Ev sinemasından vizyona bu hafta: Daralan tekinsiz bir üçgende üç kişi; Ela ile Hilmi ve Ali

Mehmet Erduğan, Independent Türkçe için bu hafta çevrim içi platformlarda ve sinema salonlarında gösterime girecek filmler ile "Festival ajandası"nı kaleme aldı

Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali'nde izlediğim ulusal filmler arasında benim favorim ve gönlümde yatan en iyi film, Adana İzleyici Ödülü'nü kazanan, Çiğdem Sezgin'in ikinci uzun metrajlı filmi "Suna" olsa da festival jürisinin oylarıyla Altın Koza En İyi Film Ödülü'nü Ziya Demirel'in ilk uzuın metrajlı filmi "Ela ile Hilmi ve Ali" filmi kazandı.

Bir pandemi dönemi sineması olan ve çoğunlukla bir apartmanda, bir dairede, dört duvar içinde geçen farklı kuaşaklardan üç kişinin hayatlarındaki sıkışmışlık hikayesi izleyicilerini 90'lı yılların sonuna doğru götürüyor.


Daralan tekinsiz bir üçgende üç kişi; Ela ile Hilmi ve Ali

Yönetmen: Ziya Demirel / Oyuncular: Ece Yüksel, Serkan Keskin, Denizhan Akbaba, Ozan Çelik / Süre: 102 dakika
 

 

2015'te Cannes'da Altın Palmiye için yarışan ve İstanbul, Ankara ve Malatya film festivallerinde "En İyi Kısa Film" seçilen "Salı" ile tanıdığımız yönetmen ve senarist Ziya Demirel'in ilk uzun metraj filmi "Ela ile Hilmi ve Ali", ilk gösterimini 41'inci İstanbul Film Festivali'nde yapmış, bu festivalden de "En İyi Senaryo", "En İyi Kadın Oyuncu", "FIPRESCI" ve "Mansiyon" ödülleiyle dönmüştü.

Bu sene tüm temel ödüllerin bir filmde toplanmış olması filmin çok iyi olmasından değil de yarışan diğer filmlerin zayıflığından kaynaklandığını düşündürten 29'uncu Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali'nde "En İyi Film" ve "En İyi Yönetmen" de dahil olmak üzere toplam yedi dalda ödül kazanarak festivale damgasını vuran "Ela ile Hilmi ve Ali" adlı bu film; farklı yaşlara ve dünyalara sahip Ela, Hilmi ve Ali'nin karanlık, kışkırtıcı ve kara mizahı bol hikâyesini anlatıyor.
 

 

Genelllikle iyi bir filmin ilk on beş dakikada izleyicisini yakalaması onu içine çekmesi beklenir, ama doğrusunu söylemek gerekirse, Ela ile Hilmi ve Ali'yi izlemeye başladığımda ilk on beş dakika boyunca içimden oflayarak, "Bu mudur yani!" diye sıkıntı içinde söylenerek ve bu filmi nasıl bitireceğimi düşünerek geçirdim.

Ancak sabırlı izleyicisini ödüllendiren bu film ilk yarım saatine geldiğinde ilginç bi şekilde karanlık bir hale dönüşmeye başladığında nihayetinde beni de içine çekmeyi başardı.
 

 

Filmi özetlemek gerekirse; yılların matematik hocası Hilmi, kendinden yaşça küçük eşi Ela'yı üniversite sınavına hazırlarken, apartman görevlisinin ikidir sınıfta kalan on beş yaşındaki oğlu Ali'ye de arada matematik çalıştırmaktadır.

Ancak yaşları ve dünyaları farklı bu üç kişi bir süre sonra yalnızlıklarına merhemi birbirlerinde ararken, sınırların kalktığı ve gittikçe daralan tekinsiz bir üçgenin içinde kendilerini sıkışmış bir halde bulurlar.
 

 

Oyunbaz ilişkilerin gerilimi

Film, bir evin salonunda, üniversiteye hazırlık aşamasındaki genç bi kızın aldığı özel bir dersle başlar.

Öğretmen geometri testindeki soruların cevaplarını kontrol edip bazı açıklamalar yaparken genç kızın aklının derste olmadığı anlaşılır; o sırada genç kızın dikkat dağıtan bir iştahla ısırdığı eriğin suyu çıplak kolundan test kağıtlarının üzerine süzülerken kaçamak bakışlarını genç öğrencisinden alamayan kırklı yaşlarındaki öğretmende tuhaf bir arzunun doğduğu hissedilir.

Bir süre sonra, aralarındaki ilişkinin bir öğretmen-öğrenci ilişkisinden daha fazlası olduğunu öğrendiğimiz bu arzu ve gerilimin birbirine karıştığı ilişkide tüm sırlar ve detaylar yavaş yavaş ortaya çıkarken Ela ile Hilmi adındaki bu ikilinin dünyasına apartman görevlisinin oğlu Ali de eklenir.
 

 

Hilmi, bu oyunbaz iki genci sınavlara hazırlamak için onlara ders verirken arkasından başka işlerin döndüğü, çocukça oyunların oynandığı ama diğer taraftan da kimliklerin birbirine karıştığı ve üçlünün arasındaki çatışmanın giderek yükseldiği bir ortam oluşur.

Karakterlerin arasındaki ilişkiyi deşifre etmek için acele etmeyen ve bu yüzden de izleyicinin bazı şeyleri yavaş yavaş keşfetmesine izin veren filmin olay örgüsü ilerleyip karakterlerin iç dünyası ortaya çıktıkça kuşak farkının yanı sıra travma ve matemin de bu karakterlerin hayatını nasıl etkilediği daha anlaşılır bir hal alır.
 

 

Her şeye rağmen

Ama benim favori filmim olmamasına rağmen festival jürilerinin gerekçeli kararlarında da belirttikleri üzere; tabu sayılabilecek unsurları cesur bir şekilde ele alan "Ela ile Hilmi ve Ali" belki yokluktan festivallerde ödülleri topluyor olsa da tek bir mekânda geçmesine rağmen hikayesini tekdüzeliğe düşmeden sonuna kadar merakla sürdürebilen, oyuncu yönetiminden mekân kullanımına, kamera dilinden içerik ve biçim uyumuna varıncaya kadar filmin tüm unsurlarını ustalıklı bir şekilde bir araya getiren ve hatta fantezi ile gerçeklik duygusunu birbirine harmanlayarak oyun yoluyla bir evren kurmaktan aldığı zevki izleyicisine de hissettirebilen yönetmenlik becerisi dikkate değerdir.
 

 

Bir ilk film olmasına rağmen, bir evin içine kapatılmışlık duygusuyla o evi bozarak oyun haline getirmekle birlikte içindeki bedenleri ve cinselliği kıstırılmışlık ve oyunla bir arada düşünen, eril bakışla kurulan cinselliğin genç kadınların bedenleri üzerinde kurduğu tahakkümü bozarak cinselliği yenilikçi bir dil ve bakışla anlatabilen "Ela ile Hilmi ve Ali" bütün bu unsurları minimalist bir biçimde bir araya getirerek izleyicisine aktarmayı başarmaktadır.

Son derece içsel çatışmalardan beslenen minör bir hikâye ile alışılagelmiş kadınlık ya da erkeklik rollerini ve beklentilerini sorgulatarak seyircinin de yerleşik beklentileriyle oynayan senaryosu şaşırtıcıdır.
 

 

Sinemadaki eril bakışı bozguna uğratan ve yönetmenin anlatmak istediği hikâyeye uygun evreni kurmasına yaptığı katkı, filmin anlatısına uygun renk ve mekân tasarımı ve bütün bunların filmin minimalist biçimini destekleyecek bir biçimde dengeleyen sanat yönetimi takdire şayandır.

Riskli bir karakteri çekincesiz ve başarıyla oynarken genç kadınların dünyasına dahil olmamızı sağlayan Ela karakteri; başarılarıyla gurur duyan ama konfor alanından çıkma cesareti olmayan ve çevresindekilerle normal bir ilişki kurmakta zorlanan hatta gerçeklerle yüzleşmekten her zaman korkan Hilmi karakteri ile erkeklere, ergen oğlan çocuklarına biçilmiş erkeklik rollerini ters düz ederek tekinsiz bir üçgenin bir köşesi olmayı kusursuz bir şekilde başaran Ali karakteri bu filmi ilginç kılmayı başarmaktadır.


Haftanın diğer filmleri

Birbirinden farklı filmlere ev sahipliği yapan sinema salonları farklı türlerden merakla beklenen yerli ve yabancı filmleri sinemaseverlerin beğenisine sunarken çevrimiçi dijital platformlar da vizyona girememiş en yeni filmleri izleyiciyle buluşturmaya devam ediyor.

Vizyonda yer alan filmlerin yanı sıra "Aşk Engel Tanımaz", "Issız Ev", "Jurassic World: Hâkimiyet", "Köşk-ü Ammar", "Masumlar", "Mutlu Oyuncak Dükkânı" ve "Şerr-i Cin" gibi filmler bu hafta vizyonda kendine yer buluyor.


Aşk Engel Tanımaz

Yönetmen: Nurettin Özel / Oyuncular: Ömer Aslan, Kardelen Saray, Tevfik Cemal İnceoğlu, Banu Bakikuşağı Çabar, Emin Özbek, Hakkı Balcı / Süre: 96 dakika
 

 

Sevilmediğiniz yerde kral olmaktansa, sevildiğiniz yerde uşak olun daha iyi…


Skypic Film dağıtımı ve Taşkent Film iş birliğiyle vizyona giren, bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Aşk Engel Tanımaz; çöp toplayarak geçinen Ömer ile tekerlekli sandalyede hayatını sürdüren Hürrem'in başından geçenleri anlatıyor.

Hürrem küçük yaşta tekerlekli sandalyeye mahkûm olmuş bir genç kız, Ömer ise atanamamış genç bir öğretmendir.

Her ne kadar birisi tekerlekli sandalyede, diğeri de sokaklarda çöp toplayarak hayatını kazansalar da aralarında bir dostluk oluşur ve doktorlar iyileşme ihtimalinin çok düşük olduğunu söylese de Ömer, spor hareketleri yaptırarak Hürrem'i tekrar yürütebileceğini düşünür.

Bu süre içinde ne Hürrem'in tekerlekli sandalyede olması ne de öğretmen Ömer'in sokaklarda çöp toplayarak ayakta kalmaya çalışması aşklarına engel olmaz.

Böylelikle yürüme engelli bir genç kızın beden eğitimi öğretmeni olan bir genç tarafından spor egzersizleri ile yürütmeye çalışırken birbirlerine duydukları sevgi aşka dönüşür.

Üstelik "Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz" Rus atasözünü doğrulayarak Hürrem iyileşir ve koltuk değnekleri ile ayağa kalkarak yürüme yeteneğini yeniden kazanır.

Sokak çöpçülüğünden mafya işlerine bulaşarak köşeyi dönmüş olan Hürrem'in babası ise bu aşka karşıdır hatta yürümeye başlayınca, babası Hürrem'i zengin dostları arasından çıkan bir talibe vermeye kararlıdır.

Bu yüzden babası bu aşka karşı çıkınca Hürrem ve Ömer kaçarak evlenmek zorunda kalır.

Yıllar boyunca bunu sindiremeyen ve çiftin peşine adam takıp kızını bulmaya çalışan Rıza Bey günün birinde onların izini bulunca, artık bir kızları olan ve kurdukları işlerini büyüten iki aşığın hayatı da sonsuza değin değişir.


Aşkların En Sevimlisi

Yönetmen: Filip Zylber / Oyuncular: Anna Próchniak, Michal Czernecki, Iwo Rajski, Piotr Rogucki, Monika Krzywkowska, Katarzyna Zielinska, Grzegorz Warchol, Wasyl Wasylik, Kamil Szeptycki, Maria Czerepinska, Tobiasz Wiercichowski, Mikolaj Bogusz, Leszek Piskorz, Kamil Studnicki, Jakub Gasowski, Ina Sobala, Robert Gulaczyk, Tomasz Schimscheiner, Matt Malecki, Tomasz Drabek, Jakub Rutkowski, Dorota Pomykala, Tadeusz Lomnicki, Krzysztof Górecki, Adam Szyszkowski, Bartlomiej Nowosielski, Piotr Lukaszczyk, Zuzanna Bargielowska, Ewa Kolasinska, Krzysztof Bochenek, Dorota Ruskowska, Agnieszka Mandat, Bogdan Brzyski, Tomasz Augustynowicz, Maja Barelkowska, Weronika Warchol, Anna Kozlowska, Angelika Wójcik, Dustin Kerls / Süre: 108 dakika
 

 

Bazen her şeyi yavaşlatmak ve hayata farklı açılardan bakmak gerekebilir…


Netflix'in Polonya Yapımı Aile Filmleri kategorisinde gösterime giren Heart Parade (Parada Serc) adlı, izleyicisini iyi hissettiren bu romantik komedide; köpeklerden korkan, kariyer odaklı bir kadın, işinden olmamak için gittiği Krakow'da oğlu ve köpeğiyle birlikte yaşayan yakışıklı bir dul erkekle tanışır.

"Modern" olmaya çalışan birçok yeni filmden farklı olarak bu film, Varşova'nın güzelliği ve sakinliğiyle izlieyicisini etkilerken, komik ve zıt karakteriyle olay örgüsünde yürekleri ısıtan bir kimya kurmayı başarır.


Barış Ağaçları

Yönetmen: Alanna Brown / Oyuncular: Eliane Umuhire, Charmaine Bingwa, Ella Cannon, Bola Koleosho, Tongayi Chirisa, Jamal Akakpo, Evan Alex, Victor Kamwendo, Maurice Mack, David Yusel Madison, Tarnue Massaquoi, Brian Mganga, Philip Michael, Omono Okojie, Kondwani Phiri, Sallieu Sesay, Sekou Sirleaf, Zack Yanni / Süre: 97 dakika
 

 

Kimse kimseden üstün değildir…


Tarihin sayfalarını kana bulayan gerçek bir trajediden esinlenilerek çekilen ve Netflix'in Bağımsız Filmler kategorisinde gösterime giren Trees of Peace adlı bu dramatik filmde; Ruanda'daki soykırım sırasında kapana kısılan ve saklanan dört kadın, farklı geçmişlere sahip olmalarına rağmen güçlü bir kız kardeşlik bağı kurar.

1994 yılının nisan ayında Ruanda'da bir soykırım patlak verince çok sayıda insan hayatını ve yakınlarını kaybeder.

Bu süre içinde hayatta kalmaya çalışan Ruanda halkı, siyasi liderlerin şımarık tartışmaları yüzünden her şeyini yitirirken, Tutsi soykırımı da her geçen saatte daha şiddetli ve yıkıcı bir hal alır.

Bu sırada, normal şartlarda karşı karşıya olacak dinlere, inançlara ve yaşam tarzlarına sahip farklı geçmişlerden gelen, birbirinden farklı hayatlar yaşayan dört kadın soykırımdan kaçıp hayatta kalabilmek için bir arada durmak zorunda kalır.

Az bilinen bir gerçeği kadrajına alan film, insanlık tarihinin bu karanlık döneminde kapana kısılmış bu dört kadının acılarını, direncini ve mücadelesini gözler önüne seriyor.


Bayrak Günü

Yönetmen: Sean Penn / Oyuncular: Mitchell McCormick, Tom Anniko, Dylan Penn, Regina King, Addison Tymec, Katheryn Winnick, Cole Flynn, Sean Penn, Beckam Crawford, Jadyn Rylee, Rick Skene, Josh Brolin, Bailey Noble, James Russo, Dale Dickey, Hopper Penn, Norbert Leo Butz, Marina Stephenson Kerr, Jeremy Koz, John B. Lowe, Stephanie Sy, Nigel Fisher, Blake Taylor, Adam Hurtig, Jamie Ashton, Eddie Marsan, Olatunbosun Amao, Junko Bailey, Megan Best, Angel Bhathal, Destini Boldt, Scott Cloney, Gabriel Daniels, Ryan DeLong, Ryder Dueck, Christianna Dupas, Brennan Easton, Morgan Easton-Fitzgerald, Danika Frederick, Terry Hamel, Alicia Johnston, Jim Kirby, Hannah Krostewitz, Crystal Magian, Cindy Myskiw, Steve Pacaud, Lorrie Papadopoulos, Cameron Patterson, Averie Peters, Allan Rheubottom, Marjorie Roden, Billy Smith, Britney Smith, Cliff Sumter, Britney Waldron, William Whyte / Süre: 109 dakika
 

 

İnsanın umut edebileceği en güzel şey geride güzel bir şey bırakmaktır; kendi yaptığı bir şey…


İlk gösterimini gerçekleştirdiği Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarışan ve şimdi beIN CONNECT'in Polisiye Filmler kategorisinde gösterime giren Flag Day adlı bu, gerçek bir hayat hikâyesini ekranlara getiren film; babasına hayran olan genç bir kızı ve bu babanın aslında Amerika'nın en büyük kalpazanlarından biri oluşunu anlatmaktadır.

Jennifer'ın babası John kızına dünya hakkında, sevgi ve mutluluk hakkında her şeyi anlatmaktadır ve onu bu ideallerle büyütür.

Sevgi ve huzur içerisinde büyüyen Jennifer için babası her şey demektir, ancak zaman hızla geçmekte ve Jennifer aslında hiçbir şeyin babasının gösterdiği gibi olmadığını anlamaya başlamıştır.

Üstelik bu genç kızın henüz farkına varamadığı şey babasının çok büyük bir dolandırıcı olduğudur.

Ancak Jennifer yavaş yavaş büyümektedir ve babasına sorular da sormaya başlamaktadır, John için en zorlu an ise kızının ona ne iş yaptığını sorduğu andır.

Günün birinde Jennifer, her şeyine hayran olduğu sevgi dolu ve ilgili babasının, ikili hayat yaşayarak, aslında çok büyük bir kalpazan ve banka soyguncusu olduğu gerçeğini öğrenir.

John, Amerika'nın en büyük ikinci kalpazanıdır ve zamanında tam 22 milyon dolar sahte para piyasaya sürmüştür.

Fakat John sonunda yakalanır ve Jennifer için gerçeklere olan hızlı yolculuğu da başlamış olur.

Normal bir hayat süren ve her şeyin normal olduğunu düşünerek ömrünün çoğunu geçiren Jennifer, babası hakkında gelişen bu ani ve acı dolu gerçeklerle yüzleşip bir insanın neden normal bir iş bulup çalışmak yerine geçimini sağlamak için büyük bir suç batağına girmeyi tercih ettiğini sorgularken babasının tutuklanmasının ve babası hakkındaki gerçeklerin ortaya çıkmasından sonra depresyona girer.

Jennifer, babasına neden diye sorduğunda, babası, benim yerimde olmadığın sürece bunu anlayamazsın, der, fakat bu cevap Jennifer için yeterli değildir.

Ancak Jennifer için zorlu dönem henüz daha başlamamıştır çünkü John hapis hayatına dayanamaz ve hapisten kaçar.

Sonrasında filmin en dramatik anlarında John bir yandan polisten kaçarken, diğer yandan da kızının kendisini affetmesi için mücadele eder.

"Flim-Flam Man" kitabından beyazperdeye uyarlanan ve gerçek bir hikâyeyi merkeze alan yapımın hem başrolü hem kamera arkası usta oyuncu Sean Penn'e emanet.


Ben & Jody

Yönetmen: Angga Dwimas Sasongko / Oyuncular: Chicco Jerikho, Rio Dewanto, Hana Malasan, Aghniny Haque, Muzakki Ramdhan, Luna Maya, Yayan Ruhian, Reza Hilman, Ruth Marini, Yayu A.W. Unru, Arswendy Bening Swara, Bebeto Leutually, Ari Lesmana, Fariz Alfarazi, Ricky Saldian, Muhammad Aga, Aufa Assagaf / Süre: 114 dakika
 

 

Tarımsal çatışmalar, köylülere uygulanan şiddet, kolluk kuvvetlerinin suistimalleri ve ortaya çıkan toplumsal hareketler…


Netflix'in Kitaplardan Uyarlanan Endonezya Yapımı Dramalar kategorisinde gösterime giren Ben & Jody (Filosofi Kopi 3) adlı bu filmde; iki yakın arkadaş, yasa dışı olarak ağaç kesen ve çiftçilerin topraklarına el koymaya çalışan tehlikeli bir şirkete karşı savaşan bir grup köylüyle iş birliği yapar.

Ben, Filosofi Kopi'den ayrılmaya karar verdiğinden beri memleketinde yaşamakta ve arazileri kapitalist bir şirket tarafından ele geçirilen çiftçi gruplarını aktif olarak savunmaktadır.

Aynı zamanda Jody, yakında piyasaya sürülecek olan yeni bir Kahve Felsefesi konsepti için hazırlıklarını yapmaktadır.

Lansman etkinliği öncesinde, katılması planlanan Ben aniden ortadan kaybolur, bu yüzden Jody, Ben'i bulmak için yola koyulur.

Ben'i kurtarmak isterken direniş halindeki bazı köylülerle karşılatıklarında Tubir liderliğindeki yasa dışı keresteci çetelerine karşı ölüm kalım maceralarıyla karşı karşıya kalırlar.


Biz Kimiz: Amerika'da Irkçılık Tarihi

Yönetmen: Emily Kunstler, Sarah Kunstler / Oyuncular: Josephine Bolling McCall, Gwen Carr, Tiffany Crutcher, Carolyn Payne, Jeffery Robinson, Tami Sawyer / Süre: 117 dakika
 

 

Amerika Birleşik Devletleri tarihine dürüst bir bakış…


Netflix'in Sosyal ve Kültürel Belgeseller kategorisinde gösterime giren Who We Are: A Chronicle of Racism in America adlı bu belgeselde; sivil hakların bir savunucusu olan Avukat Jeffery Robinson, kişisel anekdotları, röportajları ve şok edici ifşaatları bibirine harmanlayarak, kölelikten modern ırk sonrası Amerika mitine kadar Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Siyah karşıtı ırkçılığın keskin bir zaman çizelgesini çiziyor.

Amerika'nın nasıl inşa edildiği hakkında yeni bir şeyler öğrenmek isteyenlerin ufkunu açacak ve daha derin araştırma yapmaları için onlara ilham verecek olan bu belgesel, ortaya koyduğu gerçeklerle izleyicisini rahatsız ederken toplum için gerekli olan eğitici bir ders özelliğini de üzerinde taşıyor.


Breaded Life

Yönetmen: Biodun Stephen / Oyuncular: Lateef Adedimeji, Bimbo Ademoye, Dior Adiele, Bisola Aiyeola, Karen Ajimobi, Victor Akintunde, Uduoghene Alakpa, Oluwaseyi Awolowo, Esther Ayopo, Nkechi Blessing, Funny Bone, Ada Ebere, Timini Egbuson, Amuda Eko, Izilein Emmanuel, Kayode Freeman, Babatunde Isaac, Lizzy Jay, Rufus Kayode, Jide Kosoko, Tomiwa Kukoyi, M.C. Lively, Tina Mba, Bolanle Ninalowo, David Odunayo, Dubem Osungade, Monalisa Stephen, Helen Udeji / Süre: 120 dakika
 

 

İç açıcı, komik, yaratıcı, kesinlikle zaman ayırmaya değer!..


Netflix'in Nijerya Yapımı Dramalar kategorisinde gösterime giren Breaded Life adlı bu filmde; annesiyle sürekli çatışan sorumsuz bir genç bir gün uyandığında yerel bir ekmek satıcısı dışında çevresindeki hiç kimsenin onu tanımadığı bir dünyada kendisini bulur.

Hayatındaki herkes gizemli bir şekilde onu unutunca, bu zengin genç adam, onu tanıyan tek kişiden, yerel ekmek satıcısından yardım istemek zorunda kalır.


Centauro

Yönetmen: Daniel Calparsoro / Oyuncular: Àlex Monner, Begoña Vargas, Abraham Pérez Fernández, Édgar Vittorino, Carlos Bardem, Sebastian Ciontescu, Anderson Brian González Montoya, Dollar Selmouni, Big Lois, Patricia Vico, Ruben Cortes, Guillermo Múñoz Torres, Rubén Santiago Cortés, Pedro Casablanc, David Cruz Barje, Adrián Garín, David Haack, Eliana Saenz / Süre: 89 dakika
 

 

Her motorcu yarışçı olmak için doğmaz…


Jeremie Guez'in romanından uyarlanan ve Netflix'in İspanya Yapımı Aksiyon ve Macera Filmleri kategorisinde gösterime giren Centauro adlı bu filmde; oğlunun annesinin kartele olan borcunu kapatmak isteyen bir Motor Şampiyonası yarışçısı, uyuşturucu kuryesi olur ve profesyonel olma şansını da hayatını da tehlikeye atar.

Maceraperest Rafa hayatı oldukça iyiye giden bir motosiklet yarışçısıdır.

Rafa son dönemlerde oldukça fazla pratik yapmakta ve yaklaşan seçmeler için de sürekli çalışmaktadır.

Eğer yarışa seçilir ve kazanırsa Rafa artık profesyonel bir motosiklet yarışçısı olacaktır, ancak Rafa'nın kötü aile ilişkileri bir kez daha bu genç yarışçının büyük tehlikelerin içine girmesine sebep olacaktır.

Rafa ile karısı Natalia ayrıdırlar ama eski karısından bir oğlu olan Rafa yine de onlarla oldukça içli dışlıdır.

Sürekli oğlunu görmeye giden Rafa sonunda Natalia'nın başının dertte olduğunu anlar; Natalia bir uyuşturucu karteline yüklü bir miktar para borçlanmıştır ve bu borcunu da ödeyecek durumda değildir.

Dans ederek hayatını sürdüren ve oğluna bakmayan Natalia bu sefer boyundan büyük bir sorunla karşı karşıyadır.

Bu yüzden de devreye Rafa girer ve oğlunun annesini ne olursa olsun bu yükten kurtarmak ister.

Uyuşturucu karteli ile konuşmaya ve bir anlaşma yapmaya giden Rafa'ya kartel eğer onlar için zaman zaman uyuşturucu taşırsa ve bazı para teslimatlarını yaparsa eski karısının borçlarını sileceklerini söyler.

Bunun üzerine Rafa artık gündüzleri bir motosiklet yarışçısı ve geceleri de kartelin özel kuryeliğini yapmaya başlar, fakat Rafa kartele bir kere girildiğinde çıkışın imkânsız olduğunu henüz anlamamıştır.


CBI 5: The Brain

Yönetmen: K. Madhu / Oyuncular: Mammootty, Kaniha, Dileesh Pothan, Swasika Vijay, Soubin Shahir, Sudev Nair, Kottayam Ramesh, Malavika Menon, Asha Sharath, Anoop Menon, Mukesh, Renji Panicker, Saikumar, Jagathi Sreekumar, Jayakrishnan, Prathap Pothen, Chandhunath G. Nair, Santhosh Keezhattoor, Ansiba, G. Suresh Kumar, Ramesh Pisharody, Alexander Prasanth, Azees Nedumangad, Arjun Nandakumar, Idavela Babu / Süre: 162 dakika
 

 

Her şey şüphe etmekle başlar…


Netflix'in Hindistan Yapımı Gerilim Filmleri kategorisinde gösterime giren CBI 5: The Brain adlı bu heyecanlı filmde; bir siyasi liderin ani ölümü, polisi karmaşık bir vakayla karşı karşıya bırakınca bu gizemi çözmek, başarılı dedektif Sethurama Iyer'e düşer.

"CBI" serisinin bu beşinci filminde ünlü oyuncu Mammootty, unutulmaz karakteri Sethurama Iyer ile yeniden izleyicinin kaşısına çıkıyor.


Cehennemden Gelen Müzik

Yönetmen: Pablo Aragüés / Süre: 84 dakika
 

 

Müzik yapmaya çalışan iki arkadaş…


Netflix'in İspanya Yapımı Müzik Belgeselleri kategorisinde gösterime giren Four Points (Cuatro Puntas. Música desde abajo) adlı bu ilham verici film; yeni bir albüm kaydederken Frutas y Verduras ve Melancrónico ile ün kazanan Raúl namı diğer "La Cofia" ve José namı diğer "El Dos"u kadrajına alıyor.

Yirmi yıldır sahnelerde olan Raúl ve José, cehennemde ya da yüksek sularda albüm kaydeden iki arkadaştır.

Son albümlerini bitirirken ve birinin onu duyacağından emin değilken, sadece müzik yapmaya devam etmek istiyorlar.

Don

Yönetmen: Cibi Chakravarthi / Oyuncular: Sivakarthikeyan, Priyanka Arulmohan, S.J. Suryah, Samuthirakani, Soori, Aadhira Pandilakshmi, Radha Ravi, Munishkanth, Kaali Venkat, Sivaangi Krishnakumar, Dheena, Thanus Karan Swamy, Devan, Hriju Dhibar, Karthikesh, Lallu, Pandiarajan, Sharath Ravi, Bala Saravanan, Subbalakshmi / Süre: 165 dakika
 

 

Dünyadaki herkes kendisini keşfedene dek başkasının hayatını yaşar…


Netflix'in Hindistan Yapımı Tamilce Filmler kategorisinde gösterime giren ve üniversiteden evliliğine kadar bir gencin hayatını konu alan Don adlı bu komedi filminde; hayattaki amacını arayan, aklı bir karış havadaki bir üniversite öğrencisi, kampüs hayatına alışmaya çalışırken despot babasıyla ve aşırı kuralcı bir profesörle uğraşır.


Escobar'ı Öldürmek

Yönetmen: David Whitney / Oyuncular: Paul Donnelly, Christian Jenner, Diego Landaeta / Süre: 93 dakika
 

 

Pablo Escobar gücünün zirvesindeyken paralı askerler tarafından ona karşı düzenlenen suikast girişiminin anlatılmamış hikayesi…


Sadece Pablo Escobar'ın hayatını değil daha çok onu ele geçirmek için verilen savaşa tanık olacağınız, Netflix'in Gerçek Suç Belgeselleri kategorisinde gösterime giren Killing Escobar adlı bu sürükleyici belgesel; eski SAS ajanı Peter McAleese'in kötü şöhretli uyuşturucu karteli lordu Pablo Escobar'a suikast yapma kritik görevini ayrıntılarıyla anlatıyor.

Tam adı Pablo Emilio Escobar Gaviria olan Pablo Escobar dünyanın tanıdığı en büyük uyuşturucu karteli olan Meddellin Kartelinin de kurucusudur ve bilinen tüm kurumlar tarafından narko terörist ünvanını alan ilk kişidir.

Ancak Pablo Escobar, 2 Aralık 1993 yılına kadar muhteşem bir operasyon sürdürmeyi başarmış ve tüm dünyaya kafa tutmuş bir kartel lideridir ve bu yüzden de onu yakalamak normal bir operasyondan daha çok bir savaşa dönüşmüştür.

Pablo Escobar'ı öldürmek ya da ele geçirmek için düzenlenen dev operasyon suç tarihinde bir adamı ele geçirmek için harcanan en büyük masrafa sahiptir.

Bu operasyona harcanan para ile toplamda 3 bin adamı tetikçiler tarafından öldürtmek mümkündür, ancak kimse Pablo Escobar gibi birini öldürmek bir yana yakınına dahi yaklaşamamaktadır.

Zamanında dünya listesinde yedinci en zengin kişi olan Pablo Escobar'ın serveti öldüğü dönemde 2019 enflasyon verilerine oranlanınca yaklaşık 59 milyar dolar gibi bir rakam ortaya çıkmaktadır.

Pablo Escobar'ın bu denli zengin olmasının sebebi ise diğer uyuşturucu baronlarını kendi kartelinde toplaması ve dünya kokain pazarını da kendi adı altında tekelleştirmesidir.

Bu tekelleştirme yaklaşımı ise dünya uyuşturucu ticaretinde bir devrim özelliği taşımaktadır.

80'lerden 1991 yılına kadar kendi kurduğu kartelin lideri olan Pablo Escobar o döneme kadar korkunç işler gerçekleştirmiştir.

Güney Amerika ile Amerika Birleşik Devletleri'nde uyuşturucu ağları oluşturan, Kolombiya Devleti'ne savaş açan, siviller dâhil olmak üzere bu bölgede hem güvenlik güçlerine hem de kamu çalışanlarına bombalı ve silahlı eylemlerde bulunmaktan kaçınmayan Pablo Escobar sadece bu dönemde 4 bin kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur.

Buna rağmen M-19 türünde yasa dışı bulunan örgütler ve hatta Küba içinde kara para aklayan Pablo Escobar muhteşem bir kartel ordusu ile korunmaktaydı.

Ancak dev bir operasyon çoktan Pablo Escobar için hazırlanmıştı ve şimdi de sıra bu operasyonu başlatmaktaydı.


Home2Home

Yönetmen: Dennis Kailing / Süre: 111 dakika
 

 

Bir bisiklet ile belirsizliğe doğru yapılan eşsiz bir yolculuk…


Netflix'in Gezi ve Macera Belgeselleri kategorisinde gösterime giren Home2Home adlı bu film; 761 günde gezegenin çevresini dolaşmak için 6 kıtada 41 ülke üzerinden 43 bin 600 km (27 bin mil) seyahat eden Dennis Kailing'in hikayesini anlatıyor.

Bisikletle seyahat etme deneyimi olmamasına rağmen, yirmi dört yaşındaki Almanyalı "Seni ne mutlu eder?" sorusundan yola çıkarak derinlere atlayarak bir cevap bulmak için yola çıkar ve güzergahı boyunca bisikletini her zaman doğuya doğru sürer.

Yalnız seyahat eden, ancak nadiren yalnız kalan çünkü macera bisikleti seven bu genç adam, şimdiye kadarki ilk bisiklet yolculuğunda dünya çapında 27 bin mil yol kat ederken her kesimden insanla karşılaşır ve bu da ona sıradan turistlerin nadiren deneyimlediği içgörüler edinmesini sağlar.

Pek çok insan iyi organize edilmiş her şey dahil turu severken, böylesi bir bisiklet turu, belirsizliğe doğru yapılan bir yolculuktur ancak belirsizlikte en büyük macera gizlidir.

Dennis seyahati boyunca yavaş yavaş bunun farkına varıyor.

Home2Home, nefes kesici manzaraların ve iyi bir mizahın yanı sıra, uzun bir bisiklet yolculuğunun tatsız yanlarını da gösteriyor: Güney Amerika'nın And Dağları'nda bitmeyen yağmur, Myanmar'daki altın pagodalar arasındaki hastalık ve sonsuz genişlikte yalnızlık…

6 kıtada 41 ülkede 43 bin 600 kilometre boyunca gezegenimizin çevresini dolaştıktan sonra Dennis, iki yıl önce doğuya doğru yola çıktığı yere batıdan geri dönüyor.

Ve sonunda, "Seni ne mutlu eder?.." sorusuna biraz daha yaklaşıyor.


Issız Ev

Yönetmen: Dave Franco / Oyuncular: Dan Stevens, Alison Brie, Sheila Vand, Jeremy Allen White, Toby Huss, Connie Wellman, Chunk, Anthony Molinari, Amity Bacon, Chase Barker, Conor Barker, Kylie Barker, Bryant Brown, Andrew Buchanan, Briana Hutchens, Douglas Jones, Madison McCabe, Keloe Cordeta, Christina Day, Elizabeth Droughtry, Tara Dukeshire, Bryan Flobery, James Higgins, Nathan L. Smith, Miriam Talus, Stephanie Voelckers, Stella Medina, Ovania Mosley, Gonzalo Ochoa, Sarah Oliveras, Jovani Ridler, Megumi Sasaki, Darcie Choate, Bo-Mandela Cordeta / Süre: 88 dakika
 

 

Hiçbir şey gerçekten yaşayabileceğinizi hissettiğiniz bir olaydan daha korkutucu değildir…


TME Films dağıtımı ve iş birliğiyle vizyona giren, bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan The Rental adlı bu yapım gerilim ve korku türünü ucuz korku hilelerinden öteye taşıyarak; hafta sonu kaçamağı yapmak için bir ev kiralayan iki çiftin başına gelen korkunç olayları konu ediyor.

Hem herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği hem de benzersiz bir şekilde tüyleri diken diken eden film, güven, gözetleme ve önyargı temalarını ve büyüyen paylaşım ekonomisinin hayatı kolaylaştırma iddiasıyla güvenliği nasıl ihlal ettiğini inceliyor.

Filmi özetlemek gerekirse; uzun bir çalışma sezonunun ardından Charlie, Michelle, Josh ve Mina, okyanus manzaralı, medeniyetten uzakta bir ev kiralayıp bir hafta sonu tatili yapmak isterler.

Tam da hayallerindeki evi bularak kiralarlar ve heyecanla yola çıkarlar.

İki kardeş olan Charlie ve Josh, nihayet birlikte vakit geçirecekleri için çok mutludur, Charlie'nin karısı Michelle ise bu tatilin uzun zamandır hayalini kurduğu için oldukça sabırsızdır.

Öte yandan Josh'ın sevgilisi ve Charlie'nin iş ortağı olan Mina ise ev sahibi ile yaşadığı sürtüşmeden dolayı biraz keyifsizdir.

Bu tatil için büyük hayalleri olan ekip, ev sahibinin onları karşıladığı andan itibaren bir tuhaflık sezerler, ancak hiçbir şeyin keyiflerini kaçırmasına izin vermemek için bunu pek de önemsemezler, ta ki bu keyifsizlikler artık görmezden gelinemeyecek bir hal alana dek.

Çünkü muhteşem bir tatil hayaliyle yola çıkan dörtlüyü bu evde çok tatsız sürprizler beklemektedir.

Okyanus kıyısında kaçamak yapan iki genç çift, ilk bakışta mükemmel gözüken kiralık evlerinin sahibinin onları gözetliyor olabileceğinden şüphelenmeye başlar.

Çok geçmeden kutlama amaçlı bu hafta sonu gezisi uğursuz bir havaya bürünür, en derin sırlar açığa çıkar ve dört eski arkadaş birbirlerini hiç görmedikleri bir gözle görmeye başlar.

AirBNB'nin kurucusu daha önce yaptığı bir açıklamada; "İnsanların yatak odaları, banyoları gibi en mahrem alanlarının fotoğraflarını herkese açık olarak yayınladığı bir web sitesi oluşturmak istiyoruz, bu mahrem alanlar insanlar evinize uğradığında genellikle kapalı tuttuğunuz türden odalar. Bundan sonra insanlar tamamen yabancıları internet üzerinden evlerinde uyumaya davet edecekler. Çok büyük olacak!" der.

Dünya hiç olmadığı kadar bölünmüş durumda ve kimse birbirine güvenmiyor, yine de sadece çevrimiçi birkaç olumlu yoruma güvenerek bir yabancının evinde kalmaya ikna olabiliyoruz.

Bu durumun, bu dünyadaki gerçek korkulara dokunabilecek bir gerilim filmi için mantıklı bir başlangıç noktası olabileceğini düşünen ve ev paylaşımı hakkındaki kendi paranoyasından ilham alan Dave Franco'nun yönetmenliğe adım attığı bu rahatsız edici ve sofistike gerilim filmi yalnızca çevrimiçi birkaç olumlu eleştiriye dayanarak tamamen yabancı insanlara isteyerek güvendiğimizde neler olabileceğini izleicisine gösteriyor.

Bu öyle bir korku ki farkına bile varmadan size sokuluyor ve film bittikten çok sonra da sizinle kalıyor, öyle ki şimdiye kadar kaldığınız her kiralık ev hakkında dönüp bir daha düşünmenize neden oluyor.


Jennifer Lopez: Halftime

Yönetmen: Amanda Micheli, Sam Wrench / Oyuncular: Jennifer Lopez, Ben Affleck, Adam Blackstone, Kim Burse, Ana Carballosa, Parris Goebel, Elaine Goldsmith-Thomas, Hamish Hamilton, Ricky Kirshner, Christy Lemire, David López, Lupe López, Benny Medina, Johanna Sapakie, Lorene Scafaria, Shakira, Kevin Teasley, Donatella Versace, Anna Wintour, Christopher Appleton, George Clooney, Laura Dern, Jimmy Fallon, Kathie Lee Gifford, Tom Hanks, Jimmy Kimmel, David Letterman, Emme Muñiz, Max Muñiz, Conan O'Brien, Rosie O'Donnell, Keke Palmer, Julia Stiles, Constance Wu / Süre: 95 dakika
 

 

Harika bir sanatçı olmanın bir parçası da fakında olmaktır…


Netflix'in Biyografik Belgeseller kategorisinde gösterime giren Halftime adlı bu samimi belgeselde; 80 milyon albüm satışı bulunan dünyaca ünlü süperstar Jennifer Lopez, çok yönlü kariyeri ve gözler önünde bir hayat sürmenin beraberinde getirdiği baskı hakkında konuşuyor.

Jennifer Lopez'in bir ikon olmasını sağlayan azim ve kararlılığını gözler önüne seren ve süperstarın hayatının ikinci yarısını simgeleyen film, Latin kökenli bir kadın, anne ve sanatçı olarak, Jennifer

Lopez'in hayatına derinlemesine bir bakış sunuyor.


Jurassic World: Hâkimiyet

Yönetmen: Colin Trevorrow / Oyuncular: Chris Pratt, Bryce Dallas Howard, Laura Dern, Sam Neill, Jeff Goldblum, DeWanda Wise, Mamoudou Athie, Isabella Sermon, Campbell Scott, BD Wong, Omar Sy, Justice Smith, Daniella Pineda, Scott Haze, Dichen Lachman, Kristoffer Polaha, Caleb Hearon, Freya Parker, Alexander Owen, Ahir Shah, Elva Trill, Teresa Cendon-Garcia, Manuela Mora, Bastian Antonio Fuentes, Jasmine Chiu, Varada Sethu, Ben Ashenden, Enzo Squillino Jr., Glynis Davies, Mo Brings Plenty, Emilie Jumeaux, Aisling Sharkey, Joel Elferink, Elan Ross Gibson, Cokey Falkow, Dimitri ‘Vegas' Thivaios, Eleanor Tata, Joe Azzopardi, Lynn Hunter, Ben Cooke, Cathleen Summers, Patrick Loungway, Michael Bendib, Yasmine Bouabid, Aleks Alifirenko Jr., Fileena Bahris, Luigi Boccanfuso, Ross Donnelly, Jane Douglas, Liam Edwards, Michael Kodi Farrow, Joseph Aston Grant, Sarah Guerin, Metin Hassan, Lillia Langley, Robin Lee, Tyrone Love, Pino Maiello, Kenny-Lee Mbanefo, Milo McDowell, Bernardo Santos, Sam Shoubber, Indy Singh, James Travis, Truman Tremblay, Clyde Vassallo, Sean Vassallo, Gjee Wade II, Ash Watson, Kelly William, Julie Williamson / Süre: 147 dakika
 

 

Tüm dünyayı kapsayan cesur ve nefes kesici yeni bir macera…


UIP Filmcilik dağıtımı ve iş birliğiyle vizyona giren, bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Jurassic World Dominion adlı bu sevilen Jurassic World serisinin devam filmi; ikinci film sonunda tutuldukları yerden dünyaya yayılarak hayatta kalmayı başaran dinozorlarla insanların tarihte ilk defa bir arada yaşadığı bir dönemi anlatıyor.

"Dominion", Nublar'ın yok edilmesinin dört yıl sonrasında geçiyor; dinozorlar artık tüm dünyada insanlarla birlikte yaşıyor ve avlanıyor.

Bu hassas denge, geleceği yeniden şekillendirecek ve insanların artık tarihin en korkunç yaratıklarıyla paylaştıkları gezegeni uç yırtıcılara bırakıp bırakmayacaklarını belirleyecek.

Seriye keşfedilmemiş topraklar, hiç görülmemiş dinozorlar, tehlikeli aksiyon ve şaşırtcı görsel efektlerin eklendiği bu bölümde, iki nesil ilk kez bir araya gelirken, izleyicisine Jurassic Devri'nin destansı sonunu deneyimleme fırsatı sunuyor.


Kabuki Ustası

Yönetmen: - / Oyuncular: Oyuncu Kadrosu, Matsuya Onoe, Toma Ikuta, Kangyoku Nakamura, Kuniya Sawamura, Tsutanosuke Ichikawa, Kikuji Onoe, Tokumatsu Onoe, Takamatsu Onoe, Matsumushi Onoe / Süre: 169 dakika
 

 

Kabuki'nin geleneksel sanatını daha fazla araştırmanıza ve incelemenize olan ilginizi ateşleyecek bir performans…


Netflix'in Japonya Yapımı Dönem Filmleri kategorisinde gösterime giren Kabuki Akadousuzunosuke adlı bu film ile kabuki oyuncusu Matsuya Onoe imzalı "Idomu" serisinin bu son oyununda Toma Ikuta, ilk kez bir kabukide rol alıyor ve çocukluk arkadaşı, köklü kabuki oyuncusu Onoe Matsuya II ile birlikte sahne alıyor.

Bu sahne performansında, Akado Suzunosuke ve Tatsumaki Rainoshin adındaki iki kılıç ustası becerilerini test etmek ve geliştirmek için Edo şehrine vardıklarında başkentteki hava kasvetlidir ve iki arkadaş kısa süre sonra Taira no Masakado adında insanüstü güçlere sahip kötü bir adam tarafından yönetilen gizemli bir şeytani suçlu grubuna karşı bir çatışmaya girmek zorunda kalır.

1950'li yıllarda yazılmış aynı adlı bir mangadan uyarlanan ve iki genç kılıç ustasını kadrajına alan "Akadousuzunosuke" adlı bu yeni oyun Ağustos 2021'de Tokyo'daki Honda Tiyatrosu'nda kaydedildi.


Karmaşık

Yönetmen: Fabien Martorell / Oyuncular: Langley Kirkwood, Tessa Jubber, Bonko Khoza, Zoey Sneedon, Vuyo Dabula, Mpho Sebeng, Siphesihle Vazi, Samke Makhoba, Thami Buti / Süre: 99 dakika
 

 

Irkçılıktan, rüşvete kadar birçok sınırda gezen hassas konuyu anlatan gerçekçi bir film…


Netflix'in Güney Afrika Yapımı Sosyal Konulu Dramalar kategorisinde gösterime giren Collision adlı bu sert filmde; yolsuzluğa bulaşmış bir iş adamı ve sosyetik eşinin, kızlarını kötü şöhretli bir suç baronundan kurtarmak için yirmi dört saatleri vardır.

Johan Greser iş yerinde terfi almak üzere olan eski bir askerdir ve her ne kadar mutlu bir yaşama sahip olsa da asi kızı Nicki bir tülü onu dinlememekte ve tasvip etmediği mahallelerde dolaşmaktadır.

Hatta kızı Nicki o kadar ileri gider ki Johan Greser'ın asla kabul etmediği siyahi bir gençle de arkadaş olur.

Johan Greser kızının gidişatını beğenmediği için onu bir süre bu ortamdan uzaklaştırmak ister ve annesi ile bir tatile çıkması için kızına emir verir.

Bir aylık uzun bir tatil sonrasında Nicki'nin kendine geleceğini düşünen Johan Greser çok yanılmaktadır çünkü kızı bu tatile gitmemekte kararlıdır.

Fakat Johan Greser, şirketi ile ülkenin sürekli güç kazanan gece kulübü sahibi arasında bir anlaşmazlık çıktığında ve kızının da bu anlaşmazlığın tam ortasında kalmasıyla olacaklardan korkmaya başlar.

Eski asker babanın korktuğu ise kısa süre içinde başına gelier ve kızı Nicki bu güçlü kulüp sahibi tarafından kaçırılır.

Şimdi ise kimsenin beklemediği bir şekilde Johan Greser kızını bulmak ve onu sağ kurtarmak için gözünü karartarak büyük bir savaşa girmek ve bu tehlikeli kişilerden Nicki'yi kurtarmak için büyük bir mücadele vermek zorundadır.


Köşk-ü Ammar

Yönetmen: Osman Moustafa / Oyuncular: Zafer Altun, Seçkin Zenginler, Burçak Kabadayı, Ebru Emre, Hasan Pehlivanoğlu, Esra Erdemir, Kutsal Kaynak, Sezen Uçar, Pınar Karahan, Oğuzhan Yılmaz, Hakan Gergeroğlu / Süre: 78 dakika
 

 

Ortaya çıkmak için zamanını bekleyen hapsolmuş kötülükler…


CGV Mars Dağıtım ve Lotus Film iş birliğiyle vizyona giren, bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Köşk-ü Ammar; bir reklam ajansının ofis olarak kiraladığı köşkte yaşanan olayları konu ediniyor.

Bir prodüksiyon şirketi, kirası uygun olan bir köşke taşınır, çalışanlar bir yandan taşınmaya çalışırken bir yandan da akşamki kutlamaya hazırlanmaktadır.

Yeni iş yerlerine girdikleri an onları bahçedeki mezar taşları ve bekçi Allahverdi karşılar, bahçesindeki mezar taşları ve yaralı yüzlü bekçi gündelik dertleri ve akşamki eğlence ile meşgul olan çalışanları huzursuz etse de patron bu taşınma işinden oldukça memnundur.

Kutlama vakti geldiğinde çalışanlar, patronları yasaklamış olmasına rağmen içki içmeye başlayınca köşkte hareketlenmeler başlar.

İçkiler açılınca, çalışanların uygunsuz davranışları korkunç olayların başlamasına neden olur; köşkte hapsolmuş kötülükler ortaya çıkar ve korkunç olaylar ardı ardına gelişir.

Kaçmaya çalıştıklarında ise dışarı çıkamazlar, dışarıdakiler de içeri giremez.

Dikkatler şüpheli davranışlar sergilemekte olan bekçiye çevrilir ancak tehlike düşündüklerinden çok daha büyüktür.


Masumlar

Yönetmen: Eskil Vogt / Oyuncular: Rakel Lenora Fløttum, Alva Brynsmo Ramstad, Sam Ashraf, Mina Yasmin Bremseth Asheim, Ellen Dorrit Petersen, Morten Svartveit, Kadra Yusuf, Lisa Tønne, Irina Eidsvold Tøien, Marius Kolbenstvedt, Kim Atle Hansen, Nor Erik Vaagland Torgersen, Birgit Nordby, Georg Grøttjord-Glenne / Süre: 117 dakika
 

 

Hayal gücünüze musallat olacak tedirgin edici bir hikâye…


Cannes Film Festivali'nin Belirli Bir Bakış seçkisinde prömiyerini yaptıktan sonra Başka Sinema dağıtımı ve Bir Film iş birliğiyle vizyona giren, bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan The Innocents (De uskyldige) adlı bu Norveç ve İsveç ortak yapımı filmde; kalabalıklara uyum sağlayamayan karakterlere özel bir ilgisi olan Vogt, dış dünya ile yüzleşirken kişisel bir etik anlayışı geliştirmeye zorlanan gençlik halini ele alıyor.

Yetişkinleri çocukların dehşet verici gizli dünyalarına davet eden bu film, Kuzey'in aydınlık yaz mevsiminde geçiyor.

Filmde parlak bir Nordik yazında, on bir ve dokuz yaşlarındaki iki kız kardeş, Ida ve Anna, aileleriyle birlikte yeni bir eve taşınırlar.

Anna otistiktir ve konuşmamaktadır, ancak yeni arkadaşı Aisha ile telepatik olarak iletişim kurmaya başladığında, aileleriyle birlikte yeni taşındıkları sitede edindikleri yeni arkadaşlarının garip doğaüstü güçleri olduğunu öğrenen iki kız kardeş kendilerini etraflarında gelişen tehlikeli olayların merkezinde bulurlar.

İskandinav kültürünün sanatsal mirasının merkezinde yer alan peri masallarından ilham alan yönetmen, fantastik boyutu kadar ahlaki boyutu da önemli olan alegorik bir anlatımla karşımıza çıkıyor.

Bu orijinal ve sürükleyici doğaüstü gerilimde, oyun zamanı tehlikeli bir hal alıyor.


Moneyboys

Yönetmen: C.B. Yi / Oyuncular: Kai Ko, Chloe Maayan, Yufan Bai, J.C. Lin, Qiheng Sun, Yan-Ze Lu, Daphne Low, Mu Chen, Teng-Hui Huang, I-Hsiung Lin / Süre: 120 dakika
 

 

Çin'deki eşcinsel seks işçilerinin samimi bir portresini çizen çekici, tehlikeli ve hassas bir hikâye…


MUBI'nin Onurlu ve Önyargısız: LGBTQ+ Filmler kategorisinde gösterime giren Moneyboys adlı bu filmde; büyük şehirde seks işçiliği yaparak geçinen Fei, parasını almakta hiçbir sorun görmeyen ailesinin eşcinselliğini kabul etmediğini anlayınca boşluğa düşer.
Bunun üzerine kalbi kırık bir şekilde ailesinden koparak yeni bir başlangıç yapmaya çalışır.

Hou Hsiao-hsien'in şiirselliği ile Michael Haneke'nin mesafeli ve soğuk tarafsızlığını harmanlayan C.B. Yi'nin cesur çıkış filmi, büyük şehir yaşamının neon ışıklı melankolisiyle yüklü.


Mutlu Oyuncak Dükkânı

Yönetmen: H. Sinan Güngör, Semih Turalı / Oyuncular: Elif Gizem Aykul, Hakan Coşar, Elifcan Kamiloğlu, Duygu Biçer, Oytun Yücel, Hakan Bozbey, Mehmet Akif Yardımcı, İbrahim Bildir / Süre: 80 dakika
 

 

Hem çocukların hem de animasyon tutkunlarının beğenisini kazanacak bu yapımda oyuncaklarla dolu bir dünya macera izleyicisini bekliyor…


CJ ENM dağıtımı ve Outline Animation Studios ile TRT Çocuk iş birliğiyle vizyona giren, bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Mutlu Oyuncak Dükkânı; bir oyuncak dükkanında hayatını sürdüren Kıpır'ın, yolunu kaybetmiş bir başka oyuncak Zıpzıp Tavşan'a evine geri dönebilmesi için yardım etmesini konu ediniyor.

Sakin seyreden bir sonbahar gününde aniden ortaya çıkan bir fırtına sonucu Zıpzıp Tavşan (Alyanak) adlı bir oyuncak Mutlu Oyuncak Dükkânı'nın çatısında mahsur kalır.

Hayat tüm sıradanlığıyla devam ederken Kıpır, dükkânın çatısında mahsur kalan bu oyuncağı fark eder.

Kıpır, Zıpzıp Tavşan'ı çatıdan kurtarırken dükkandaki diğer oyuncaklar da hemen organize olarak Kıpır'ın yardımına koşarlar ve bu sırada oyuncağın sahibinden ayrı kalarak kendisini burada bulduğunu öğrenirler.

Bunun üzerine Kıpır onu sahibine kavuşturmak için bir plan hazırlar, ancak diğer oyuncaklar yuvalarını terk etmek istemez, bu yüzden de herkes uyurken Zıpzıp Tavşan'ı uyandırarak kaçmaya karar verir.

Amacı, ertesi gün pazara gidecek oyuncakların durduğu kutuya gizlice girerek dükkândan kaçmaktır fakat işler ters gider ve yanlışlıkla diğer tüm oyuncakları da kutuya hapseder.

Sabah olunca Pofu, Alyanak, Çilli, Fistan ve diğerlerinin satılmak üzere şehir pazarına gittiklerini fark eden Kıpır'ın geriye yapacak tek bir şeyi kalmıştır; arkadaşlarını kurtarmak.

Böylece Kıpır önde Zıpzıp arkada şehrin dört bir yanını dolaşır ve macera başlar.

Kaybolmuş oyuncağın sahibine kavuşması için planlar yapan Kıpır'ın planları ters gitse de arkadaşları İstanbul'a dağılarak oyuncağın sahibini aramaya başladığında tüm oyuncaklar dükkânın dışındaki dünyada macera ve eğlence dolu bu yolculukta hem kendilerini daha iyi tanıyacak hem de dostluğun değerini daha iyi anlayarak takım çalışmasının gücünü göreceklerdir.

Filmin galasında basın mensuplarına açıklama yapan TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı "Mutlu Oyuncak Dükkânı"nın bu yıl vizyona giren TRT ortak yapımı dördüncü animasyon filmi olduğuna dikkat çekerek filmi minik izleyicilerle buluşturmaktan mutluluk duyduklarını dile getirdi.


Nesli Tehlike Altında Olan Türler

Yönetmen: M.J. Bassett / Oyuncular: Rebecca Romijn, Philip Winchester, Isabel Bassett, Michael Johnston, Chris Fisher, Jerry O'Connell, Brenda Ngeso, George Glenn Ouma, Aseem Sharma, Pritul Raithatha, Stephen Adogo, Danica Davis, Kirk Fonda, Isaac Naiganya, Matthew Owiti / Süre: 101 dakika
 

 

Her şeyin kabusa dönüştüğü rüya gibi bir tatil ve heyecan, macera, gerilim dolu bir film…


Netflix'in Amerikan Yapımı Aksiyon ve Gerilim Filmleri kategorisinde gösterime giren Endangered Species adlı bu filmde; petrol işinde çalışan Jack Halsey, karısı, çocukları ve bir arkadaşı ile birlikte rüya gibi bir tatil umuduyla Afrika'ya bir safari gezisine giderler.

Tam o sıralarda iş yerinde genel protokoller yüzünden biraz para sıkıntısı çeken Jack ailesinden bunu gizleyip, tatilde gelen tüm ekstra ücretleri biletten çıkarmıştır.

Bu yüzden kendilerine verilen safari arabası bile istedikleri araba olmamıştır ve ayrıca çocukları aynı odalarda kalmak zorundadır, Kızı Zoe ise babasına öyle kızgındır ki ona artık baba bile demeyi bırakmıştır.

Geceyi kaldıkları, dağ manzaralı pansiyonda geçirdikten sonraki gün, safari turu için araçlarının oraya gittiklerinde safari yöneticisi Jack'i kenara çekip ailesinin duymayacağı bir yerde, ona safari turu için bilete ekstra ödeme yapmadığını hatırlatır ve eğer şu an burada öderler ise safari turuna katılabileceklerini ve ayrıca kendi başlarında bir rehber olmadan da kurallara uygun şekilde safari turuna çıkabileceklerini söyler.

Ama yöneticinin söylediği fiyatı fazla bulan ve ayrıca finansal sıkıntılar çeken Jack, ailesine ufak bir yalan söyleyip safari turuna başlarında rehber veya koruma olmadan çıkarlar.

Ancak Kenya'nın vahşi doğasına doğru yaptıkları bu seyahat ile onların rüya tatilleri, safariye giderken araçlarında bir gergedanın saldırısına uğramalarıyla kabusa döner; safari minibüsleri kızgın bir gergedan tarafından ters çevrilir ve onları yaralı ve çaresiz bırakır.

Kendilerine yardım edebilecek insanlardan kilometrelerce uzakta mahsur kalan aile, besin zincirinin dibinde oldukları dünyada hayatta kalmak için mücadele etmek zorunda kalır.


Sevgili Arkadaşım

Yönetmen: Vineeth Kumar / Oyuncular: Tovino Thomas, Darshana Rajendran, Arjun Lal, Basil Joseph, Arjun Radhakrishnan, Sanchana Natarajan, Hakkim Shah, Vishak Nair, Rekha, Jaffer Idukki, Assim Jamal, Sandy, Vikas Manikketh, Vineeth Viswanath, Bilas Chandrahasan Nair, Vivek Viswanath, Aparna Ram, Balaji Laxman, Anjali Sathyanath, Uma K.P., Monica Mahendru / Süre: 118 dakika
 

 

Sanat sinemasına gerçek anlamda değer verenlere hitap edecek türden bir dostluk ve güven hikayesi…

 


Netflix'in Hindistan Yapımı Dramalar kategorisinde gösterime giren Dear Friend adlı bu filmde; Bangalor'da birlikte yaşayan bir grup arkadaş için hayat eğlence ve kahkahadan ibarettir, ta ki içlerinden biri açıklanamaz bir şekilde hayatlarından kaybolana kadar.

Dört arkadaşın hızla sürükleyici bir gizeme dönüşen, eğlence ve mizahla dolu dostlukları, seyirciyi koltuğuna çivilerken onları karışık duygular içinde bırakacaktır.


Siyah Işık

Yönetmen: Mark Williams / Oyuncular: Liam Neeson, Aidan Quinn, Taylor John Smith, Emmy Raver Lampman, Claire van der Boom, Yael Stone, Andrew Shaw, Zac Lemons, Gabriella Sengos, Tim Draxl, Georgia Flood, Caroline Brazier, Mel Jarnson, Sunny S. Walia, Linc Hasler, Anthony J. Sharpe, Cam Faull, Jasper Bagg, Joe Petruzzi, Todd Levi, Alex Cooke, Damien Bodie, Andriana Williams, Yesse Spence, Anita Torrance, Irene Chen, Luka Sero, Dailin Gabrielle, Rodney Miller, Clara Helms, Ari, Louise Child, Luca De Massis, Michael M. Foster, Charles Olsen, Chris Weir / Süre: 104 dakika
 

 

Aksiyona doyacağınız bir film…


beIN CONNECT'in Aksiyon Filmler kategorisinde gösterime giren Blacklight adlı bu film; geçmişiyle hesaplaşırken ABD vatandaşlarını hedef alan bir komploya karışan ajan Travis'i kadrajına alıyor.

Travis Block, neredeyse emekli olmasına ramak kalan belalı bir FBI ajanıdır.

Hızlı geçmişi ve aldığı işleri tamamlaması ile tanınan Travis için her şey adaletten geçer ve yıllardır da her şeyi doğru kişiler için yaptığına inanmıştır, ancak Travis için tüm düşünceleri ve hayatı tepe taklak olmak üzeredir.

Travis ajan olarak çalıştığı süre boyunca ailesine zaman ayıramamış ve bu yüzden de neredeyse kötü bir baba damgası yemiştir.

Üstelik yıllar geçmiş ve Travis bir toruna sahip olmuştur ve hızla büyüyen torunun hayatında olmak isteyen Travis sonunda emekli olmaya karar vermiştir.

Bu sırada da son zamanlarda nedeni bilinmeyen bir sebep yüzünden ve kimin yaptığı bilinmezken masum insanlar sokak ortasında vurulmaktadır.

Bu olayın gerçek yüzünü Travis her ne kadar merak etse de yine de emekli olmak istediğini FBI şefine bildirdiğinde bu isteği duymak bile istemeyen şefi Travis'e yapması gereken daha çok iş olduğunu söylemişse de Travis emekli olmak adına kesin kararını vermiştir.

Fakat bu sırada da Travis masum insanların öldürülme sebebini de bir taraftan araştırmaya devam etmektedir.

Bu araştırmaları sırasında Travis gözlerine inanamadığı gerçeklerle karşılaşır; emekli olmayı isterken başını çok büyük bir belaya sokan Travis, masum insanların öldürülmeleri ardında kendi şefinin olduğunu öğrendiğinde emeklilik hayatı bir müddet daha beklemek zorunda kalacaktır.


Siz Biraz Uzak Kaldınız

Yönetmen: Elif Refiğ / Oyuncular: Nazlı Bulum, Nezaket Erden, Sezgi Mengi / Süre: 23 dakika
 

 

Bir öğrenci evi, iki kadın, bir erkek, sıkı bir dostluk, bir akşam yemeği, aşk, kalabalık sokaklar, tükenmeyen umutlar ve şehrin bitmek bilmez gürültüsünün bastırdığı sessiz çığlıklar…


Sel Yayıncılık tarafından ilk basımı 2002'de yapılan ve Türk Vajina Monologları olarak kabul edilen "İşte Böyle Güzelim" kitabından serbest bir şekilde uyarlanan ve MUBI'nin Yeni Bir Bakışla: Kadın Yönetmenler kategorisinde gösterime giren Siz Biraz Uzak Kaldınız adlı bu, Elif Refiğ'in Altın Portakallı kısa metrajlı filmi; birbirlerinden farklı toplumsal kesimlerden kadınların gerçek hayat deneyimlerini kadrajına alıyor.

Oyuncuların etkileyici performansları ve psikolojik gerilimle yüklü hararetli bir gecede geçen olay örgüsünün sonunda, karakterler gibi seyircinin önyargıları da ortalığa dökülüyor.

Türkiye'nin mevcut ruh haline damga vuran kutuplaşmalarla örülü ortamında, dostluğun, aşkın ve bütün güzel duyguların giderek erozyona uğradığı günümüzde, iki kadının dünyaya ve kendi hayatlarına dair söylediklerini var etmeye çalışan fimin senaryosunu "Fü", "Sen İstanbul'dan Daha Güzelsin" ve "Kadercan" oyunlarının Afife ödüllü yazarı Murat Mahmutyazıcıoğlu kaleme aldı.

Yönetmeni ise "Erkek Adam", "Üç Vücut" ve "Bekleyolu" gibi kısaların yanı sıra ilk uzun metrajlı filmi "Ferahfeza"yla tanınan ve şimdi "Bol Şans" isimli ikinci filmini geliştiren Elif Refiğ.

Filmin yapımcılığını ise sinema ve reklam sektöründe uzun yıllar tecrübe kazanmış genç yapımcılar tarafından yeni kurulan dinamik yapım şirketi Maça Film üstleniyor.


Şerr-i Cin

Yönetmen: Bülent Aydoslu / Oyuncular: Buse Sevindik, Bülent Aydoslu, Cansu Orhan, Onur Çimen, Umut Şeddadi, Ali Beyat, İrem Orakçı, Erdem Kayan, Esra Kocabaş, Zeynep Şencan, Anıl Şeddadi, Bülent Aydoslu / Süre: 88 dakika
 

 

Dünyası zindan olan insanların merhamet arayışı…


CJ ENM dağıtımı ve Boyoz Yapım iş birliğiyle vizyona giren, bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Şerr-i Cin; yaşadığı talihsiz bir olay sonrası bir kadının cin kabileleriyle olan mücadelesini konu ediniyor.

Yaşadığı talihsiz bir olay sonucu isyan ederek Allah'a olan inancını kaybeden evli ve çocuklu bir kadın, çok güçlü bir cin kabilesinin mensubu olan Ziffar adındaki bir cin tarafından sahiplenilir.

Yapılan büyülerle başka bir cin kabilesinin de duruma dahil olmasıyla birlikte iyice çıkmaza giren kadın için artık yeniden Allah'a sığınmaktan başka hiçbir yol kalmaz.


Tanrının Gazabı

Yönetmen: Sebastián Schindel / Oyuncular: Macarena Achaga, Diego Peretti, Mónica Antonópulos, Juan Minujín, Romina Pinto, Guillermo Arengo, Santiago Achaga, Lisandro Fiks, Pedro Merlo / Süre: 97 dakika
 

 

Delilik, kötülük ya da suçluluk duygusu…


"The Book of Murder" adlı kitaptan uyarlanan ve Netflix'in Arjantin Yapımı Kitaplardan Uyarlanan Filmler kategorisinde gösterime giren The Wrath of God (La Ira de Dios) adlı bu sürükleyici filmde; sevdiklerinin trajik ölümlerinde, eski patronu olan ünlü bir romancının parmağı olduğuna inanan Luciana gerçeği ortaya çıkarmak için bir gazeteciden yardım ister.

Aile üyeleri gizemli şekillerde hayatını kaybeden Luciana ölümün soğuk nefesini her an daha yakınında hisseder.

Gizemli bir yazar olan patronu, bir korku perdesinin ardına gizlenerek olan biteni suçlu tavırlarla görmezden gelir.

Hayatta kalan tek akrabası olan kız kardeşi Valentina'nın hayatını kurtarmak için saplantılı bir şekilde

mücadele veren Luciana, kendini akıl ve ölüm arasındaki bir yol ayrımında bulur.
Gerçeği ortaya çıkarmak için zamanla yarışırken bu intikam oyununa son vermek için son bir kan yemini eder.


Toma Ikuta ile Kabuki

Yönetmen: Tadashi Aizawa / Oyuncular: Tôma Ikuta, Matsuya Onoe / Süre: 87 dakika
 

 

On sekiz yıl sonra gerçekleşen bir söz; drama, kültür mirası ve ruh bir arada…


Netflix'in Japonya Yapımı Belgesel Filmler kategorisinde gösterime giren Sing, Dance, Act: Kabuki featuring Toma Ikuta adlı bu yapımda; oyuncu Toma Ikuta, eski dostu ve kabuki oyuncusu Matsuya Onoe ile bu türdeki ilk tiyatro performansına hazırlanıyor.

Yakın dostlar Toma Ikuta ve Matsuya Onoe, arkadaşlıklarının başladığı lise günlerinde birbirlerine bir gün aynı sahneye çıkacaklarına dair söz vermiştir.

Yıllar sonra Ikuta kendisini, 2021'in ağustos ayında Kabuki oyuncusu Matsuya Onoe imzalı "Idomu" adlı bağımsız sahne oyunları serisinin son sezonuna katılarak Yeni Kabuki türünde oyunculuğu ilk kez denemek üzere hazırlanırken bulur.

Ikuta'nın ilk Yeni Kabuki deneyimi için Onoe'nin yapımcılığını üstelendiği Kabuki serisinin "Akado Suzunosuke" adlı son sezonuna Tatsumaki Rainoshin rolüyle özel konuk oyuncu olarak katılmasıyla ikilinin bu hayali nihayet gerçek olur.

Bu belgesel, Japon oyuncu Toma Ikuta'nın Yeni Kabuki türündeki ilk oyunculuk denemesini ve Kabuki yıldızı Matsuya Onoe ile aralarındaki yirmi yıllık dostluğu ekrana taşıyor.


Flashback

Vakti zamanında kimi festivallerde, kimi sinemalarda kimi de ev videosu ve televizyon ekranlarında seyirciyle buluşan ama şimdi hem çevrimiçi platformlarda hem de televizyon kanallarında bu hafta yeniden gösterime girecek olan 2022 öncesinde çekilmiş diğer filmleri sizin için derledim.


AKM Yeşilçam Sineması

Atatürk Kültür Merkezi Yeşilçam Sineması'nda Pedro Almodóvar rüzgârı esmeye devam ediyor.

Bu haftanın seçkisinde, Yeşilçam Sineması'nın beyaz perdesinde izleyicilerle buluşan İspanyol sinemasının dahi yönetmenine ait filmler şöyle:

  • Julieta (2016)
  • Konuş Onunla (Hable con ella / Talk to Her, 2002)
  • Kötü Alışkanlıklar (Entre tinieblas / Dark Habits, 1983)
  • beIN CONNECT
  • Türkiye'nin ödemeli televizyon sistemi Digitürk'ün, izleyicilerine diledikleri zaman arzu ettikleri içeriklere ulaşma imkânı sağlayan dijital içerik platformu beIN CONNECT, bu ay birbirinden güzel filmleri evinize getirmeye devam ediyor. Platformun zengin kütüphanesinde bu hafta öne çıkan filmler şöyle:
  • Geçmiş (Le passé / The Past, 2013)
  • Seans (Seance, 2021)
  • Son Hesap (Final Account, 2020)

GAİN

Şehirde, kampüste, evinde; tek başına, arkadaş grubunla veya en sevdiğinle, istediğiniz zaman, istediğiniz yerde, sonbaharı unutulmaz kılmanın bir yolu da kendini gerçekten iyi bir filmin etkisine kaptırmaktır.

GAİN, sonbaharın ilk günlerini unutulmaz kılmak isteyenler için, dünyanın en prestijli festivallerinde yayınlanmış ve alanının zirvesi kabul edilen ödülleri kazanmış filmler sunuyor.

Uzun, kısa diziler, filmler, yaratıcı, güncel içerikler, belgeseller, spor, eğlence programları ve daha fazlasını istediği her zaman, her yerde izleyicisiyle buluşturan yeni nesil içerik platformlarından GAİN birbirinden benzersiz içerikleri aboneleriyle buluşturmaya devam ediyor.

Ses getiren filmleri düzenli olarak içerik arşivine eklemeyi sürdüren yeni nesil dijital içerik ve medya platformunun Ödüllü Filmler kategorisinde bu hafta öne çıkan filmler şöyle:

  • Kelebek ve Dalgıç (Le scaphandre et le papillon / The Diving Bell and the Butterfly, 2007)
  • Körkütük (Druk / Another Round, 2020)
  • Motosiklet Günlüğü (Diarios de motocicleta / The Motorcycle Diaries, 2004)

MUBI

Sinemanın her türlü form ve büyüklükteki ekranda izlenmesi gerektiğine inanan ve 10 milyondan fazla sinemaseveri aynı çatı altında buluşturan MUBI, dünya festivallerinde dikkat çekmiş yapımlardan oluşan geniş seçkisini özel yayın kuşaklarıyla sinemaseverlerle buluşturmaya devam ediyor.

Uzman ekiplerin festivalleri tarayarak bulup çıkardıkları birbirinden güzel, heyecanlı ve orijinal filmlerle hazırladıkları; özel kuşakları, yönetmen retrospektifleri, önde gelen film festivallerinden gösterimlerin yer aldığı yapımlar arasında bu hafta öne çıkan filmler şöyle:

  • Bir Papamız Var (Habemus Papam / We Have a Pope, 2011)
  • Fasulye Manzaraları (Babfilm / Scenes With Beans, 1976)
  • Kahraman (Ghahreman / A Hero, 2021)
  • Kuzeyli Nanook (Nanook of the North, 1922)
  • Paranoid Park (2007)

Netflix

190'dan fazla ülkede 221 milyonu aşkın ücretli kullanıcının farklı türlerde ve dillerde diziler, belgeseller ve sinema filmleri izlediği, dünyanın eğlence odaklı lider yayın hizmeti sunan Netflix'in bu hafta kütüphanesinde öne çıkan filmler şöyle:

  • 50 Litre Hayat (50 Liters Life, 2019)
  • Akıllı El (The Intelligent Hand, 2015)
  • Ammar (2020)
  • Bohemian Rhapsody (2018)
  • Calais, Ormanın Sonu (Calais, the End of the Jungle, 2017)
  • Çin'e Yaklaşan Savaş (The Coming War on China, 2016)
  • Dolaptaki Canavar (Closet Monster, 2015)
  • Enver Simaku'nun Çağrılması (The Invocation of Enver Simaku, 2018)
  • Florence Foster Jenkins Öyküsü (The Florence Foster Jenkins Story, 2016)
  • Gangster Cenneti: Jerusalema (Gangster's Paradise: Jerusalema, 2008)
  • Garson (The Waiter, 2018)
  • Gerçek Bir Hayat (Au voleur / A Real Life, 2009)
  • Hakkunde (2017)
  • Hayatta Kalmak R. Kelly: Etki (Surviving R. Kelly: The Impact, 2019)
  • Hugo (2011)
  • İkinci Dünya Savaşı Liderleri: İlk Yıllar (Leaders of WWII: The Early Years, 2018)
  • Kaptan Sosisi Sevmiyoruz (We Don't Like Captain Sausage!, 2015)
  • Komşum Olmaz mısın? (Won't You Be My Neighbor?, 2018)
  • Kuzu (L'agnello / The Lamb, 2019)
  • Lancaster Savaşta (The Lancaster at War, 2009)
  • Lunana: Sınfta Bir Tibet Sığırı (Lunana: A Yak in the Classroom, 2019)
  • Materyal (Material, 2012)
  • Onların Nefesi (Der Atem / Their Breath, 2019)
  • Ölüm Kadar Hızlı (Speed Kills, 2018)
  • Ön Kapak (Front Cover, 2015)
  • Özgürlüğe Uzun Yürüyüş (The Long March to Freedom, 2011)
  • Rus Kızı (La Rusa / The Russian Girl, 2018)
  • Şeytanın Adamları (Land of the Minotaur / The Devil's Men, 1976)
  • The Bling Lagosians (2019)
  • Vice: Gölge Adam (Vice, 2018)
  • Yakuza'nın Alacakaranlığı (Twilight of the Yakuza, 2013)
  • Yeni Bir Başlangıç (A New Beginning, 2020)
  • Youtopia (2018)
  • Yuki ile Bir Resim (A Picture with Yuki, 2019)

SinemaTV

Türkiye'nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom'un dijital televizyon platformu Tivibu'nun yanı sıra D-Smart, TV+ ve KabloTV platformları üzerinden de yayın yapan SinemaTV, yerli ve yabancı farklı türlerdeki kanallarında pandemiden dolayı sinemada gösterime girememiş aksiyon, macera, korku, komedi ve eğlence dolu en yeni filmleri ekranlara getirmeye devam ediyor.

SinemaTV'nin izleyicilerine sunduğu komediden aksiyona, bilimkurgudan festival filmlerine uzanan geniş seçkisinde bu hafta öne çıkan filmler şöyle:

  • Amerikan Bistro (American Bistro, 2019)
  • Barbarları Beklerken (Waiting for the Barbarians, 2019)
  • Diyalog (2021)
  • Güneşin Çocukları (Khorshid / The Sun: Sun Children, 2020)
  • Hangi Kadın (Celle que vous croyez / Who You Think I Am, 2019)
  • Hayaletler Diyarında Bir Olay (Ghostland / Incident in a Ghostland, 2018)
  • Mile 22 (2018)
  • Mucize (Wonder, 2017)
  • Ölü Adam (Dead Man, 1995)
  • Şöhretler Okulu (2022)
  • Tethered (2022)
  • Yazlık Ev (Les estivants / The Summer House, 2018)

TRT 1 & TRT 2

Diziler, belgeseller, çizgi filmler ve özel gösterimlerle dolu yayın kuşağıyla seyircisine ulaşan TRT'nin en çok izlenen kültür sanat kanalları izleyenlerine sinema şöleni yaşatmaya devam ediyor.

Edebiyattan tarihe, düşünceden mimarlığa, sinemadan iletişime yepyeni yapımlar ve dokunuşlarla geniş bir izleyici kitlesine ulaşan TRT 2'nin ise yeni yayın dönemi bugün başlıyor.

Yayın hayatına 22 Şubat 2019'da yeniden merhaba diyen Türkiye'nin kültür sanat kanalı TRT 2, yeni sezonda mevcut yapımlarının yanı sıra izleyicilere on bir yeni program sunacak.


Edebiyatseverlere özel yeni programlar

Dünyanın farklı ülkelerinden sanatçıları İstanbul'un sokaklarında söyleşiye çağıran "İstanbul'da Bir Gün", romanlarımızda kurulmuş unutulmaz sofraları yeniden canlandıran ve konuklarla roman üzerine sohbetler yapılan "Edebî Sofralar" ve dilimizin zenginliğini, canlılığını anlatan "Mecaz" programlarıyla yeni sezonda edebiyatseverlere seslenen yapımlar olacak.
 


Sinema ve iletişim bilimine dair içerikler TRT 2'de

Türk sinemasına emek vermiş yapımcı, yönetmen ve senaristlerin kendi sinema öykülerini anlattıkları "Yerli Sinema" programıyla televizyonculuğun ve yapım endüstrisinin temel kavramlarını anlatan "Klaket" programı, sektöre dair değerli bilgiler verecek.

İletişim biliminin temel kavramlarını ve gündelik hayatın içindeki iletişimi anlatan "İletişim" programı ise bu disiplinin temel kavramlarına açıklık getirecek.

"İletişim Arkeolojisi" programında ise uzman akademisyenler Türk basın tarihini anlatacak.


Sanata ve hayata dokunan yeni içerikler TRT 2'de

Mimar Sinan'ın sanatını ve eserlerini anlatan "Koca Sinan" programı, görsel açıdan da etkileyici bir anlatımla izleyiciyi mimarlık tarihinde bir yolculuğa çıkaracak.

Tarihi değeri olan obje, eser ve enstrümanları koruyan, kurtaran ve geleceğe taşıyan restoratörleri, ustaları yakından tanıtacak "Özün Yolculuğu" programı, tarih ve güncel arasında bağlar kuracak.

Batının düşünce tarihini ve ürettiği kavramsal çerçeveleri sorgulayacak olan "Hayat ve Hakikat" ise, entelektüel tartışmalar ve çıkarımlar vadediyor.

Geçen sezondan beri Türk müziğine hem akademik birikim hem icra örnekleri açısından geniş bir alan açan TRT 2, yeni sezonda da Türk müziğine dair yeni yapımları ekrana getirecek.

"İstanbul'un Müziği" programında, İstanbul merkezli müzik birikimi, bugüne has icra pratikleri ve teknikleri müzik yapma anlayışı içerisinde sunulacak.

Ayrıca, her akşam ödüllü ve prestijli filmleri orijinal dilleriyle sinemaseverlerle buluşturan ve birbirinden değerli yapımları ekrana getirmeye devam edecek olan TRT 1 ve TRT 2'nin bu hafta yayın kuşağında öne çıkan filmler ise şöyle:

  • 5'ten 7'ye Cleo (Cléo de 5 à 7 / Cleo From 5 to 7, 1962)
  • Anadolu Kartalları (2011)
  • Anton (2019)
  • Av Mevsimi (2010)
  • Bakış Açısı (Vantage Point, 2008)
  • Bataklık (La isla mínima / Marshland, 2014)
  • Büyükbaba ile Savaş / İyi Olan Kazansın (The War with Grandpa, 2020)
  • Cenneti Beklerken (2006)
  • Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu (2019)
  • Doru (2017)
  • Dunkirk (2017)
  • Güzel Kokulu Ruhlar Gölünün Kadınları (Xiang hun nü / Woman Sesame Oil Maker, 1993)
  • İntikam Yolculuğu (The Shooting / The Dessert, 1966)
  • Kayıp Kral (King of the Belgians, 2016)
  • Meg: Derinlerdeki Dehşet (The Meg, 2018)
  • Omar ve Biz (Omar and Us, 2019)
  • Örümcek-Adam: Eve Dönüş (Spider-Man: Homecoming, 2017)
  • Punjab Nahi Jaungi (Pencap'a Asla Dönmeyeceğim, 2017)
  • Sınırı Geçmek (Guo Zhao Guan / Crossing The Border, 2018)
  • Uzaydan Gelen Fırtına (Geostorm, 2017)
  • Wyatt Earp (1994)
  • Yeni Hayat (2015)

Festival ve Etkinlik Ajandası


Adana Altın Koza Film Festivali

Altın Koza'nın Emek Ödülleri

29'uncu Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali açılış gecesinde "Orhan Kemal Emek Ödülleri" sahiplerine takdim edildi.

Yetkin Dikinciler'in sunumuyla Merkez Park Amfi Tiyatro'da gerçekleşen gecede ödüller, tiyatronun usta ismi Zihni Göktay, oyuncu, şarkıcı ve makyaj sanatçısı Suzan Kardeş ile Sinema Emekçileri Sendikası Eski Başkanı Zafer Ayden'e verildi.
 

 

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı ve Festival Onursal Başkanı Zeydan Karalar, önemli gecenin açılışında söz aldı ve uzun yıllardır topluluklara hitap etmesine rağmen sanatçıların karşısında konuştuğunda heyecanlandığını söyledi.

Başkan Zeydan Karalar, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Efendiler! Hepiniz mebus olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz, hatta Reis-i Cumhur olabilirsiniz fakat sanatkâr olamazsınız" sözlerine vurgu yaptı.

Orhan Kemal Emek Ödülleri Töreni'ne katılan sanatçılar, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Eşber Yağmurdereli, ilçe belediye başkanları, il başkanları, siyasiler, sendikacılar, milletvekilleri, konuklar ve Adanalıları selamlayan Başkan Zeydan Karalar, "Biz sanattan, demokrasiden, insan haklarından, emekten yanayız. Sinema şehri Adana'nın en anlamlı değerlerinden Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali'ni 29'uncu kez gerçekleştiriyoruz. 1969'da başlayan, zaman zaman ara verilen festivali biz üç yıldır pandemiye rağmen coşkulu, sinemaya, Adana'ya, sanatçılarımıza ve sinema kenti Adana'ya yakışır şekilde gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bu yıl ve daha önceki yıllarda kaybettiğimiz sinema sanatçılarımızı rahmet ve saygıyla anıyoruz" dedi.

Usta sanatçı Zihni Göktay'a ödülünü, Adana Büyükşehir Belediye Bakanı Zeydan Karalar takdim etti.

Göktay ödülünü alırken, "Birçok ödül aldım ama ilk defa bir film festivalinden ödül alıyorum. Benim kadrimi kıymetimi bilen herkese teşekkürü borç biliyorum. Adana benim için çok önemli bir şehir. Yalnız kebabıyla, narenciyesiyle, pamuğuyla değil; sanatıyla, fikir adamlarıyla, devlet adamlarıyla, sanatçısıyla da çok önemli bir şehirdir benim içim. 1964 yılında ilk turnemi de Adana'ya yapmıştım. Benim için Kemaller çok önemli; Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Mustafa Kemal… Bu güzel ödül için çok teşekkür ediyorum" dedi.

Orhan Kemal Emek Ödülü'nün bir diğer sahibi Suzan Kardeş'e ödülünü, şair-yazar Ataol Behramoğlu ile Orhan Kemal'in oğlu Işık Öğütçü takdim etti.
 

 

Suzan Kardeş ödülünü alırken; "Ne mutlu buradayım. Bana bu ödülü veren ve layık gören herkese teşekkür ediyorum. Buradan bir şey daha söylemek istiyorum. Lütfen meslek aşkı için setlerde var olmak isteyen, sinemanın her alanında olan, görev alan arkadaşlarımızı, ustalarımızı da görelim. Onlar setlerde görülmek istiyorlar. Onların sırtında usta yazsın. Bu benim hayalim. Hepsi çok önemli. Sevgili yapımcılar, ustalarımız setlerde olsunlar. Teşekkür ederim beni bu akşam görünür kıldığınız için. Çünkü yok olmak istemiyorum ve camiada var olmak istiyorum" dedi.

Sine Sen'in eski başkanı ve kırk yıldır Sinema Emekçileri Sendikası yönetim kurulunda olan Zafer Aydan ise ödülünü DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu'nun elinden aldı.

Ayden, "Bütün sinema emekçileri adına herkese teşekkür ederim. Bu ödülü, sette, setten eve dönerken hayatını kaybeden set emekçilerine, iş cinayetinde yitirdiğimiz emekçi kardeşlerime ve insanca mücadele için hayatını veren yoldaşlarımız için alıyorum" diye konuştu.

Şef Eray İnal yönetimindeki Çukurova Senfonik Project'in film müzikleriyle renk kattıkları gecede Zuhal Olcay da sahne aldı.
 

 

Sinemaseverlerin şarkılarına eşlik ettiği Zuhal Olcay konserinin sürprizi ise Zihni Göktay ile Olcay'ın birlikte seslendirdikleri "Lüküs Hayat" opereti oldu.

Tören, seyircilerin coşkulu alkışlarıyla sona ererken, sanatçılar ayakta alkışlandı.


Altın Koza'nın Onur Ödülleri

Meltem Cumbul'un sunumuyla gerçekleşen 29'uncu Uluslararası Altın Koza Film Festivali'nin Onur Ödülleri Töreni, muhteşem bir geceye sahne oldu; bu yılki "Onur Ödülleri" Hale Soygazi ve Müjdat Gezen'e verildi.
 

 

"Müjdat Gezen ve Hale Soygazi eşsiz sanatçılarımız"

Açılış konuşmasına sanatçıları, sinema emekçilerini ve konukları selamlayarak başlayan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, "Hepinizi Adana'da görmüş olmaktan dolayı çok mutluyum. Bize verdiğiniz değerden ötürü çok teşekkür ediyorum. Bugün çok önemli iki sanatçımıza; Müjdat Gezen'e ve Hale Soygazi'ye Onur Ödülleri'mizi vereceğiz. Onlara sinemaya sağladıkları eşsiz katkıdan dolayı hem saygılarımı sunuyorum hem de kendilerini tebrik ediyorum" dedi.
 

 

Konuşmasında, bu yıl Cüneyt Arkın, Fatma Girik, Erden Kıral ve Civan Canova gibi yerleri doldurulamayacak, unutulmayacak isimlerin kaybedildiğini hatırlatan Başkan Zeydan Karalar, "Bugün ayrıca Tarık Akan'ımızın ölüm yıldönümü. Kaybettiğimiz sanatçılarımızı saygı, özlem ve rahmetle anıyoruz" dedi.
Festivale destek veren kurum ve kuruluşlara da teşekkür eden Başkan Zeydan Karalar şunları söyledi: "Altın Koza bir markadır, Adana sinema kentidir, sanat kentidir, kültür kentidir, Adana lezzet kentidir, Adana kurtuluşun kenti, Mustafa Kemal Atatürk'e Milli Mücadele yapma ilhamını veren kenttir, Adana delikanlı insanların kentidir. Altın Koza'yı ‘Altın Koza' yapan siz değerli sanatçılarsınız, hepinize bir kez daha teşekkür ediyorum. Adana sinema endüstrisine çok ciddi katkıda bulunmuştur. Eskiden Adana'da yazlık sinemalarda tutan film, bütün Türkiye'de tutardı. İnşallah Adana'yı sinema kenti yapacağız. UNESCO'ya bu konuda başvuracağız. Adana sinemaya, sinema endüstrisine, sanata ve sanatçılara en üst düzeyde katkı vermeye devam edecektir. Altın Koza daha zengin içerikli ve her yıl bir öncekinden daha güzel olacak. Sinema tadında günler diliyorum."


Hale Soygazi ödülünü Zeydan Karalar ve Cahit Berkay'ın elinden aldı

Türk sinemasının usta ismi Hale Soygazi'ye ödülünü, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Halil Ergün takdim etti.

Hale Soygazi "Bu gemiyi buraya getiren emekçilere şükran borçluyuz. Söylenecek o kadar çok şey var ki. Bu ödülü demokrasiye, özgürlüğe, eşitliğe, adalete adıyorum" dedi.

Festivalde Onur Ödülü'nü alan sanatçı Müjdat Gezen ise, sağlık nedenlerinden dolayı geceye katılamadı.

Usta ismin ödülünü, Erkan Kolçak Köstendil, Festival Yürütme Kurulu Başkanı Menderes Samancılar ve Cahit Berkay'ın elinden aldı.
 

 

Müjdat Gezen gönderdiği görüntülü mesajda "Bu sene ödülümü alamadım ancak en kısa zamanda Adana'yı ziyaret edeceğim" sözleriyle festival izleyicilerine ve Adana halkına selamlarını gönderdi.

Geceye, sanat dünyasından pek çok isim katıldı; ödül töreni Fahir Atakoğlu ve konuk şarkıcı Sena Şener'in konseriyle sona erdi.
 

 

Adana Altın Koza sinemanın dev isimlerini ağırladı

Türk sinemasının usta isimleri Selda Alkor, Zihni Göktay ve Halil Ergün, Adanalı sinemaseverlerin yoğun ilgisiyle keyifli bir söyleşi gerçekleştirdiler.
 

 

29'uncu Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali kapsamında, usta oyuncular, Esas 01 Burda AVM'de düzenlenen söyleşide bir araya geldi.

Bircan Silan'ın moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide usta oyuncular, sanat hayatında yaşadıkları anıları dinleyicilerle paylaştı.

Oyuncuların büyük ilgi gören söyleşisinden sonra Zihni Göktay "Lüküs Hayat" şarkısını söyleyerek katılımcıları ihya etti.


Zeynep Atakan ile "Film Yapımında Yeni Nesil Metodlar"

Türk sinemasının önemli filmlerinde imzası olan Yapımcı Zeynep Atakan sinemaseverler ve öğrencilerle biraraya geldi.

Katılımcıların sorularını yanıtlayan Zeynep Atakan, film yapımında yeni nesil metodlar üzerine tecrübelerini paylaştı.
 

 

Atakan; "Türkiye'de bir senaryo bittiği zaman bunu proje olarak ele alıyoruz. Projenin en önemli ögelerinden biri senaryo ama proje diyebilmeniz için onun yanında yönetmen ya da yapımcı olması lazım. Ya da senaryo yok, yapımcı ve yönetmen biraraya gelip bir senarist bulmaları lazım. Burada bir kavram kargaşası oluyor. Tabi ki yapımcı para koyuyor, her şeyden önce emeğini koyuyor. Ama yapımcı bir filmin fikir aşamasından satış pazarlama aşamasına kadar bütün yolculuğunu planlayan insandır" diyerek yapımcılığın tanımını yaparak söyleşiyi sürdürdü.


Zeydan Karalar öğrencilerle bir araya geldi

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Esas 01 Burda AVM Cinemapink'te yapılan, Elektrik Savaşları filmimin özel gösterimi öncesi, öğrencilerle bir araya geldi.

TED Adana Bekir Sapmaz Öğrenci yurdunda kalan, öğrencilerle film öncesi bir araya gelen Karalar, öğrencilerle fotoğraf da çektirdi.
 

 

Her çocuk bir fidan

29'uncu Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, çocuklar için yepyeni bir proje başlattı; festival kapsamında bu yıl ilk kez gerçekleşen çocuk filmleri gösterimleri ve çocuk etkinliklerine katılım sağlayan her çocuk için "Her Çocuk Bir Fidan" temasıyla, bir fidan dikerek Adana Sarıçam'da "Altın Koza Hatıra Ormanı" yeşertilmesine adım atıldı.

"Geleceğimizi Yeşertiyoruz" mottosuyla, 12-18 Eylül tarihleri arasında düzenlenen Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali'nde bu yıl çocuklar, kendilerine özel etkinlik ve film gösterimleriyle, dünyanın farklı coğrafyalarından kültürler, farklı renkler, gelenekler ve yaşam tarzlarıyla buluştu.

Festival programında gösterilen filmler, çocukların gelişim basamakları ve psiko-pedagojik yapılarına yönelik, 5-6, 7-8 yaş gruplarına yönelik seçildi.

Esas 01 Burda AVM sinemalarında gösterilen "Pişiriciler", "Rocca", "Çok Uzakta", "Samsam" ve "Kuzular Firarda: Uzay Parkı" filmlerini küçük sinemaseverler ücretsiz olarak izleme imkânı buldu.

Çocuk etkinlikleri kapsamında ayrıca, "Bütün Çocuklar Bizim Derneği"nin katkılarıyla Ayşegül Cebenoyan'ın konuşmacı olduğu "Bütün Çocuklar Sinemaya" ve senarist ve film eleştirmeni Burak Göral'ın çocuklar ve ebeveynlerle bir araya geldiği "Çocukla Sinema" buluşmaları gerçekleşti.


Adanalılar gondolda sinemayı çok sevdi

Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali kapsamında düzenlenen "Yıldızlar Altında Seyhan Nehri Üzerinde Gondolda Film Gösterim Keyfi" geçen yıl olduğu gibi bu yıl da devam etti.

Festival kapsamındaki etkinlik Seyhan Nehri'nde bulunan Gondol Marina'da gerçekleşti.

Adanalıların ve sinemaseverlerin yanı sıra, uluslararası basının da ilgisini çeken "Gondolda Sinema" gösterimleri kapsamında yönetmen Murat Şeker'in "Görevimiz Tatil", yönetmen Orhan Aksoy'un "Kiracı", yönetmen Tunç Şahin'in "İnsanlar İkiye Ayrılır", yönetmen Alfonso Gomez-Rejon'un
"Elektrik Savaşları", yönetmen Murat Kepez'in "Kolonya Cumhuriyeti", yönetmen Ali Atay'ın "Cinayet Süsü" ve yönetmen Atıf Yılmaz'ın "Hasip ile Nasip" filmleri sinemaseverlere buluştu.


Kapanış ve ödül töreni

Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali'nin merakla beklenen ödül töreni ise, Çukurova Üniversitesi Kongre Merkezi'nde gerçekleşti.

Ödül töreni, sinema ve iş dünyasından seçkin davetlilerin katıldığı kırmızı halı geçişiyle başladı.

Sunuculuğunu Meltem Cumbul ile Yetkin Dikinciler'in yaptığı tören, Cahit Berkay Orkestrası'nın konseriyle başladı.
 

 

Törende açılış konuşmasını yapan Festival Onursal Başkanı ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar; "Adana sanatsever bir kent, çok sanatçı yetiştiren bir kent, gerçekten sinema endüstrisine olağanüstü katkı koyan ve bu katkıyı artırarak devam ettiren bir kent…" diyerek Adana'nın sinemaya katkısından, sinema denince akla Adana'nın geldiğinden, bu bereketli topraklardan çok değerli sanatçılar yetiştiğinden ve bu sinema şehrini Türkiye'ye anlatmaya devam edeceklerinden bahsetti.


Festival halkla buluştu

Festivalin zengin içeriğine de değinen Başkan Zeydan Karalar "Emek ödülleri dağıttık, kaybettiğimiz sanatçılarımızı andık, bilgi ve duygu dolu söyleşiler yaptık, onur ödülleri gecesi düzenledik, köylerde, mahallelerde festivalimizi halkla buluşturduk, kimi yerde sanatçılarımızı halka götürdük, Seyhan Nehri üzerinde gondolda sinema keyfi yaşattık. Jürimize çok teşekkür ediyoruz. Titiz ve yoğun çalıştılar, büyük emek harcadılar. Yürütme kuruluna ve emek harcayan bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Amacımız her yıl bir öncekinden daha güzel bir festival yapmak" diyerek süreci özetledi.


Sanatçılara özel teşekkür

Sanatçılara ayrıca özel olarak teşekkür eden Başkan Zeydan Karalar, şöyle devam etti;

Altın Koza'nın marka olmasında, Adana'nın tanınmasında sanatçılarımızın çok katkısı var ve onlara büyük saygı duyuyoruz. Ödül alan ve katılan sanatçılarımızı, sinema emekçilerini kutluyorum. Sanatçıları yönlendirmeye kalkmak doğru değildir. Sanatçı içinden çıktığı toplumun önderidir. Sanatçı zaten aykırı fikirli, özgür düşünceli olur. Ülkemizde sinema endüstrisi zorluklar yaşıyor ve bu durum çekilen film sayısını olumsuz etkiliyor. Daha özgür ortamlarda başvuru yapan film sayısının artacağını umuyorum. Biz dünyanın film festivalleriyle yarışmaya aday bir kentiz. Çünkü sinema deyince akla Adana, Adana deyince akla sinema gelir. Adana deyince akla bu kentin yetiştirdiği önemli sanatçılar gelir. Yaşasın sinema, yaşasın sanat, yaşasın sanatçılar." diyerek sözü gecenin kazananlarına devretti.


Festivalin kazananları

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın başkanlığında 29'uncu kez düzenlenen Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali'nde En İyi Film Ödülü'nü Ziya Demirel'in yönettiği "Ela ile Hilmi ve Ali" filmi aldı.

En İyi Film Ödülü'nü "Ela ile Hilmi ve Ali" film ekibine, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar verdi.
 

 

En İyi Yönetmen Ödülü'nü de "Ela ile Hilmi ve Ali" filmiyle kazanan Ziya Demirel'e ödülünü Jüri Başkanı Özcan Alper takdim etti.

En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü de "Ela ile Hilmi ve Ali" filmindeki performansıyla Ece Yüksel ile "Bana Karanlığını Anlat" filmiyle Aslıhan Gürbüz paylaştı, oyunculara ödüllerini Nazan Kesal takdim etti.
 

 

En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü ise "Çilingir Sofrası"ndaki performanslarıyla Ahmet Rıfat Şungar ve Barış Gönenen aldı, oyunculara ödüllerini jüri üyesi Levent Özdilek takdim etti.
 

 

Jüri Başkanı Özcan Alper Yılmaz Güney Ödülü'ne bu sene yarışma filmlerinden hiçbirinin layık görülmediğini açıkladı.


Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda verilen tüm ödüller şöyle:

-Kadir Beycioğlu anısına verilen Jüri Özel Ödülü: Kabahat (Ümran Safter)
-Erden Kıral adına verilen En İyi Yönetmen Ödülü: Ziya Demirel (Ela ile Hilmi ve Ali)
-En İyi Senaryo: Ziya Demirel ve Nazlı Elif Durlu (Ela ile Hilmi ve Ali)
-En İyi Kadın Oyuncu: Ece Yüksel (Ela ile Hilmi ve Ali) ve Aslıhan Gürbüz (Bana Karanlığını Anlat)
-En İyi Erkek Oyuncu: Ahmet Rıfat Şungar ve Barış Gönenen (Çilingir Sofrası)
-En İyi Müzik: Taner Yücel (Bana Karanlığını Anlat)
-En İyi Görüntü Yönetmeni: Engin Özkaya (Çilingir Sofrası)
-En İyi Sanat Yönetmeni: Gülay Doğan (Ela ile Hilmi ve Ali)
-Ayhan Ergürsel adına verilen En İyi Kurgu Ödülü: Selda Taşkın, Henrique Cartaxo (Ela ile Hilmi ve Ali)
-Yardımcı Rolde En İyi Kadın Oyuncu: Ece Demirtürk (Kabahat)
-Yardımcı Rolde En İyi Erkek Oyuncu: Alihan Kaya (Mendirek)
-Türkan Şoray Umut Veren Kadın Oyuncu: Mina Demirtaş (Kabahat)
-Umut Veren Genç Erkek: Denizhan Akbaba (Ela ile Hilmi ve Ali)
-SİYAD Cüneyt Cebenoyan En İyi Film Ödülü: Çilingir Sofrası
-Film-Yön En İyi Yönetmen Ödülü: Cem Demirer (Mendirek)
-Adana İzleyici Ödülü: Suna (Çiğdem Sezgin)


Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması'nda verilen tüm ödüller şöyle:

-En İyi Belgesel: Kızgın Topraklar (Yönetmen İsmail Bağcı)
-En İyi Canlandırma Film: Supplant (Zeynep Yıldız)
-En İyi Deneysel Film: Bi'Zahmet (Engin Ökmen)
-En İyi Kurmaca Film: Meryem (Yönetmen Celal Yücel Tombul)
-Şafak Stüdyoları Mansiyon Ödülü: Uçurtma (Yönetmen Ahmet Devrim Güren)
-Özer Kızıltan Jüri Özel Ödülü: Salto Mortale (Yönetmen Nihat Vuran)
-En İyi Film Ödülü: Kennedy'nin Doğuşu (Yönetmen Gülben Arıcı)


Ulusal Belgesel Filmleri Yarışması'nda verilen tüm ödüller şöyle:

-En İyi Belgesel Film Ödülü: Köşe Başı Beklerim (Neslihan Kültür)
-Jüri Özel Ödülü: Herkes Toprağa Gömülür, Ben Suya (Fettullah Çelik)
-Mansiyon Ödülü: Bu Ben Değilim (Yönetmen Jeyan Kader Gülşen, Zekiye Kaçak)


Adana Kısa Film Yarışması

-En İyi Film Ödülü: Kennedy'nin Doğuşu (Gülben Arıcı)


Uluslararası Kısa Film Yarışması

Jüri Özel Ödülü: The Seine's Tears (Yönetmenler: Yanıs Belaid, Eliott Benard, Alıce Letailleur, Nicolas Mayeur, Étienne Moulın, Hadrien Pinot, Philippine Singer, Lisa Vicente)


Başka Sinema Rota: Eskişehir

23-28 Eylül tarihleri arasında Eskişehir'de gerçekleşecek olan Başka Sinema Rota: Eskişehir etkinliğinin film programı açıklandı.

Etkinlik kapsamında gösterilecek filmler arasında Cannes Film Festivali gibi dünyanın en prestijli film festivallerinden ödülle dönmüş yapımların yanı sıra, Uluslararası İstanbul Film Festivali ve kısa bir süre önce gerçekleşen Adana Altın Koza Film Festivali gibi Türkiye festivallerinden ödülle dönen birçok yerli yapım da bulunuyor.
 

 

ETİ'nin ana sponsorluğunda, Tepebaşı Belediyesi, ASTEROS, Altyazı Sinema Dergisi, Kendine Has,  Biletinial ve Kariyo & Ababay Vakfı'nın destekleri ile gerçekleşecek olan etkinlikte yerli sinemamızdan dünya sinemasına oldukça geniş bir yelpazede filmler gösterilecek.

Etkinliğin açılış filmi ise, daha önce Motör: Kopya Kültürü & Popüler Türk Sineması belgeseliyle tanıdığımız Cem Kaya'nın yönetmeni olduğu, Türkiyeli gurbetçilerin müzik kültürüne ışık tutarak 2022 Berlin Film Festivali'nde belgesel dalında Panorama İzleyici Ödülü'nü alan "Aşk, Mark ve Ölüm" olarak belirlendi.

Etkinlikte gösterilecek olan filmler dört ana başlıkta toplanıyor: "Dünya Festivallerinden", "Türkiye Sineması 2022", "Galalar" ve Sabah Klasikleri".
Bu ana başlıkların yanı sıra "Kısalar" başlığı altında bu senenin ses getirmiş farklı kısa filmleri de gösterilecek.

"Dünya Festivallerinden" bölümünde 2018 yılında Arakçılar (Shoplifters) ile Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye'yi kazanan Hirakozu Kore-eda'nın 2022'de Cannes Film Festivali Ana Yarışma'da yer almış son filmi Bebek Servisi (Broker), 2022 Cannes Film Festivali'nin Belirli Bir Bakış bölümünde gösterilen Filistinli yönetmen Maha Haj'ın son filmi Akdeniz Ateşi (Mediterranean Fever), 2022 Cannes Film Festivali'nden Büyük Ödül ile dönen usta yönetmen Claire Denis'in son filmi Öğle Güneşinde Yıldızlar (Stars at Noon), Sadık Bir Adam (A Faithful Man) ile yönetmen olarak da rüştünü ispat etmiş ünlü Fransız aktör Louis Garrel'in kendi hayatından esinlenerek yazıp yönettiği filmi Masum (The Innnocent), Park chan-wook'a 2022 Cannes Film Festivali'nde En İyi Yönetmen Ödülü'nü kazandıran Ayrılma Kararı (Decision to Leave), 2022 Cannes Film Festivali'nde yedi ayrı dalda ödül için yarışan Cristian Mungui'nin yönetmenliğindeki MR (R.M.N.) gibi iddialı yapımların yanı sıra Normal People diziyle adını duyuran Paul Mescal'in başrolünde olduğu ve çekimleri Türkiye'de yapılan Güneş Sonrası (Aftersun), Phantom Thread'deki unutulmaz performansıyla izleyicileri büyüleyen Vicky Krieps'in başrolünde olduğu Korsaj (Corsage), Joachim Trier'in Oslo Üçlemesi'nin vazgeçilmez oyuncusu Anders Danielsen Lie'nin de yer aldığı İlgi Manyağı (Sick of Myself) ve 2022 Cannes Film Festivali Belirli Bir Bakış bölümünde adından çok söz ettiren İşe Yaramazlar (The Worst Ones) gibi başarılı filmler de sinemaseverler ile buluşturulacak.

Etkinliğin "Türkiye Sineması 2022" bölümünde ise 41'inci Uluslararası İstanbul Film Festivali'nden dört ödülle ayrılan Ziya Demirel'in ilk uzun metrajlı filmi Ela ile Hilmi ve Ali, İstanbul Film Festivali'nde olduğu gibi Altın Koza Film Festivali'nde de En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü Ahmet Rıfat Şungar ve Barış Gönenen'e kazandıran, ayrıca En İyi Görüntü ve SİYAD En İyi Film Ödülü'nün de sahibi olan, Ali Kemal Güven imzalı Çilingir Sofrası da yönetmen Ali Kemal Güven ve yapımcı Seda Özkaraca'nın katılımıyla Başka Sinema Rota: Eskişehir kapsamında gösterilecek.

Son yılların başarılı yapımı GİBİ dizisinin başrolünden aşina olduğumuz Ahmet Kürşat Öcalan'ın başrolünde olduğu Donadona, Ceylan Özgün Özçelik'in Cadı Üçlemesi'nden ikinci halka olan, deneysel belgesel 15+, Nihal Yalçın'ın başrolünde olduğu, Nazlı Elif Durlu'nun ilk uzun metrajlı filmi Zuhal, Adana Film Festivali'nde ilk gösterimini yapan ve Film Yönetmenleri Derneği En İyi Yönetmen Ödülü'nü Cem Demirer'e, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü'nü ise Alihan Kaya'ya kazandıran Mendirek gibi bu senenin iddialı Türkiye yapımları da gösterim programında yer alıyor; filmin gösteriminden sonra yönetmen Cem Demirer ve ekiple de bir söyleşi gerçekleşecek.

Bir diğer film ise yönetmen Tayfun Pirselimoğlu ve görüntü yönetmeni Andreas Sinanos'un katılımıyla 25 Eylül ETİ Eski Fabrika'da gerçekleşecek olan, yakın zamanda Türkiye'nin Oscar Adayı olarak ilan edilen Kerr.

"Galalar" bölümünde ise başrol oyuncusu Zar Amir Ebrahimi'ye 2022 Cannes Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü kazandıran Ali Abbasi filmi Kutsal Örümcek (Holy Spider), The Artist filmi ile beş ayrı dalda Akademi Ödülü'ne layık görülen Michel Hazanavicus'un zombi-komedi filmi Kestik! (Final Cut), Oscar adayı film Beşirle Vals'in yönetmeni olarak hatırladığımız Ari Folman'ın yönetmenliğini üstlendiği Anne Frank Nerede (Where is Anne Frank?), başarılı yönetmen Tony Gatlif'in Türkiye prömiyerini yapacağı filmi Tom Medina gibi yapımların yanı sıra Acil Durumda Jane'i Ara (Call Jane), Paris Hatıraları (Paris Memories), Patlama Noktası (Boiling Point) ve İyi Şanslar Leo Grande (Good Luck to You, Leo Grande) gibi yapımlar da ilk kez sinema tutkunları ile buluşturulacak.

Son olarak "Sabah Klasikleri" başlığında ünlü İspanyol yönetmen Luis Bunuel'in filmi Arzunun Şu Belirsiz Nesnesi (That Obscure Object of Desire), Alejandro Amenabar'ın Nicole Kidman'ı başrolüne taşıdığı kült korku filmi Diğerleri (The Others), Nicholas Roeg'in gerilim türündeki filmi Don't Look Now ve yerli sinemamızın en önemli yönetmenlerinden Metin Erksan'a Altın Ayı Ödülü'nü kazandıran filmi Susuz Yaz ile usta yönetmenlerin efsaneleşmiş yapımları da etkinlik kapsamında gösterilmesi planlanıyor.

Seyirciler, etkinliğin "Kısalar" başlığı altında Türkiye sinemasından öne çıkan kısa film örneklerini de seyretme imkanına sahip olacak.

İzmir Kısa Film Festivali'nden En İyi Animasyon Ödülü'nü kazanan Gökalp Gönen imzalı Lal, Yasemin Demirci yönetmenliğindeki Gece Kuşağı, başrollerinde Nesrin Cavadzade ve Hatice Aslan'ın bulunduğu Fehmi Öztürk yönetmenliğindeki Bir Annenin Sonatı gibi yapımların yanı sıra Elif Sözen'in yönettiği Bir, Sata Biraderler'in kısa filmi Çerçeve ve Zeynep Dilan Süren'in yazıp, yönettiği Büyük İstanbul Depresyonu gibi başarılı yapımlar da seyirci ile buluşmaya hazırlanıyor.

Etkinlikte aynı zamanda Başka Sinema'nın artık geleneksel hale gelmiş Başka Gece etkinliğinde de Onur Ünlü filmlerine yer verilecek.

"Başka Gece: Onur Ünlü" kapsamında Topal Şükran'ın Maceraları, Polis, Sen Aydınlatırsın Geceyi ve Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok filmleri gece boyunca, art arda gösterimleriyle seyircilerle buluşacak.

Kapanışı ise, yakın zamanda hayatını kaybeden Fransız Yeni Dalga akımının ustası, unutulmaz yönetmen Jean-Luc Goddard'a bir saygı duruşu olarak Serseri Aşıklar (Breathless) yapacak.

Etkinlikte ETİ Eski Fabrika'daki açıkhava gösterimlerinin yanı sıra bu sene Tepebaşı Belediyesi Zübeyde Hanım Kültür Merkezi ve Cinetime Özdilek Eskişehir'de kapalı salon gösterimleri de gerçekleşecek.

Film gösterimleri dışında paneller, söyleşiler ve etkinliklerin de olacağı Başka Sinema Rota: Eskişehir kapsamında altı gün boyunca şehrin kalbi sinemayla atacak.

Etkinliğin ön satış dönem biletlerini tükenmeden biletinial.com üzerinden satın alabilirsiniz.


Troya Kültür Yolu Festivali

Türkiye'nin uluslararası marka değerine katkıda bulunmak üzere beş şehirde çok daha kapsayıcı etkinliklerle yaygınlaştırılacak olan "Türkiye Kültür Yolu Festivalleri" kapsamında düzenlenen Troya Kültür Yolu Festivali 16 Eylül'de başladı.

Kültür ve Turizm Bakanlığınca Çanakkale'de düzenlenen festival, sergi, konser, söyleşi ve atölyelerden oluşan 100'den fazla etkinliği sanatseverlerle buluşturuyor.

40'tan fazla mekânda yapılması planlanan etkinliklerde 1000'den fazla sanatçı yer alıyor.

Troya, Lidya, Roma, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti'nin izlerini taşıyan Çanakkale tüm Çanakkalelilere ve Boğaz'a yolu düşenlere on gün boyunca birbirinden farklı deneyimler yaşatmayı hedefliyor.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir'in katılımıyla Anadolu Hamidiye Tabyası'nda festivalin tanıtımı yapıldı.

Toplantıda festivalle ilgili bilgi veren Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, Beyoğlu ve Başkent Kültür Yolları'nın başarısının ardından Türkiye'nin doğusundan ve batısından iki şehri de kültür yollarına eklenmesinin kararlaştırıldığını belirterek, "Doğu'dan Diyarbakır, batıdan da Çanakkale'yi kültür yolları rotasına dahil ettik. Çanakkale, Türkiye'nin her bölgesinde çok sevilen, herkesin millî duygularını kabartan bir yer. Ayrıca doğası ve iklimiyle de çok keyifli ve çok ciddi bir potansiyele sahip" dedi.

Troya Kültür Yolu Festivali'nde her yaş grubuna göre sanatın farklı dallarından içerikler oluşturulduğunu vurgulayan Bakan Yardımcısı Yavuz, "Şehirde yaşayanlar için hem de şehrin ziyaretçileri için bir aks yaratıp, bu aksın kültürel ve sanatsal mekanlarını ön plana çıkartmayı, bu kültürel sanatsal mekanlardan başlayan aktiviteleri de sokaklara taşıyarak böylece insanların hiç beklemediği yerde de aslında sanatla karşılaşmasını sağlamayı hedefledik. Festivalin şehirle bütünleşmesin, şehrin imajına katkı sağlamasını amaçladık." diye konuştu.


Troyalılar Geliyor

Troya Kültür Yolu Festivali, 16 Eylül Cuma günü Çanakkale Kordon'da gerçekleşen "Troyalılar Geliyor" yürüyüşüyle başladı.
 

 

Boğaz Komutanlığı Bando Takımı ve Mehter konseriyle renklenen yürüyüşün ardından Çanakkaleliler ve bölge halkı, Genel Sanat Yönetmenliğini Mustafa Erdoğan'ın yaptığı Anadolu Ateşi "Troya" Gösterisi'ni Anadolu Hamidiye Tabyası Açık Hava Sahnesi'nde izleme fırsatı buldu.

Troya Kültür Yolu Festivali kapsamında birbirinden önemli tiyatro oyunları ve müzikaller sahnelenecek, sanatın her dalına ev sahipliği yapan Troya Kültür Yolu Festivali kapsamında birçok farklı alanda, başarılı sanatçıların sergileri de görülebilecek.


Felsefe, Söyleşi, Sanat, Sinema

Festival kapsamında farklı alanlarda birçok felsefe söyleşisi düzenlenirken, Deniz Müzesi'nde her gün film gösterimleri gerçekleşecek.

Dünya prömiyerini geçen yıl 74'üncü Cannes Film Festivali'nde yapan "Bağlılık Hasan" filminin gösteriminin ardından izleyiciler yönetmen Semih Kaplanoğlu ile yapılacak söyleşiyi dinleme fırsatı bulacak.

Festival süresince Çanakkaleliler her akşam Deniz Müzesi'nde aralarında "Kesişme: İyi ki Varsın Eren", "Adanış: Kutsal Kavga", "İstanbul Muhafızları: Yüzyılın Muhafızları" ve "Akif"in de bulunduğu filmleri açık havada izleme fırsatı bulacak.

Gündüzleri ise Deniz Müzesi Yüzbaşı Ahmet Saffet Konferans Salonu'nda Çanakkale Destanı'yla ilgili olan "Büyük Tertip", "Bir Gelibolu Kahramanı: Yusuf Kenan", "100 Yıldır Bitmeyen Destan Çanakkale", "Çanakkale'nin Filizleri", "O Günün Hikayesi" gibi filmler izlenebilecek.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU