında herhangi bir antlaşmanın imzalanmasını şiddetli şekilde kınıyoruz. Libyalıların geçim kaynaklarını ve tek gelir kaynaklarını etkileyen herhangi bir anlaşmayı kabul edemeyiz, Başsavcının derhal müdahale edeceğini ve failleri sorumlu tutacağını umuyorum" dedi.

Dibeybe'nin Türkiye ile yapılan mutabakatını destekleyen Müslüman Kardeşler'in Libya'daki adamı olarak bilinen Halid Mişri'nin başkanlığını yaptığı 145 üyeli Libya Devlet Yüksek Konseyi'in 73 üyesi de bu mutabakatı onaylamayacaklarını açıkladı.
 

1.jpg
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Libya Dışişleri Bakanı Necle Menguş, mutabakatı imzaladı / Fotoğraf: Twitter

 

Yunanistan ve Mısır Dışişleri Bakanları, Dibeybe liderliğindeki geçici Libya hükümetinin Türkiye ile enerji mutabakat zaptı imzalama konusundaki meşruiyete sahip değil

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, 3 Ekim Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Mısırlı mevkidaşı Sameh Shoukry ile Libya'daki son gelişmeler hakkında görüştüğünü belirtti.

Dendias, "İkimiz de söz konusu mutabakatı imzalamak için Libya Ulusal Birlik Hükümeti'nin meşruiyeti olmadığını düşünüyoruz" dedi. Dendias, bu konuda istişarelerde bulunmak için 9 Ekim Pazar günü Kahire'yi ziyaret edeceğini söyledi.

Avrupa Birliği (AB) de konu ile ilgili yazılı bir açıklama yayımladı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Avrupa Birliği'nin, bu mutabakat muhtırası üzerindeki tutumunun Aralık 2019'da Avrupa Konseyi tarafından açıkça belirtilmiş ve değişmediğini hatırlatır: 2019 Türkiye-Libya Mutabakat Muhtırası üçüncü Devletlerin egemenlik haklarını ihlal ediyor, Deniz Hukuku ile uyumlu değil ve üçüncü Devletler için herhangi bir hukuki sonuç doğurmaz. Yeni anlaşma henüz kamuoyuna açıklanmadı. İçeriği hakkında daha fazla açıklamaya ihtiyaç vardır. Bölgesel istikrara zarar verebilecek eylemlerden sakınılmalıdır.


Türkiye'nin Libya'daki Dibeybe'yi desteklemesi ve muhtemel sonuçları

Türkiye'nin Libya'da Temsilciler Meclisi ve diğer yasal kurumları yok sayarak Dibeybe hükümeti ile mutabakat imzalaması, meşruluğu tartışmalı Dibeybe hükümetini Libya'nın tek yasal temsilcisi olarak kabul etmek ve Türkiye'nin iki taraf ile de görüşerek sürdürdüğü denge siyasetine de son verip Dibeybe'yi desteklemek anlamına geliyor.

Türkiye'nin Libya'daki siyasi krizde tarafını seçmesinin, hem Libya'da hem de uluslararası düzeyde yeni sonuçlar doğurması kaçınılmaz görünüyor.

Çavuşoğlu'nun Libya ile hidrokarbon mutabakatı imzalandığını açıklamasından sonra Temsilciler Meclisi Başkanı Akila Saleh ve Ulusal İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa, ilk kez açık bir şekilde Türkiye'ye karşı konuştular ve Türkiye'yi direk Libya'nın istikrarını bozmakla suçladılar.

Dibeybe'nin Türkiye'nin desteğini arkasına alarak konumunu güçlendirmeye çalışması, Mısır'ı da ciddi şekilde rahatsız ediyor.

Libya hükümeti olarak Başağa hükümetini destekleyen Mısır, Başağa hükümetinin Arap ülkeleri tarafından Libya'nın yasal hükümeti olarak tanınması için girişimlerde bulunacaktır.

Bir iki ülke dışında tarafsız olarak görünen AB de bu konuda Başağa hükümetini destekleyebilir.

Görev süresi bittiği halde istifa etmemekte direnen Dibeybe, Libya'daki silahlı milisleri dağıtıp düzenli ordu oluşturmak yerine, yeniden bir iç savaşı ihtimaline karşı hazineden milyonlarca dolar harcayarak kendine bağlı milis güçleri oluşturdu.

Dibeybe, bu milis güçleri ve Türkiye'nin Libya'da bulundurduğu Suriyeli paralı askerlerin desteğine güvenerek Libya'yı tek adam olarak yönetmek istiyor.

Dibeybe'nin bu tutumu Libya'yı her geçen gün yeniden bir çatışma ortamına yaklaştırıyor.


Libya yeniden çatışma ortamına dönerse bu sefer daha çok kan dökülür çünkü daha önce Dibeybe hükümetinden önceki Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni destekleyen milis gruplarının bir kısmı şimdi Başağa'yı destekliyor. Bu gruplar Trablus'un yakınlarında aynı bölgelerde bulunuyor. Böyle bir durumda Mısır da Libya'ya müdahale eder.

Trablus'un tamamını bile kontrol edemeyen Dibeybe'nin böyle bir savaştan galip çıkma şansı yok ama gücü kaybederse yaptığı yolsuzluklardan yargılanacağını bildiği için savaşı göze alabilir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU