Ev sinemasından vizyona bu hafta: Eski usul tarım ticareti; Sarı Sıcak

Türkiye İstatistik Kurumu, mayıs ayına ilişkin Tarım-GFE verilerini açıkladı.

Bu rapora göre, endeks mayısta bir önceki aya kıyasla yüzde 5,51; geçen yılın aynı ayına göre yüzde 123,72; geçen yılın aralık ayına kıyasla yüzde 67,77 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 61,54 arttı.

Hal böyleyken bir zamanlar kendi yörelerinin en iyi sebze, meyve ve tahıl tarımını yapan çifçilerin işlerinin her geçen yıl kötüye gittiğini, borçlarına borç kattıklarını, onlarca senede alın terleriyle kazandıklarını son birkaç sene içinde ne yazık ki kaybettiklerini duymak elbette çok üzücü.

Dönüşen üretim ilişkilerinin kendilerini nasıl bitirdiğini anlamayan bu çiftçilerin değişen üretim araçlarına adapte olamamaları da bu gidişatın cabası.

Bunun yanı sıra Türkiye'nin belki de son dönemdeki en önemli diplomasi başarısı olduğu konuşulsa da vakti zamanında dünyanın en önemli tarım ülkesi olan Türkiye'yi başka ülkelere muhtaç hale getirenler yüzünden ziraat ve zanaat kavramlarını unutma noktasına geldiğimiz, ürünü elinde kaldığı için çiftçilerin narenciye, fındık, zeytin ağaçlarını göz kırpmadan kestiği, samanı bile ithal etmeye başladığımız günümüz dünyasında nedense, hayatlarını hala ziraatçilik ve zanaatkârlıkla sürdürenlerin yaşamlarından bir kesit sunan Sarı Sıcak filmi aklıma geldi.

Eski usul tarım ticareti; Sarı Sıcak

Yönetmen: Fikret Reyhan / Oyuncular: Aytaç Uşun, Mehmet Özgür, Gökhan Şimşek, Cem Zeynel Kılıç, Tarık Köksal, Akan Atakan, Seher Çuhadar / Süre: 85 dakika
 

 

Artan endüstrileşmeyle birlikte fabrikaların arasında sıkışıp kalmış bir sebze tarlası ve büyük maddi sorunlarına rağmen geleneksel tarım yöntemlerinde direnip hayata tutunmaya çalışan göçmen bir aile…

Türkiye prömiyerini 2017 yılında İstanbul Film Festivali'nde yapan ve festivalin Altın Lale Ulusal Yarışması'nda "En İyi Film", "En İyi Erkek Oyuncu", "En İyi Görüntü Yönetmeni" ve "En İyi Kurgu" ödüllerini kazanan Sarı Sıcak adlı bu film ana çerçevede; feodal bir aile ortamından çıkarak kendi hayatını yaşamak isteyen İbrahim'in hikâyesini anlatırken çiftçi babası Necip Ağa ile aralarındaki kuşak farkına dayanan baba-oğul çatışmasına da yer veriyor.

Bu kapsamda baba-oğul ilişkisi üzerinden yeni ile gelenekselin çatışmasını film oldukça iyi işliyor.
 

 

Küçük insanların küçük hayalleri

Filmde, Necip Ağa sermaye sahiplerinin nitelikli emek gücü ve tarımsal mülkiyet üzerinde denetim kurma arzusu, tarımdaki girdi fiyatlarının yükselmesi, meşakkatli üretim yöntemleri, işgücünün yetersizliği ve büyük maddi sorunlarına rağmen kendilerine ait tarlalarında geleneksek yöntemlerle tarımsal faaliyetlerini sürdürerek hayata tutunmaya ve ailesini geçindirmeye çalışmaktadır.
 

 

Babasının önderliğinde aile arazisinin işlerinde gönülsüz bir şekilde çalışan İbrahim ise topraktaki ürünlerin toplanması, komisyonculara ulaştırması gibi işlerde çalışıp bir yandan aileye yardım ederken, bir yandan da baba mesleğinden ve mecburi olarak yaşadığı aile düzeninden kurtulmak için tır şoförü olma hayalleri kurmaktadır.

Küçük insanların küçük hayalleri olur, çünkü dünyaları da küçüktür.
 

 

İbrahim de görünürde sadece tır şoförü olmak istiyordur ama bu hayalin temelinde sadece gitmek, belki babasının baskısından kaçmak, belki de kendisinin efendisi olacağı daha özgür bir hayat kurmak arzusu da yatıyordur.

Elbette bir hayali gerçeğe dönüştürmek ve kaderini kendi ellerine alabilmek her zaman için o kadar da kolay bir şey değildir.

Zira, ekonomik koşulların güçlüğü ve kırsal alandan uzaklaşarak dışarıya açılma isteği de İbrahim'in ailesinden gizli bir şekilde bazı işler yapmasına sebep olunca bu gizli kapaklı yaptığı işler haliyle bazı sorunları da beraberinde getirmektedir.
 

 

Ödüllere doğru uzanan bir yüzleşme

Fikret Reyhan uluslararası prömiyerini yaptığı Moskova Film Festivali, Hollanda'nın Rotterdam şehrinde düzenlenen Kırmızı Lale Film Festivali ve 7'nci Uluslararası Malatya Film Festivali'nde "En İyi Yönetmen" seçilerek bu ilk uzun metrajlı filmiyle bir bakıma rüşdünü de ispatlamıştı.
 

 

Film ayrıca Malatya'dan "En İyi Senaryo", "En İyi Kurgu", "En İyi Görüntü Yönetmeni" ve "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu" kategorilerinde aldığı ödüllerle de başarısını perçinlemişti.
 

 

Ayrıca 5'inci Uluslararası Boğaziçi Film Festivali'nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda Marton Miklauzic bir kez daha "En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü"nün sahibi olmuştu.
 

 

Fikret Reyhan'a pek çok ödül getiren ve her ne kadar otobiyografik bir yaşam hikâyesine dayanan özgün bir senaryoya sahip olsa da ismini Yaşar Kemal'in bir öyküsünden alan "Sarı Sıcak", Anadolu insanının yokluğa, sefalete karşı bulundukları koşullar içinde verdikleri yaşam mücadelesine toplumsal-gerçekçi bir bakışla yaklaşması yönetmenin sinemasal bir başarısı olduğunu söylemek yanlış olmaz.
 

 

Yönetmen bu filminde, birçok yönleri ile bu insanların duygularını, iç dünyalarını, yaşadıkları dertleri abartmadan irdelerken seyirciye bunu en yalın haliyle aktarmayı sorunsuz bir şekilde başarıyor.

Karakterlerin derdini olabilecek en az diyalogla anlatma gayreti sözel ve yazılı olana nazaran görselliği de ön plana çıkarmaya olanak sağlıyor.
 

 

Pek çok açıdan dikkat çekici olsa da filmi seyrettiğimde keşke ismiyle gönderme yaptığı Yaşar Kemal'in "Sarı Sıcak" öyküsünde anlatıldığı gibi kıpkırmızı bir ateş yuvarlağını andıran güneşin sıcaklığını, ekin saplarının çatırdadığı, toprağın kızgın demir gibi yandığı, o boğucu sıcaklığıyla bunaltıcı bir yaz dönemini filmde daha çok hissedebilseydim, paydoslarında güneşin alnına yatıp yorgunluklarını çıkaran, sıcağın altında yemeklerini yiyen, gözleri bir bulut gölgesini arayan, sıcaktan ılımış sularını kan gibi içen işçileri görebilseydim diye düşünmüştüm.
 

 

İşte o zaman gerçek anlamda sinematografik olarak anlamın, mesajın aktarılması kısmında benim için kusursuz bir sinema örneği olabilirdi.

Bu haliyle filmde görmeyi arzuladığım tonlar sadece filmin afişine sıkıştırılmış olsa da yine de yönetmenin geçmişi anlarsak bugünkü sorunlara daha farklı açılardan yaklaşabileceğimizi göstermek için çocukluğa, o her şeyin mümkün olduğuna inadığı çocukluğuna dönme çabası, o çocuğun hikayesini anlatma gayreti kesinlikle görülmeye değer, tarımdaki değişen iş koşulları, artan tekelleşme, ticaretin mafyalaşması gibi konulara değinmesi, irdelemesi takdire şayandır.
 

 

Denk gelirseniz hiç düşünmeden izlemenizi tavsiye ederim.

Haftanın diğer filmleri

Birbirinden farklı filmlere ev sahipliği yapan sinema salonları farklı türlerden merakla beklenen yerli ve yabancı filmleri sinemaseverlerin beğenisine sunarken çevrimiçi dijital platformlar da vizyona girememiş en yeni filmleri izleyiciyle buluşturmaya devam ediyor.

Vizyonda yer alan filmlerin yanı sıra, "Aşk Çağırırsan Gelir", "Bir Düş Gördüm", "Dirlik Düzenlik", "Doktor Strange Çoklu Evren Çılgınlığında" "Erzurumlu Mümessil" ve "The Bağcılar" gibi filmler bu hafta izleyicilerle buluşuyor.

Aşk Çağırırsan Gelir

Yönetmen: Emre Kavuk / Oyuncular: Keremcem, Melis Babadağ, Cem Zeynel Kılıç, Cihan Ercan, Nil Keser, Bahar Süer, Özgün Çoban, Deniz Işın, Eser Eyüboğlu, Barış Başar, Fatih Özkan, Erdem Baş, Gürgen Öz, Sera Tokdemir / Süre: 105 dakika
 

 

En güzel tesadüfler aşk hakkında olanlardır…

Bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Aşk Çağırırsan Gelir; birbirinden farklı beş çiftin bir gün içerisinde yaşadıklarını konu ediniyor.

Artık âşık olmak istediğini söyleyen ana karakterin bu isteğine kader kayıtsız kalmaz ve ona aşkı getirecek olaylar zincirini başlatır.

Bu olaylar zincirinde birbirinden farklı beş çiftin komik hikayesi ele alınırken yapılan her eylemin bir başkasının hayatında bir dönüm noktası olduğu ve yaşanan her talihsizliğin aslında iyi bir şeylere vesile olabileceği gözler önüne serilir.

Babamız

Yönetmen: Lucie Jourdan / Oyuncular: Jacoba Ballard, Julie Harmon, Matt White, Heather Woock, Lisa Shepherd-Stidham, Jason Hyatt, Carrie Foster, Alison Kramer, Debbie Pierce, Dianna Kiesler, Liz White, Shereen Farber, Mark Farber, Angela Ganote, Robert Colver, Jan Shore, Jody Madeira, Tim Delaney, Anonymous, Donald Cline, Elaine Ballace, Keith Boyle, Mary Vivian Braunschneider, Ron Bregenzer, Janet Carter, Leslie Koch Foumberg, Simone-Élise Girard, Connor Helakoski, Phil McGraw, Rachel Novosad, Lea Roman, Paul A Rose Jr., Nicholas Todaro, Bri Ana Wagner, Anna Webber, Margaret Webber, Sarah Maria Wilson, Sheri Effres / Süre: 97 dakika
 

 

Yasal olarak bir suç olmadığına kanaat getirilen bir cinsel saldırı…

Şok edici bir gerçek hayat hikayesini kadrajına alarak Netflix'in Belgesel Filmler kategorisinde gösterime giren Our Father adlı bu sürükleyici belgeselde; ev tipi DNA testiyle birçok üvey kardeşi olduğunu öğrenen bir kadın, sperm bağışı ve popüler bir kısırlık doktoruyla ilgili şoke edici bir entrikayı açığa çıkarır.

Tek çocuk olan ve her zaman bir kardeşi olmasını hayal eden Jacoba Ballard, donör spermi ile dünyaya gelmişti.

Evde yaptığı bir DNA testi sonucunda, bir değil tam yedi üvey kardeşi olduğunu öğrendi; bu sayı kısırlık tedavisindeki en iyi uygulamalara meydan okuyordu.

Kardeşler, çok merak ettikleri soyağaçları hakkında daha fazla bilgi almak isteyince inanılmaz bir gerçeği keşfettiler.

Ailelerinin kısırlık doktoru, aşılama sırasında hastalarının bilgisi veya rızası olmadan kendi spermini kullanıyordu.

Akılalmaz bir güven ihlalini konu alan bu son derece rahatsız edici hikâyenin merkezinde, bu doktorun karanlık aldatmaca ağını daha yeni çözmeye başladıklarını fark eden Ballard ve yeni bulduğu kardeşlerinin adalet arayışı yer alıyor.

Ben Zlatan

Yönetmen: Jens Sjögren / Oyuncular: Granit Rushiti, Dominic Andersson Bajraktati, Cedomir Glisovic, Merima Dizdarevic, Håkan Bengtsson, Selma Mesanovic, Linda Haziri, Emmanuele Aita, Gijs Naber, Duccio Camerini, Helena Ellison, Matilda Limås, Marco Cenaki, Sami Rabie, Dino Cosovic, Vanja Kwiek, Adel Dzafic, Mak Kovacevic, Philip Skogberg, Jacob Bergman, Ann Engqvist, Irma Cupina Avsar, Emma Hansson Löfgren, Ola Selmén, Marcus Sahlén, Kristian Ärvström, Robert Bolmqvist Krstic, Miodrag Stojanovic, Arend Brandligt, Erwin Schippers, Robbert Reimering, Björn Friberg, Didrick Gillstedt, Per Lasson, David S. Lindgren, Allard Warnas / Süre: 100 dakika
 

 

Yaşayan bir efsanenin erken dönemlerine bir bakış…

Aynı adlı bir otobiyografik kitaptan uyarlanan ve beIN CONNECT'in Biyografi Filmleri kategorisinde gösterime giren I Am Zlatan (Jag är Zlatan) adlı bu filmde; dünyaca ünlü futbolcu Zlatan Ibrahimovic'in çocukluk ve gençlik dönemindeki futbolun zirvesine doğru uzanan hayatından kesitler karşımıza geliyor.

Kariyerine 1990'lı yılların sonlarında Malmö FF'de başlayan, sonrasında Ajax, Juventus, Inter, Barcelona, Paris Saint Germain, Manchester United, LA Galaxy'de oynayan ve ilk kez 2001 yılında formasını giydiği İsveç milli takımında 2010 yılında kaptanlığa yükselen AC Milan adlı kulübün oyuncusunu kadrajına alan film, İsveç'in başkenti Malmö'de sorunlu bir çocukluk geçiren bir çocuğun sporda birçok ödül alarak bir futbol efsanesi olma hikayesini anlatıyor.

Kentsel bir ormanda zorluklarla karşı karşıya kalan genç Zlatan, kurtuluşu futbolda bulur ve çok geçmeden olağanüstü yeteneğini keşfeder.

Her şeye rağmen özgüveni ve becerisi onu, uluslararası futbolun zirvesine fırlatır ve burada Malmö, Ajax ve Juventus için oynama hayallerini gerçekleştirir.

Film, sporcular ve büyük futbol dünyasına daha yakın olmak isteyenlerin dikkatini çekebilecek düzeydedir.

Bir Düş Gördüm

Yönetmen: Murat Çeri / Oyuncular: Nevzat Yılmaz, Harun Reha Pakoğlu, Ferda Işıl, Recep Çavdar, İsmail Hakkı, Nurdan Albamya, Mustafa Halazaroğlu, Emin Yalçın, Fatih Dokgöz, İsmail Kavrakoğlu, Furkan Aydın Çelik, Muhammed Emir Balcı, Muhammed Yakup Baybars, Yusuf Ekinci / Süre: 115 dakika
 

 

Yalın ayak toprağa basmaktan zevk alan herkesin izlemekten keyif alacağı bir film…

Bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Bir Düş Gördüm; yaşanan bir araba kazasında babası ölen ve annesi de komada olan genç Tarık'ın, köyde yaşayan dedesinin yanına gitmesi sonrası buradaki hayatını konu ediniyor.

Tarık, dokuz yaşlarında bir şehir çocuğudur.

Babası bir araba kazasında öldüğünde kendisi de hafıza kaybı geçirir, annesi ise aynı kaza nedeniyle hastanede komada yatmaktadır.

Kimsesi kalmadığı için köye, dedesi ile ninesinin yanına, aşinası olmadığı bir dünyada yaşamaya gönderilir.

Tarık bu süre içinde kaza nedeniyle hiçbir şey hatırlayamaz, ama sürekli geçmişiyle ilgili sembolik rüyalar görür.

Tam köy ve köy hayatına alıştığında ise evlerinin arkasında otomobilin çarptığı bir eşek ölü bulunur, bu eşeğin yeni doğmuş bir de sıpası vardır.

Tarık, bu eşek yavrusu ile kendi durumu arasında psikolojik bir bağ kurar ve onu hayatta tutmayı kendine amaç edinir.

Film Murat Çeri'nin kendi çocukluk hatıralarından esinlenilerek hayata geçmiş bir eser; belki de bu yüzden filmin çekim mekânı olarak yönetmenin çocukluğunun geçtiği Bolu-Seben-Gerede seçilmiş.

Bu zamana kadar altmıştan fazla uluslararası film festivaline seçilme başarısı gösteren ve otuz yedi farklı ülkede Türkiye'yi temsil eden, Murat Çeri'nin TRT Ortak Yapımı olan ilk uzun metrajlı bu filmi Finlandiya, Tayland, Rusya, Hindistan, Nepal, İspanya, İtalya ve Amerika'dan "En İyi Film" de dahil olmak üzere değişik kategorilerde on beş farklı ödül kazandı.

Moldova'da düzenlenen ve misyonunu insanların dünyayı film aracılığıyla görme biçimini dönüştürmek olarak niteleyen "Serbest International Film Festival (SIFF)"de de yarışan filmler arasında birinci olan film, burada da "En İyi Film" ödülüyle taçlandırıldı.

Canavar

Yönetmen: Nelson Dilipkumar / Oyuncular: Joseph Vijay, Pooja Hegde, K. Selvaraghavan, Shine Tom Chacko, Yogi Babu, Redin Kingsley, Vtv Ganesh, Shaji Chen, Aparna Das, Sathish Krishnan, Lilliput, Ankur Vikal, Sunil Reddy, Shiva Aravind, Sujatha Babu, Prudhviraj, Subbalakshmi, Cell Murugan, Nelson Dilipkumar, Anirudh Ravichander, Jani, Bjorn Surrao, Lahiru Jay, Vikky Kumar, Tako Tabatadze / Süre: 155 dakika
 

 

Daha sert, daha çevik, daha kuvvetli…

Netflix'in Hindistan Yapımı Aksiyon ve Macera Filmleri kategorisinde gösterime giren Beast adlı bu filmde; bir alışveriş merkezine düzenlenen saldırı tehlikeli bir rehine krizine sebep olunca, eski bir istihbarat ajanı kendini tekrar aksiyonun ortasında bulur.

Değişen Gezegenimiz
 

 

Değerli dünyamız tehlike altında!..

BBC'nin iklim krizi ile ortaya çıkan ekolojik sorunları konu alan doğa tarihi belgeseli Our Changing Planet, temmuz ayında BBC Earth ekranlarına geliyor; gezegenimizin en kırılgan ekosistemlerini ziyaret eden altı bilim insanı bu belgesel ile doğa tarihi için benzersiz nitelikte bir ekolojik araştırma yapıyor.

Doğadaki değişimlere tanıklık eden bu eşsiz belgesel, ekolojik dengeyi yeniden sağlamak için mücadele veren insanların çabaları ile dünyamız için hâlâ umut olduğunu vurguluyor.

İki bölümden oluşan bu yapım; Liz Bonnin, Chris Packham, Steve Backshall, Gordon Buchanan, Ella Al Shamah ve Ade Adepitan'ın sunuculuğu ile Kaliforniya, İzlanda, Maldivler, Brezilya, Kenya ve Kamboçya'da bozulan ekolojik dengeyi inceliyor.

Doğa tarihi konusunda uzman olan bu altı bilim insanı, gittikleri bölgelerdeki habitatların ve burada yaşayan pek çok türde canlının karşılaştığı olağanüstü değişimleri kaydediyor.

Hızla değişen bu yeni ekolojik düzende canlıların hayatta kalabilmek için geliştirdiği davranışlar ve çevreye göstermiş olduğu şaşırtıcı uyum her şeye rağmen umudun olduğunu gösteriyor.

Bilim insanlarına göre, önümüzdeki birkaç yıl içinde dünya tarihinde önemli değişimler yaşanacak.
Dünya nüfusunun yaklaşık bir milyar artması ve bir milyon türün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalması bekleniyor.

İklim krizi ile yükselen denizlerin, 147 milyon insanın ve pek çok canlının yaşadığı toprakların sular altında kalmasına neden olacağı ön görülüyor.

Bu vizyoner belgeselde kentleşmenin, çölleşmenin, denizlerimizin ısınmasının, okyanus asitlenmesinin, eriyen buzulların, ormansızlaşmanın ve ekonomik kalkınmanın etkilerini deneyimleyen her sunucu, yaşadıkları yerleri korumaya çalışan yerel sakinlerin çabalarına tanıklık ediyor.

Belgesekde dünyamızı bekleyen tehlikeler ve bunların nasıl geliştiği konusuna dikkat çekerken, izleyiciye çok önemli sorular soruluyor.

Hâlâ kötü gidişatı tersine çevirmek için mücadele eden, ekosistemi ve türleri korumak için çaba gösteren insanlar var.

Bu yeni BBC yapımı da izleyiciyi dünyanın doğal dengesini yeniden kurmak ve nesli tükenmekte olan hayvanları kurtarmak için çığır açıcı fikirleri olan insanlarla tanıştırıyor.

İklim krizi ile mücadele konusunda acil durum belgeseli olarak değerlendirilebilecek Değişen Gezegenimiz yapımının tamamlanması yedi yıl sürecek.

Her yıl kırılgan ekosistemlerdeki değişimleri kaydederek, bir yıl içinde doğada yaşanan dönüşümleri izleyeciyle buluşturmayı hedefleyen uzun soluklu bu küresel raporun ilk sezonu, temmuz boyunca BBC Earth ekranlarına gelecek.

Dirlik Düzenlik

Yönetmen: Nesimi Yetik / Oyuncular: Dudu Yetik, Asiye Dinçsoy, Betül Esener, Sencar Sağdıç, Muttalip Müjdeci, Elif Temuçin / Süre: 97 dakika
 

 

Aynı evin içinde bambaşka hayatlar yaşayan kadınlar…

Bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Dirlik Düzenlik; üç kadından oluşan bir ailenin hikâyesini anlatıyor.

Hicran, Vildan ve anneleri Dudu aynı evin içinde bambaşka hayatlar sürerken bu üç kadın sevgi ve nefret arasında sürekli gidip gelen bir ilişki yaşamaktadır.

Dudu, zamanı saatlere bölerek yaşamak zorunda olan bir şeker hastasıdır, bu hastalık onu sabırlı biri yapmıştır.

Vildan bir emlak acentesinde yöneticilik yapar, ama aslında şarkıcı olmak ister, hatta bir barda gizlice sahneye çıkar, okuyamamış olmaktan gelen ezikliğini tuhaf bir kibirle yenmeye çalışır.

Yarı deli, uyumsuz karakteriyle bir türlü dünyaya ayak uyduramayan Hicran ise engelli bir tarih öğretmenidir, ama o da kardeşi gibi olmak, onun gibi giyinmek isterken diğer taraftan kardeşi ile annesinin evlenme niyetlerine ve ilişkilerine de karşı çıkmaktadır.

Sevgi ile nefret arasında gidip gelen bir ilişki sarmalında herkes kendi hikâyesinin kahramanı olmaya çabalarken, Dudu'ya gelen bir evlilik teklifi evdeki dengeleri altüst eder.

Onun evden gitme ihtimaliyle konuşulmamış ne varsa ortaya atılır.

Dudu ile Vildan'ın bir tarafta, Hicran'ın başka bir tarafta sürdürdüğü; güzellik-çirkinlik, evlilik-bekarlık, para-parasızlık, sağlık-hastalık cephelerindeki bu savaş, anne Dudu'ya gelen evlilik teklifiyle artık kazananın ve kaybedenin olmadığı bir noktaya gelir.

Doktor Strange Çoklu Evren Çılgınlığında

Yönetmen: Sam Raimi / Oyuncular: Benedict Cumberbatch, Elizabeth Olsen, Chiwetel Ejiofor, Benedict Wong, Xochitl Gomez, Rachel McAdams, Jett Klyne, Julian Hilliard, Michael Stuhlbarg, Hayley Atwell, Anson Mount, Lashana Lynch, John Krasinski, Patrick Stewart, Charlize Theron, Sheila Atim, Adam Hugill, Bruce Campbell, Ross Marquand, Andy Bale, Ako Mitchell, Momo Yeung, Daniel Swain, Topo Wresniwiro, Eden Nathenson, Vinny Moli, Charlie Norton, Aliyah Camacho, Ruth Livier, Chess Lopez, David Tse, Yasmin Chadwick, Anthony Knight, Nuakai Aru, Victoria Grove, Joshua Neil, Nina Jalava, Joshmaine Joseph, Yenifer Molina, Kevin Dalton, Orphee Sidibe, Gregory Fung, Cecilia Appiah, Victoria Sterling, Jordan Alexandra, Bobbie Little, Gabriella Cooper-Parsons, André Layne, Michael Waldron, Bridget Hoffman, Scott Spiegel, Jessica Pennington, Andrew Morgado, Audrey Wasilewski, Christian Rummel, Richie Palmer, Dan Burns, Alice Chen, Soo Cole, Begona F. Martin, Marian Lorencik, Tyrone Love, Jason Ludwig, Keenan Moore, Axel Nu, Stephen Samson, Clem So, Sanj Surati / Süre: 126 dakika
 

 

Marvel Sinematik Evreni, çoklu evrenin kapılarını açıyor ve sınırları her zamankinden daha fazla zorluyor…

Bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Doctor Strange in the Multiverse of Madness; Doktor Strange'in çoklu evren için tehlike arz eden bir tehdidi durdurmak için verdiği ve birden fazla evrene sıçrayan mücadelesini konu ediniyor.

Bu filmde hem eski hem de yeni mistik yol arkadaşlarının yardımıyla, gizemli yeni bir düşmanla yüzleşmek için çoklu evrenin akıllara durgunluk veren ve tehlikeli alternatif gerçekliklerini kat eden Doktor Strange ile bilinmeyene yolculuk başlıyor.

Erzurumlu Mümessil

Yönetmen: Servet Aksoy / Oyuncular: Burak Bozdağ, Dila Danışman, Burcu Binici, Ayhan Taş, Selahattin Taşdöğen, Recep Cinisli, Hacı Ali Konuk, Ferdi Kurtuldu, Orçun Kaptan, Metin Yıldız, Fatih Doğan, Volkan Başaran, Kahraman Siviri, Ömer Duran, Rüya Coriç, Emine Söyler / Süre: 121 dakika
 

 

Onlar ermiş muradına, ama işin aslı bu aşk hikayesinin perde arkasında…

Bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz Erzurumlu Mümessil adlı bu film; sürekli olarak mahalle kahvehanesindeki sakinlere hikayelerini anlatan Erzurumlu ilaç mümessili Burak'ın hikâyesini anlatıyor.

Erzurumlu bir ilaç mümessili olan Burak mahalle kahvehanesindeki sakinlere hikâyelerinden birini anlatmaktadır, bu hikâyede mümessilliğinin ilk gününden öncesine döneriz.

Burak işsiz güçsüz, ailesiyle yaşayan ve sürekli arkadaşlarıyla vakit geçiren aylak bir adamdır.

Günün birinde Burak'a onun düğününde sağdıç olacağını söyleyen Şeref adındaki yakın arkadaşının dükkânındaki zengin bir ilaç mümessilini görür ve mümessillik aday başvurusunda bulunur.

Öte yandan anneannesini götürmek için gittiği hastanede talihsiz bir karşılaşmayla Ayça'yı görür ve ona âşık olur.

Hastanenin doktorlarından biri olan Ayça'nın peşinde Kenan adında azılı bir suçlu, bir mafya babası vardır.

Kenan, Ayça'yı her şeyden çok sevmekte ve ona sahip olmak için elinden geleni yapmaktayda da Ayça bu durumdan oldukça rahatsızdır.

Bu süre içinde Burak'ın mümessil adaylığı başvurusu olumlu sonuçlanır ve eğitim için bir otele davet edilir.

Otelde tanıştığı Nazike adındaki takıntılı bir kadın onun kokusuna ve görünüşüne âşık olur.

Nazike, Burak'ın peşinden ayrılmamakta, sosis balondan yaptığı figürlerle ona aşkını anlatmaya çalışmaktadır.

Burak'ın eğitim alanında tanıştığı ilaç şirketi müdürü Enver ise Burak'la sürekli dalga geçmekte, ona başarılı olamayacağını söylemektedir.

Burak sonunda mümessil olmaya hak kazanır, ama Enver bu duruma çok sinirlenir ve Burak'ın ayağını kaydırmak için elinden gelen her şeyi yapacağını söyler.

Nazike sınavda başarısız olur, ama yine de Burak'ın peşini bırakmaz ve onu her gittiği yerde takip etmeye başlar.

Enver, Burak'ın mümessilliğinin başlangıç gününde ona hastaneleri dolaşması için eski model bir araç verir, ayrıca en sinir bozucu adamlarından biri olan Orhan'ı ona göz kulak olması için peşine takar.

Enver bunlar yetmezmiş gibi bir de Burak'a kotasını doldurması için iki gün mühlet verir ve eğer dolduramazsa onu kovacağını söyler.

Burak yana yakıla bu duruma bir çare ararken annesinin bir arkadaşının oğlu olan Doktor Hakan'ı arar ve ilaçlarını yazması için ondan yardım ister.

Hakan ancak ona iki gün sonra yardım edebileceğini ve çok meşgul olduğunu söyleyince Burak'ın hayalleri suya düşer ve kotasını doldurmak için rastgele hastanelerden birine gider.

Gittiği hastanede mümessillerin girişi yasak olsa da Burak hastane önünde çıkan bir kavgayı fırsat bilerek içeri girmeyi başarır.

Burak muayenehanedeki doktorların odalarında gezinirken hastane bekçisine yakalanır ve bir kovalamaca sonucunda da hastanenin bahçesine kaçar.

Burak sonunda içeri girmeyi başarır ve tesadüf eseri girdiği odalardan birinde Doktor Ayça ile karşılaşır ve sonrasında da onunla yakınlaşır.

Bu arada Kenan sürekli Ayça'yı takip ettiği için Ayça'nın etrafındaki tüm erkekleri saf dışı bırakmakta onları acımasız bir şekilde dövmektedir.

Sürekli Ayça'yı takip eden Kenan'ın adamları Burak'la Ayça'nın yakınlaşmasını ona iletince Kenan sinirden deliye döner ve güvendiği adamlardan biri olan Mökkem'e Burak'ı kaçırması için talimat verir.

Böylelikle Burak için macera dolu bir gün başlar.

Filmin Öyküsü: Yeni Nesil

Yönetmen: Mark Cousins / Oyuncular: Mark Cousins / Süre: 160 dakika
 

 

Size izlemeniz gereken filmler konusunda uzun bir liste sunan ve bazılarını tekrar izlemeniz gerektiğini hatırlatan iddialı bir film…

Aynı adlı bir kitaptan uyarlanan ve 2021 yılında Cannes Film Festivali'nin açılış filmi olarak gösterildikten sonra Netflix'in Belgeseller kategorisinde gösterime giren The Story of Film: A New Generation adlı bu yapımda film yapımcısı Mark Cousins, "Frozen"dan "Parasite"ye kadar yirmi birinci yüzyılın en ikonik filmlerine derinlemesine bir dalış yapıyor.

Mark Cousins, farklı filmleri araştırırken, teknolojinin yeni yüzyılda sinemanın seyrini nasıl değiştirdiğini ve Kovid'in süreci nasıl sürdürdüğünü anlatırken sinemanın geleceğindeki umut ve iyimserliğe dikkat çekiyor.

Eğer filmin anlatımını üstlenen Mark Cousins'in donuk, monoton ve sıkıcı anlatımına katlanabiliim diyorsanız hafızalardan silinen pek çok filmle ilgili ilginç detayları yeniden keşfetmeniz mümkün olabilir.

Ghost in the Shell: SAC_2045 Sürdürülebilir Savaş

Yönetmen: Shinji Aramaki, Michihito Fujii, Kenji Kamiyama / Oyuncular: Atsuko Tanaka, Osamu Saka, Akio Ôtsuka, Kôichi Yamadera, Yutaka Nakano, Tôru Ohkawa, Takashi Onozuka, Tarô Yamaguchi, Sakiko Tamagawa, Megumi Han, Kenjirô Tsuda, Kaiji Soze, Shigeo Kiyama, Megumi Hayashibara, Ryan Bartley, Steve Blum, Bob Buchholz, Brook Chalmers, Ray Chase, Sara Cravens, Robbie Daymond, Richard Epcar, Doug Erholtz, Melissa Fahn, Crispin Freeman, Erika Harlacher, William Frederick Knight, Lauren Landa, Cherami Leigh, Ben Lepley, Mona Marshall, Michael McCarty, Mary Elizabeth McGlynn, Julia McIlvaine, Matthew Mercer, Kayli Mills, Max Mittelman, Tony Oliver, Laura Post, Derek Stephen Prince, Ben Pronsky, Sam Riegel, Patrick Seitz, Keith Silverstein, Roger Craig Smith, Karen Strassman, Armen Taylor, Kirk Thornton, Jeannie Tirado, Abby Trott, Brad Venable, David Vincent, Dean Wein, Mark Whitten, Mick Wingert, Dave Wittenberg, Joe Zieja / Süre: 119 dakika
 

 

Bazen sadece hayatta olmak bile dünyayı güzelleştirebilir…

"SAC_2045" dizisinin ilk sezonunun uzun metrajlı yeni bir kurgusu olan ve Netflix'in Japonya Yapımı Anime Filmler kategorisinde gösterime giren Ghost in the Shell: SAC_2045 Sustainable War adlı bu filmde; sibernetik paralı asker Motoko Kusanagi, 2045 yılında 9. Şube'ye döndüğünde yeni bir tehditle mücadele etmesi gerekir.

Masamune Shirow imzalı manga Ghost in the Shell'den uyarlanan bu filmde Kamu Güvenliği 9. Şube ile insanlığa yönelik "insan ötesi" tehdit arasındaki savaş nihayet başlamıştır.

Yeni ve büyük bir tehdit olarak kabul edilen "insan ötesi", bu yüzden GHOST IN THE SHELL'de tasvir edilen insan evriminin olası sonucu mu sorusu bu filmde cevabını ararken izleyicisini de serinin ikinci sezonuna hazırlıyor.

Kaçış Kralı

Yönetmen: Mateusz Rakowicz / Oyuncular: Dawid Ogrodnik, Robert Wieckiewicz, Rafal Zawierucha, Masza Wagrocka, Jakub Gierszal, Andrzej Andrzejewski, Sandra Drzymalska, Olga Boladz, Dorota Kolak, Bartosz Roch Nowicki, Tomasz Sapryk, Piotr Zapala, Antoni Milancej, Ewelina Cassette, Jadwiga Wianecka, Marek Rachon, Radoslaw Rozniecki, Robert Wabich, Olga Sarzynska, Ryszard Jablonski, Adam Cywka, Artur Krajewski, Mikolaj Cieslak, Pawel Koslik, Grzegorz Falkowski, Barbara Wysocka, Izabela Dabrowska, Antoni Laznowski, Ryszard Kakietek, Michal Czachor, Krzysztof Machel, Patryk Michalak, Barbara Kurzaj, Wojciech Dudek, Anna Urbanczyk, Pawel Janyst, Daniel Misiewicz, Adam Kupaj, Katarzyna Obidzinska, Jedrzej Bigosinski, Arkadiusz Machel, Wojciech Lato, Pawel Kumiega, Maciej Cierzniak, Kajetan Wolniewicz, Robert Jarocinski, Wiktor Korzeniewski, Michal Bielinski, Emil Brygala, Mateusz Nedza, Jakub Onichowski, Kosma Szyman, Tadeusz Lomnicki, Mariusz Ostrowski, Matt Malecki, Marcin Sitek, Jacek Grygorowicz, Lech Walesa / Süre: 100 dakika
 

 

70'lerin tarzında harika bir film…

Zdzisław Najmrodzki'nin hayat öyküsünden uyarlanan ve Netflix'in Polonya Yapımı Aksiyon ve Macera Komedileri kategorisinde gösterime giren The Getaway King (Kocha, kradnie, szanuje) adlı bu filmde; halk kahramanı olan ve defalarca hapisten kaçan bir haydut, yeni sevgilisiyle hayatında yeni bir sayfa açmayı planlar.

Yiyecek kıtlığının günlük hayatın bir parçası olduğu yerde, tuvalet kâğıdı lüks bir üründür ve sonunda kasabın dikkatlice sakladığı son taze et parçasını sadece rüşvet parasıyla alabileceğiniz dükkâna ulaşmak için uzun kuyruklarda beklemeniz gereken bir dönemdir.

Polonya'da komünizmin son günlerinde geçen bu filmin olay örgüsünde, yirmi dokuz kez polisten kaçan halk kahramanı hırsız sisteme karşı kendi şartlarıyla yaşarken aşk ve yıkılan Berlin Duvarı birden onun için her şeyi değiştirir.

Marmaduke

Yönetmen: Mark A.Z. Dippé, Youngki Lee, Phil Nibbelink, Matt Philip Whelan / Oyuncular: Pete Davidson, J.K. Simmons, David Koechner, Mary Hart, Julie Nathanson, Terri Douglas, Erin Fitzgerald, Stephen Stanton, Brian Hull, Sumalee Montano, Andrew Morgado, Chris Hackney, Shelby Young, Johnny Yong Bosch, Nika Futterman, Melissa Disney, Fred Tatasciore, Jason Anthony, Vanessa Marshall, Nickie Bryar, Joey Camen, Rene Mujica, Sean Rohani, Joey D'Auria, Cellin Gluck, Tania Gunadi, Rachelle Heger, Jason Pace, Sarah Jean Pace, Sabra May, Rebecca Davis, Brian T. Delaney, Dave Fennoy, André Sogliuzzo / Süre: 88 dakika
 

 

Bazı köpekler şampiyon olmak için doğar, bazı köpekler ise sadece köpektir…

Aynı adlı sevilen çizgi romandan uyarlanan ve Netflix'in Çocuk ve Aile Filmleri kategorisinde gösterime giren Marmaduke adlı bu uçuk kaçık, eğlenceli animasyonda; kocaman bir yüreğe sahip olan ama başı bir türlü dertten kurtulmayan pasaklı ve yaramaz Marmaduke, köpek şovu dünyasında öne çıkmak için gereken niteliklere sahip olup olmadığını keşfetmeye çalışır.

Efsanevi köpek eğitmeni Ronnie, Marmaduke'un, Westminster Şampiyonu Kupası'nı kazanan tarihteki ilk Danimarkalı olmasına yardım edebileceğine inanır, ama Ronnie'nin koca yürekli kaotik Marmaduke'u evcilleştirmeyi başarabilmesi pek öyle kolay görünmüyor.

Masumlar

Yönetmen: Eskil Vogt / Oyuncular: Rakel Lenora Fløttum, Alva Brynsmo Ramstad, Sam Ashraf, Mina Yasmin Bremseth Asheim, Ellen Dorrit Petersen, Morten Svartveit, Kadra Yusuf, Lisa Tønne, Irina Eidsvold Tøien, Marius Kolbenstvedt, Kim Atle Hansen, Nor Erik Vaagland Torgersen, Birgit Nordby, Georg Grøttjord-Glenne / Süre: 117 dakika
 

 

Hayal gücünüze musallat olacak tedirgin edici bir hikâye…

Cannes Film Festivali'nin Belirli Bir Bakış seçkisinde prömiyerini yapan ve bu hafta AKM Yeşilçam Sineması'nda gösterime giren The Innocents (De uskyldige) adlı bu Norveç ve İsveç ortak yapımı filmde; kalabalıklara uyum sağlayamayan karakterlere özel bir ilgisi olan Vogt, dış dünya ile yüzleşirken kişisel bir etik anlayışı geliştirmeye zorlanan gençlik halini ele alıyor.

Yetişkinleri çocukların dehşet verici gizli dünyalarına davet eden Masumlar, Kuzey'in aydınlık yaz mevsiminde geçiyor.

Film, büyüklerin bakmadığı, görmediği anlarda dört çocuğun oyun oynarken karanlık, doğaüstü güçlerinin ortaya çıkıp gizemli ve ürkütücü olaylara yol açmasını anlatıyor.

İskandinav kültürünün sanatsal mirasının merkezinde yer alan peri masallarından ilham alan yönetmen, fantastik boyutu kadar ahlaki boyutu da önemli olan alegorik bir anlatımla karşımıza çıkıyor.

2014'te yönettiği Blind (Körlük) ile Altın Lale'yi kazanan ve Joachim Trier ile senaryosunu yazdığı Oslo, The Worst Person In The World (Dünyanın En Kötü İnsanı), Reprise (Tekrar) gibi filmlerle ses getiren Norveçli yönetmen ve senarist Eskil Vogt'un 2021 yapımı bu filmini 28 Temmuz'a kadar AKM Yeşilçam Sineması'nda izleyebilirsiniz.

Mincemeat Operasyonu

Yönetmen: John Madden / Oyuncular: Colin Firth, Rufus Wright, Matthew Macfadyen, Ruby Bentall, Kelly Macdonald, Charlotte Hamblin, Jason Isaacs, Penelope Wilton, Johnny Flynn, Lorne MacFadyen, Mark Gatiss, Caspar Jennings, Hattie Morahan, Dolly Gadsdon, Simon Russell Beale, Michael Bott, Alex Jennings, Ellie Haddington, Paul Lancaster, Simon Rouse, Paul Ritter, Amy Marston, Jonjo O'Neill, Gabrielle Creevy, Nicholas Rowe, Will Keen, Alexander Beyer, Markus von Lingen, Nico Birnbaum, James Fleet, Mark Bonnar, Javier Godino, Pedro Casablanc, Laura Morgan, Miguel Guardiola, Pep Tosar, Alba Brunet, Óscar Zafra, Brett Boro, Helena Collins O'Connor, Lin Gallagher, Adolf Hitler, Ben Vincent, Jeremy Azis, Tom Barnett, Pierre Bergman, Christine Callaghan, Allan Cook, Stuart Cooke, Graham Curry, Liam Edwards, Miriam Engelbert, Tom Ford, William Guiness, Lex Lamprey, Jamie Langlands, Steve Langley, Sarah Lockett, Martyn Mayger, Sigmund Oakeshott, Richard Price, Chris Wilson, Elizabeth Rose Wilson / Süre: 128 dakika
 

 

Aldatma savaştaki en büyük silahtır…

Netflix'in Kitaplardan Uyarlanan Askeri Filmler kategorisinde gösterime giren Operation Mincemeat adlı bu sürükleyici, gergin, romantik, heyecan verici, beklenmedik şekilde komik ve şaşırtıcı filmde; iki İngiliz istihbarat görevlisi, Naziler'i kandırmak ve İkinci Dünya Savaşı'nın seyrini değiştirmek için sıra dışı bir plan yapar.

Gerçek bir kandırmaca öyküsünden uyarlanan filmde en umulmadık şekilde ölü bir gizli ajanın becerilerinden faydalanarak İkinci Dünya Savaşı'nın seyrini değiştiren ve on binlerce insanın hayatını kurtarıp Hitler'in Avrupa üzerindeki ölümcül hâkimiyetini kıran iki istihbarat görevlisi, daha sonra James Bond'u yaratacak olan Ian Fleming'in de yardımıyla askeri tarihin en cüretkâr kandırmacalarından birini gerçekleştirir.

Yıl 1943'te, Hitler'in Avrupa üzerindeki hâkimiyetini kırmak isteyen müttefikler, Sicilya'ya topyekûn bir saldırı planlar.

Ama devasa bir işgal gücünü potansiyel bir katliamdan kurtarmak gibi olanaksız görünen bir zorlukla karşı karşıyadırlar.

Böyle bir ortamda savaşın en yaratıcı ve en umulmadık dezenformasyon stratejisini hayata geçirmek Ewen Montagu ve Charles Cholmondeley adlı iki istihbarat görevlisine düşer; üstelik bu stratejinin merkezinde hiç beklenmedik bir şekilde ölü bir gizli ajan vardır.

Operation Mincemeat akla mantığa sığmayan, yüz binlerce hayatı riske atan ve yaratıcılarının son ana kadar hop oturup hop kalkmasına neden olan bir fikrin, savaşın seyrini değiştirmesi umuduyla hayata geçirilişinin sıra dışı ve gerçek öyküsünü kadrajına almaktadır.

Mükemmel Aile

Yönetmen: Arantxa Echevarría / Oyuncular: Belén Rueda, Jose Coronado, Gonzalo de Castro, Pepa Aniorte, Carolina Yuste, Gonzalo Ramos, Lalo Tenorio, Jesús Vidal, María Hervás, Huichi Chiu, Belén Fabra, Israel Elejalde, Lola Marceli, Bella Agossou, Lucía Delgado, Teresa Altés, Teresa Grau, Pepe Ocio, Alberto Velasco, Alba Amat, Jayanth Vishwanath, Nathan Mateo, Miguel Ngu Phan, Claus Breitfeld, Melquiades Fraga, Aeric Azana, Jorge Calatayud Blasco / Süre: 110 dakika
 

 

Bu aile bir kulübe olsaydı emin olun en kötü fırtınalardan bile sağ çıkardı…

Netflix'in İspanya Yapımı Komediler kategorisinde gösterime giren The Perfect Family (La familia perfecta) adlı bu müzip filmde; Lucía, oğlunun kız arkadaşının tuhaf ailesiyle tanıştığında başta hayrete düşer, ancak bu ailenin kendi katı ve kuralcı hayatı üzerinde yaratacağı etkiden habersizdir.

Lucia, hayatının kontrolünü elinde tutmaya ve örnek bir yaşam sürmeye çalışan bir kadındır.

Evlendiği günden beri kendisi için mükemmel aile kavranıma ulaşana dek ailesine bakmaya çalışır, ancak onun hayatı, oğlunun kız arkadaşı olan Sara ile tanışmasıyla bambaşka bir hal alır.

Sara'nın hayatı, Lucia'nın her zaman hayalini kurduğu dünyadan çok uzaktır, ama nihayetinde Sara'nın gelişiyle birlikte Lucia, mükemmel ailenin tam olarak düşündüğü gibi olmadığını kabul etmek zorunda kalır.

Rolling Stone Gibi: Ben Fong-Torres'in Yaşamı ve Zamanları

Yönetmen: Suzanne Kai / Oyuncular: Ben Fong Torres, Ray Manzarek, John Burks, John M. Glionna, Jann Wenner, Harry Low, Ling-Chi Wang, Sarah Fong-Torres, Annie Sampson, Jules Broussard, David Felton, Christopher Chow, Kenny Wardell, Country Joe McDonald, Charles Perry, Bob Weir, Baron Wolman, Laurel Gonsalves, Robert Kingsbury, Holly George-Warren, Quincy Jones, Kathleen Mackay, Cynthia Bowman, David Freiberg, Annie Leibovitz, Gordon Lew, Gail Katagiri, Carlos Santana, Dianne Fong-Torres, Sarah Lazin, Jason Watkins, Connie Fong-Torres, Elton John, Sam Andrew, The Beatles, Chuck Berry, Big Brother and the Holding Company, Ray Charles, Dick Clark, Pamela Courson, Walter Cronkite, Cameron Crowe, The Doors, Bob Dylan, Roberta Flack, Barry Fong-Torres, Ricardo Fong-Torres, Marvin Gaye, Ralph J. Gleason, Grateful Dead, Al Green, George Harrison, Buddy Holly, Mick Jagger, Jefferson Airplane, Jerry Lee Lewis, Little Richard, Steve Martin, Paul McCartney, Jim Morrison Jr., Gary Owens, Abe Peck, The Rolling Stones, Linda Ronstadt, Bob Sirott, Grace Slick, Edwin Starr, Bernie Taupin, Ike Turner, Tina Turner, Dino Valenti, Brian Wilson, Stevie Wonder / Süre: 102 dakika
 

 

Müzikseverlerin mutlaka görmesi gereken bir belgsel…

Netflix'in Biyografik Belgeseller katgorisinde gösterime giren Like a Rolling Stone: The Life & Times of Ben Fong-Torres adlı bu filmde; rock gazetecisi Ben Fong-Torres'in hayatı, efsanevi Rolling Stone yazarı ve editörünün bir dönemi nasıl tanımladığını anlatıyor.

Çinli göçmen bir ailenin oğlu olan Ben Fong-Torres, babasının basit Çin restoranından bir rock röportajcısı ve gazeteci, radyo yayıncısı, sosyal aktivist ve Rolling Stone Magazine editörlüğüne doğru yükselen bir kareyere sahipti.

Yol boyunca, muazzam bir aşk, derin bir kalp kırıklığı yaşadı ve hikayelerini doğru aktarabilmek için her zaman kendisine yol gösterici bir ilke buldu.

Yönetmen Suzanne Joe Kai kadraja aldığı böylesi bir hayatın samimi tarihi ile rock tarihinde yanlış tanıtılan ancak büyüleyici bir figürün arkasındaki gerçek hikâyeyi anlatmayı amaçlıyor.

Thar

Yönetmen: Raj Singh Chaudhary / Oyuncular: Anil Kapoor, Harshvardhan Kapoor, Fatima Sana Shaikh, Jitendra Joshi, Akshay Oberoi, Satish Kaushik, Mukti Mohan, Rahul Singh, Mandana Karimi, Nivedita Bhattacharya, Sanjay Bishnoi, Natasha D'Souza, Sanjay Dadhich, Akkshay Gunaawat, Palash Kamble, Hunter Prince Khalid, Akram Khan, Shubham Kumar, Bhagwan Das Patel, Pankaj Rana, Varin Roopani, Anushka Sharma, Varsha Sharma, Mehnaz Shroff, Amarjeet Singh, Dushyant Singh, Mahwish Tareen, Navdeep Tomar, Suraj Vyas / Süre: 108 dakika
 

 

Kan, şiddet ve uyuşturucu dolu bir fırtınanın ortasında…

Netflix'in Hindistan Yapımı Kovboy Filmleri kategorisinde gösterime giren Thar adlı bu western tarzı gerilimde; bir cinayet ve bir yabancının dehşet verici işkence planı, sakin çöl kasabasını derinden sarsınca emektar bir polis kendini kanıtlama fırsatı yakalar.

The Bağcılar

Yönetmen: Osman Silahyürekli / Oyuncular: Bayram Arslan, Su Polen, Murat Çetin, Ümit Akdemir, Ferdi Demir, Dilara Kalaycı, Yakup Deniz, Mehmet Kılıçoğlu, Burhan Arslan, Serhat Özgül, Erkan Can, Ertan Saban, Selim Erdoğan / Süre: 90 dakika
 

 

Konforlu mekânların süslü çocukları değil, karanlık sokakların delikanlı yürekleri…

Bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan The Bağcılar adlı bu film; yaşadıkları muhitte uyuşturucu satılmasına karşı savaş açan bir grup arkadaşın hikâyesini anlatıyor.

İstanbul Bağcılar'da yaşıyan bir grup arkadaşın mahalledeki nücadeleleri torbacılara baş kaldırışı ile başlar.

Bu savaş onların çıkamayacakları bir girdaba sürükleken başlarına gelecek olan belalardan habersizlerdir.

Artık arı kovanına çomak sokmuşlardır ve bunun bedeli onlar için büyük olacaktır.

Mahallede uyuşturucu satılmasına izin vermeyen ve bu uğurda başlarına bela açan arkadaş gurubu uyuşturucuya karşı başlattıkları bu mücadelede "Geride kim kalırsa, ölenin intikamı mutlaka alınacak" yeminiyle hiç bitmeyen bir intikamın fitilini ateşlerler.

Abisinin ölmeden önceki son vasiyeti kardeşinin vatana millete kendisi gibi fedai olarak yetişmesi olunca abisine bunun için söz veren Murat, hiç istemese de artık mahallesinde dönen olayların dışında kalamayacağını anlar.

Böylelikle istihbarat görevinde o da kendi oyununu kurmaya karar verir ama sözde İstanbul'u yöneten kirli eller ve İstihbarat Başkanı'na kadar uzanacak olaylar zinciri mahalledeki delikanlılara büyük sürprizler hazırlar.

Zoraki İkili

Yönetmen: Louis Leterrier / Oyuncular: Omar Sy, Laurent Lafitte, Izïa Higelin, Dimitri Storoge, Stéphane Pezerat, Jo Prestia, Flavie Péan, Catherine Schaub-Abkarian, David Ban, Lea Dauvergne, Sylvia Bergé, Djimo, Bertrand Usclat, Élodie Hesme, Samir Decazza, Sylvain Katan, Valentin Papoudof, Karen Dersé, David Talbot, Charles-Roger Bour, Marie-Christine Adam, Nawelle Ewad, Luka Quinn, Aline Chetail, Amélie Keriako, Karine Angeon, Benjamin Georjon, Xavier Coppet, Rachid Metlouti, Adou Khan, Nicolas Moïssakis, Bakary Diombera, Jean-Louis Tilburg, Marie-Anne Mestre, Léopold Bara, Mahamadou Sangaré, Sabrina Ouazani, Robert Catrini, Jill Galbraith / Süre: 119 dakika
 

 

İki polis, bir vaka, ipucu yok ma bolca komedi ve heyecan var…

Netflix'in Fransa Yapımı Aksiyon ve Macera Komedileri kategorisinde gösterime giren The Takedown (Loin du périph) adlı bu filmde; on yıl sonra tekrar bir araya gelmek zorunda kalan iki uyumsuz polis, büyük bir komplonun tehdit ettiği bölünmüş bir Fransız kasabasında işlenen cinayeti araştırır.

Ousmane Diakité ve François Monge çok farklı tarzlara, geçmişlere ve kariyerlere sahip iki polistir.

Uzun zaman sonra tekrar bir araya gelen sıra dışı ikili, yeni bir soruşturma için Fransa'nın öbür ucuna kadar gider.

Burada basit bir uyuşturucu alışverişi gibi görünen bir olayın aslında tehlikelerle ve beklenmedik komikliklerle dolu büyük çaplı bir suç vakası olduğu ortaya çıkar.

Flashback

Vakti zamanında kimi festivallerde, kimi sinemalarda kimi de ev videosu ve televizyon ekranlarında seyirciyle buluşan ama şimdi hem çevrimiçi platformlarda hem de televizyon kanallarında bu hafta yeniden gösterime girecek olan 2022 öncesinde çekilmiş diğer filmleri sizin için derledim.

beIN CONNECT

Türkiye'nin ödemeli televizyon sistemi Digitürk'ün, izleyicilerine diledikleri zaman arzu ettikleri içeriklere ulaşma imkânı sağlayan dijital içerik platformu beIN CONNECT, bu ay birbirinden güzel filmleri evinize getirmeye devam ediyor.

Platformun zengin kütüphanesinde bu hafta öne çıkan filmler şöyle:

• Beyaz Erkekler İçin Kara Büyü (Black Magic for White Boys, 2017)
• Jack Reacher: Asla Geri Dönme (Jack Reacher: Never Go Back, 2016)
• Kara Sohbet (A Perfect Enemy, 2020)
• Özne (The Subject, 2020)

MUBI

Sinemanın her türlü form ve büyüklükteki ekranda izlenmesi gerektiğine inanan ve 10 milyondan fazla sinemaseveri aynı çatı altında buluşturan MUBI, dünya festivallerinde dikkat çekmiş yapımlardan oluşan geniş seçkisini özel yayın kuşaklarıyla sinemaseverlerle buluşturmaya devam ediyor.

Uzman ekiplerin festivalleri tarayarak bulup çıkardıkları birbirinden güzel, heyecanlı ve orijinal filmlerle hazırladıkları; özel kuşakları, yönetmen retrospektifleri, önde gelen film festivallerinden gösterimlerin yer aldığı yapımlar arasında bu hafta öne çıkan filmler şöyle:

• Afrika Kraliçesi (The African Queen, 1951)
• Amatör (Amateur, 1994)
• Aşk Biftekleri (Love Steaks, 2013)
• Bakir Dev (Fúsi / Virgin Mountain, 2015)
• Büyük İstanbul Depresyonu (2020)
• Kuyruklu Yıldız (Comet, 2014)
• Düğün (1973)
• Gizli Kimya (Upstream Color, 2013)
• Oslo, 31 Ağustos (Oslo, 31. August, 2011)
• Suçlular (2021)
• Tatil Kitabı (2008)
• Tekrar (Reprise, 2006)
• Umudun Tarifi (An, 2015)

Netflix

190'dan fazla ülkede 222 milyonu aşkın ücretli kullanıcının farklı türlerde ve dillerde diziler, belgeseller ve sinema filmleri izlediği, dünyanın eğlence odaklı lider yayın hizmeti sunan Netflix'in bu hafta kütüphanesinde öne çıkan filmler şöyle:

• 1408 (2007)
• 1917 (2019)
• Acil Seyahat (Emergency Travel, 2019)
• Afrika'dan Ayrılmak (Hyvästi Afrikka / Leaving Africa, 2015)
• Ahmak: Büyükbaba .5 (Bad Grandpa .5, 2014)
• Ahşap Endüstrisi: Doğaya Karşı Bir İş (Wood Industry: A Business Against Nature, 2017)
• Amityville Tiyatrosu (The Amityville Playhouse, 2015)
• Aniden (Spontaneous, 2020)
• Arabama Aşığım (I'm in Love with My Car, 2017)
• Artık Çocuk Değiller (Boyz n the Hood, 1991)
• Av (The Hunt, 2020)
• Aykut Enişte 2 (2021)
• Babam İçin (In the Name of the Father, 1993)
• Bebek (Seed of Chucky, 2004)
• Bebek Dahiler (Baby Geniuses, 1999)
• Beethoven 2 (Beethoven's 2nd, 1993)
• Beethoven'ın Yeni Yıl Macerası (Beethoven's Christmas Adventure, 2011)
• Bir Damla Kan (A Drop of Blood, 2016)
• Bizi Kötüden Koru (Deliver Us from Evil, 2014)
• Boyun Eğmez (Unbroken, 2014)
• Bridget Jones'un Bebeği (Bridget Jones's Baby, 2016)
• Cadı Vadisi (Valley of the Witch / Conjuring the Dead, 2014)
• Cehennem (Inferno, 2016)
• Da Vinci Şifresi (The Da Vinci Code, 2006)
• Daha Yeni Başladık (Just Getting Started, 2017)
• Deli Bir Siyah Kadının Günlüğü (Diary of a Mad Black Woman, 2005)
• Doktor Dolittle'in Yolculuğu (Dolittle, 2020)
• Doktor Uyku (Doctor Sleep, 2019)
• Effie Gray (2014)
• Elon Musk: Gerçek Hayat Demir Adam (Elon Musk: The Real Life Iron Man, 2018)
• Eyvah Yaş 40 (This Is 40, 2012)
• Geceyarısı Korku Gösterisi (The Midnight Horror Show / Theater of Fear, 2014)
• Gençlik Hayalleri (Orange County, 2002)
• Gösteri Zamanı (Showtime, 2002)
• Gri Kurt (The Grey, 2011)
• Hayalet Sürücü 2: İntikam Ateşi (Ghost Rider: Spirit of Vengeance, 2011)
• Jason Bourne (2016)
• Kadınlar Ne İster? (What Women Want, 2000)
• Kartal Göz (Eagle Eye, 2008)
• Kasa: Mafya Soygunu (Vault, 2019)
• Kazara Koca (The Accidental Husband, 2008)
• Kesişen Yollar (The D Train / Bad Bromance, 2015)
• Keskin Nişancı: Suikastçının Sonu (Sniper: Assassin's End, 2020)
• Kırmızı Kart (Red Card, 2017)
• Kill Bill: Vol. 1 (2003)
• Knuckle (2011)
• Köpek Oteli (Hotel for Dogs, 2009)
• Kötülük Diyarı (Bad Country, 2014)
• Kung Fu Panda 3 (2016)
• Loraks (Dr. Seuss's The Lorax, 2012)
• Masumiyet Yaşı (The Age of Innocence, 1993)
• Mavi Yıldırım (Blue Thunder, 1983)
• Melekler ve Şeytanlar (Angels & Demons, 2009)
• Mezarlık Yolundaki Son Ev (The Last House on Cemetery Lane, 2015)
• Mısır Tanrıları (Gods of Egypt, 2016)
• Molly'nin Oyunu (Molly's Game, 2017)
• Mutlak Güç (Absolute Power, 1997)
• Mükemmel Bir Kaçı  (A Perfect Getaway, 2009)
• Mürekkep Yürek (Inkheart, 2008)
• Nehir Macerası (Without a Paddle, 2004)
• Nakit ile Rusya'dan (From Russia with Cash, 2015)
• Nefret Dolu (The Hateful Eight, 2015)
• Ölüm Kadına Yakışır (Death Becomes Her, 1992)
• Ölüm Takibi 2049: Bıçak Sırtı (Blade Runner 2049, 2017)
• Ölümcül Deney: İnsanlığın Sonu (Resident Evil: Extinction, 2007)
• Ormana Hoşgeldiniz (Welcome to the Jungle / The Rundown, 2003)
• Özgürlük Yolu (Into the Wild, 2007)
• Rektörlükteki Musallat (A Haunting at the Rectory, 2015)
• Robert (2015)
• Robinson Crusoe (The Wild Life, 2016)
• Saç Spreyi (Hairspray, 2007)
• Savaş Tanrısı (Lord of War, 2005)
• Sevimli Hayalet Casper (Casper, 1995)
• Sıkıysa Yakala (Catch Me If You Can, 2002)
• Sıra Dışı Anne (Ricki and the Flash, 2015)
• Sosyal Ağ (The Social Network, 2010)
• Süper Baba (Big Daddy, 1999)
• Şifre Merkür (Mercury Rising, 1998)
• Temel İçgüdü (Basic Instinct, 1992)
• Tetikçi (Crank, 2006)
• Tetikçi 2: Yüksek Gerilim (Crank 2: High Voltage, 2009)
• The Express (2008)
• Uçuş (Flight, 2012)
• Üç Günlük Terör: Charlie Hebdo Saldırıları (Three Days of Terror: The Charlie Hebdo Attacks, 2016)
• Yalancı Yalancı (Liar Liar, 1997)

Nickelodeon

Dünyanın en çok izlenen çocuk eğlence kanalı Nickelodeon, Gordon Korman'ın ünlü kitabına dayanan macera ve aksiyon dolu "Swindle" filmini ekranlara taşıyor!  
 

 

Ariana Grande, Noah Crawford ve Chris O'Neal gibi dünya starlarının başrollerde olduğu 2013 yapımı film, baş rolde yer alan Griffin'in dolandırılmasının ardından başından geçen macerayı konu alıyor. 

Griffin, en yakın arkadaşı Ben'in evinde buldukları bir beyzbol kartını, 350 dolara bir koleksiyonere satmalarının ardından gerçek değerini öğrenirler; tam tamına 1.2 milyon dolar! 

Bu durumun ardından Griffin, Ben, Griffin''in küçük kız kardeşi hacker Melissa, amigo kız Amanda, aktris Savannah ve kaslı Darren'dan oluşan bir soygun ekibi kurar. 

Swindell'in dükkanından kartı çalmak için harekete geçen ekibin bu heyecanlı hikayesi 30 Temmuz Cumartesi günü Nickelodeon'da!

Nickelodeon, çocuklar için bir numaralı eğlence TV kanalı markasıdır. 

Yaptığı her şeyde çocukları ön plana alarak kapsamlı bir yapıya sahip olan şirketin bünyesinde Amerika Birleşik Devletleri'nde ve dünyada televizyon programları ve yapımının yanı sıra tüketici ürünleri, dijital, kitaplar, filmler ve yeniden yapımlar yer almaktadır. 

SinemaTV

Türkiye'nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom'un dijital televizyon platformu Tivibu'nun yanı sıra D-Smart, TV+ ve KabloTV platformları üzerinden de yayın yapan SinemaTV, yerli ve yabancı farklı türlerdeki kanallarında pandemiden dolayı sinemada gösterime girememiş aksiyon, macera, korku, komedi ve eğlence dolu en yeni filmleri ekranlara getirmeye devam ediyor.

SinemaTV'nin izleyicisine sunduğu komediden aksiyona, bilimkurgudan festival filmlerine uzanan geniş seçkisinde bu hafta öne çıkan filmler şöyle:

• Aile Evi (Marie-Francine, 2017)
• Anaokulu Öğretmeni (The Kindergarten Teacher, 2018)
• Anne Gibi (Asa ga kuru / True Mothers, 2020)
• Bataklık (La isla mínima / Marshland, 2014)
• Bir Gün (Ha-roo / A Day, 2017)
• Dikey Limit (Vertical Limit, 2000)
• Doğanın Senfonisi (Symphony of the Wild, 2015)
• Geçmişin İzinde (Siganitalja / Time Renegades, 2016)
• Godzilla Kong'a Karşı (Godzilla vs. Kong, 2021)
• İçimdeki İnsan (2015)
• Judy (2019)
• Kartpostal Cinayetler (The Postcard Killings, 2020)
• Muhtemel Aşk (In den Gängen / In the Aisles, 2018)
• Özel Dedektif (Tamjung Hong Gil-dong: Sarajin Ma-eul / Phantom Detective, 2016)
• Prensim (Mon roi, 2015)
• Saigon Macerası (Lost In Saigon / Chay Di Roi Tinh, 2016)
• Samsara (2011)
• Sardunya (2020)
• Sevimli Penguen (Yona Yona Penguin, 2009)
• Yeniden Leyla (2020)
• Zehirli Gül (The Poison Rose, 2019)
• Zihin Kontrolü (Distorted, 2018)

SPI International

Uluslararası medya kuruluşu SPI International bünyesinde yer alan önde gelen film ve dizi kanalı FilmBox, etkileyici öyküleri, dünya yıldızları ile buluşturan sinema filmleriyle ekranları heyecan ve eğlenceyle aydınlatmaya devam ediyor.

Aralarında Türk sinemasının masalsı anlatımıyla en özgün yapımları arasında gösterilen "Ulak" da dahil olmak üzere dört güzel film, FilmBox ekranlarında abonelerine keyifli anlar yaşatmak için izleyicilerini ekran başına bekliyor.

• Bıçaklar Çekildi (Knives Out, 2019)
• Küçük Bir Sorun / Gönlümü Çaldın (One Small Hitch, 2013)
• Lora (2007)
• Ulak (The Messanger, 2008)

FilmBox izlemek isteyen sinemaseverler, seçkin TV platformları, Vodafone TV Kanal 15, KabloTV Kanal 336 ve D-Smart Kanal 19 üzerinden kanala ulaşabiliyor.

FilmBox içeriklerine ayrıca, www.filmbox.com websitesi ve FilmBox+ uygulaması kullanılarak bilgisayar, tablet ve mobil telefon ekranlarından da ulaşılabiliyor.

TRT 1 & TRT 2

Diziler, belgeseller, çizgi filmler ve özel gösterimlerle dolu yayın kuşağıyla seyircisine ulaşan TRT'nin en çok izlenen kültür sanat kanalları izleyenlerine sinema şöleni yaşatmaya devam ediyor.

Her akşam ödüllü ve prestijli filmleri orijinal dilleriyle sinemaseverlerle buluşturan ve birbirinden değerli yapımları ekrana getiren TRT 1 ve TRT 2'nin bu hafta yayın kuşağında öne çıkan filmler şöyle:

• Ağaç (The Tree, 2010)
• Baba (Pedar / The Father, 1996)
• Bembeyaz Bir Gün (Hvítur, hvítur dagur / A White, White Day, 2019)
• Bülbül (The Nightingale, 2018)
• Çarıklı Milyoner (1983)
• Kaçış Yok (No Escape, 2015)
• Neşeli Pazar (Vivement dimanche! / Confidentially Yours, 1983)
• San Fernando Vadisi (San Fernando Valley, 1944)
• Sessizliğin Müziği (La musica del silenzio / The Music of Silence, 2017)
• Sessizlik (Los silencios, 2018)
• Süt (2008)
• Yedi Yaşam (Seven Pounds, 2008)

Festival ve Etkinlik Ajandası

Holywood Filmleri Çekim İçin Türkiye'ye Geliyor

Michael Jackson, Madonna, Tina Turner, Elton John, Pavarotti, Julio Iglasias, Rolling Stones, Chiristian Adam gibi dünya starlarını Türkiye'ye getirerek konserler verdiren dünyaca ünlü organizatör Ahmet San, şimdi de dünya film endüstrisinin yeni buluşma noktası haline gelecek olan MIDWOOD İstanbul Film Stüdyo Kompleksi ve BG FİLM ortaklığı ile Hollywood filmlerini ve beyaz perdenin yıldızlarını Türkiye'ye getirecek.
 

 

İstanbul Büyükçekmece'de 500 Bin Metrekarelik alanda Türkiye'nin uluslararası arenada ilk film platosu olma özelliği taşıyacak ve dünya film endüstrisinin yeni buluşma noktası haline gelecek olan MIDWOOD İstanbul Film Stüdyo Kompleksi ile gişe rekortmeni yerli ve yabancı filmlerden, Oscar seçkilerine, kült filmlerden, en iyi animasyonlara kadar on beş bini aşkın yapımın lisans haklarına sahip olan BG FİLM ortak projeler için bir araya geldi.

MIDWOOD İstanbul Film Stüdyo Kompleksi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet San ve BG FİLM Yönetim Kurulu Başkanı Benhür Güzeler'in ev sahipliğinde Beyoğlu'ndaki Soho House'daki "Chancery" Salonu'nda gerçekleşen basın toplantısında projeler hakkında bilgilendirme yapıldı.
 

 

Sahnelerden sonra beyaz perdenin yıldızları Türkiye'ye geliyor

41 yıl boyunca dünya eğlence endüstrisinde ilkleri gerçekleştirmeye çalıştıklarını söyleyen Ahmet San, 93 yılında Michael Jackson ile yaptıkları 8 stad konseri ile nasıl dünya çapında işlere imza attıysa bugün de Avrupa'nın en büyüğü, dünyanın ise sayılıları arasında yer alan bir film stüdyo kompleksi olan MIDWOOD İstanbul Film Stüdyo Kompleksi ve BG FİLM ortaklığı ile Hollywood filmlerini ve beyaz perdenin yıldızlarını Türkiye'ye getirmek için yola çıktıklarından bahsetti.

İstanbul'un ulaşım imkanları açısından dünyada bir merkez niteliğinde olduğunu ifade eden Ahmet San, Midwood'un, sadece Holywood ile Bolywood arasına bir sinema, film stüdyo kompleksi değil, Midwood'un, şantiye halindeyken bile Türkiye'de hatta dünyada film çekimine soyunmuş bir marka olduğunu belirtti.

Aynı anda dünya sinemasından 10 filme hizmet verebilecek

MIDWOOD Stüdyoları, aynı anda 4 Hollywood prodüksiyonu ile eş zamanlı çekim yapmaya imkân tanırken, ayrıca 6 adet Bollywood, Chinawood ile Avrupa ve Türk sinema endüstrisi olmak üzere aynı anda 10 film için komple hizmet üretebilecek.

Böylelikle senede toplam 15'i büyük Hollywood prodüksiyonu olmak üzere diğer kategorilerde ise 35 farklı prodüksiyon çekme kapasitesi ile yılda 50 film çekilebilecek bir kapasiteye ulaşacak.

Ülke ekonomisine yıllık 200 milyon dolar ve 15 bin kişiye ek istihdam

"John Wick 4" , "The Expendables 4", "Borderlands", "In The Lost Lands", "Operation Fortune" ve "Ballerina"nın da aralarında olduğu ve her yıl yirmiyi aşkın Hollywood filmini Türkiye'de beyaz perdede seyirci ile buluşturan, yerli ve yabancı dijital platformlarla ulusal kanallara içerik geliştiren ve farklı yapım şirketlerinin film satışlarını da temsil eden BG FİLM'in Yönetim Kurulu Başkanı Benhür Güzeler, MIDWOOD İstanbul Film Stüdyo Kompleksi ile birlikte yapılacak olan iş ortaklığı ile dünyaca bilinen yapımların prodüksiyonlarını Türkiye'ye taşıyarak ülke ekonomisine yıllık 200 milyon dolar değerinde döviz girdisi ve 15 bin kişiye ek istihdam sağlayacaklarını söyledi.

Aralarında Lionsgate, AGC Studios, STX International, Filmnation, Anton Corp, Millenium Media stüdyoları'nın da olduğu iş ortaklıkları yaptığını söyleyen BG Film Yönetim Kurulu Başkanı Benhür Güzeler, yıllardır Türkiye'ye film ithal etiklerini, yani para verdiklerini ama niye onlar bize para vermiyor düşüncesiyle yola çıktıklarını ve Ahmet San ile biraraya gelerek MIDWOOD İstanbul Film Stüdyo Kompleksi ile ortak anlaşması imzaladıklarının müjdesini verdi.

BG Film Yönetim Kurulu Başkanı Benhür Güzeler, dünyanın birçok yerinde Avrupa'da, Bulgaristan'da hatta İran'da filmlerin çekildiğini, fakat büyük Hollywood yapımlarını maalesef kendi ülkemize çekemediğimizden dolayı bunu kendilerine dert edindiklerinden bahsetti.

Güzeler, BG Film olarak pandemi öncesinde başladıkları çalışmalarına hiç ara vermeden devam ederek çok iyi ilişkiler içinde oldukları Amerika ve Avrupa'daki film şirketleri ve yapımcılarla 3-4 iddialı Hollywood filmini Türkiye'de çekmek için anlaştıklarını, yakın zamanda gerçekleşen Cannes Film Festivali'nde de yaptıkları görüşmelerin çok iyi geçtiğini söyledi.

Doğal bir plato olan Türkiye'de her ay Hollywood yapımı filmler çekilecek

Doğal güzelliği açısından Türkiye'nin doğal bir plato olduğunu ancak çekim için geldiklerinde ihtiyaçları olan herşeyi bulabilecekleri platoların olup olmadığını soran  Hollywood film yapımcılarına adres olarak İstanbul Büyükçekmece'de 500 bin metrekarelik alanda kurulan MIDWOOD İstanbul Film Stüdyo Kompleksi'ni gösterdiklerini söyleyen Güzeler, ihtiyaç duyulan tüm hizmetleri en iyi kalitede, en iyi fiyatla ve en iyi insan kaynaklarıyla karşılayacak olan MIDWOOD'un film endüstrisinin yeni buluşma noktası haline geleceğini belirtti.
Çekimleri Antalya'da yapılan başrollerinde Jason Statham'ın yer aldığı yönetmen Guy Ritchie imzalı Operation Fortune (Servet Operasyonu) filminin de satışını yaptıklarını söyleyen Güzeler, yapımcıların artık Türkiye'ye gelmek için çok hevesli olduklarını ve yakın gelecekte Türkiye'de her ay bir ya da iki Hollywood yapımının çekileceğini söyleyerek heveslerini ve heyecanlarını paylaşmak istediklerini dile getirdi.

Dünya sinema sektörü için Türkiye'den yeni lokasyon

Dünyanın merkezindeki İstanbul'da, dünya standartlarında hizmet üretecek ve gelecek nesil bir stüdyo olarak hayata geçirilmekte olan MIDWOOD, Türkiye'nin yeni cazibe merkezi olmaya hazırlanıyor.

Yaratıcı endüstriyi besleyen ve kendisi de aynı endüstrinin insan kaynağı ile beslenen bu eşsiz organizma, sektörün aranılan çekim merkezi olma yolunda ilerliyor.

MIDWOOD'un her biri tam donanımlı ve teknik olarak her filmi çekebilecek kapasitede, üçü yüksek teknoloji sanal prodüksiyon stüdyosu ve biri yüksek teknoloji hareket yakalama stüdyosu olmak üzere toplamda 21 adet kapalı stüdyosu bulunuyor.

Dünyanın en büyük açık su tankı, Avrupa'nın ise en büyük kapalı su havuzunun bulunduğu MIDWOOD Stüdyoları'nda yüksek bütçeli prodüksiyonlu filmler çekilebilecek.
 

 

İçerisinde üç farklı ölçüde su tankı ile toplamda 2 bin 100 metrekare büyüklüğündeki kapalı 6 metre derinliğindeki su havuzu ile 7 bin metrekare büyüklüğünde ve bir metre derinliğindeki açık su havuzu MIDWOOD'da yerini alıyor olacak.

Komplekste ayrıca çeşitli cephelerden oluşan 17 açık set alanı ve farklı içerikli 60'ın üzerinde kurulu kapalı iç mekân setleri bulunacak.
 

 

Fiziki çekim alanlarının yanı sıra dünya standartlarında bir film çekimi için gereken kamera, ışık, ses, set ve grip malzemeleri başta olmak üzere tüm ekipmanları ve ekipleri sağlayacak olan MIDWOOD bünyesinde ayrıca ihtiyaç duyulacak her türlü dekor ve kostüm aksesuar imalatları için hizmet üretecek 18 adet atölyesi de yer alacak.

"One Stop Shop" konsepti ile en uygun fiyatlarla her hizmetin tek noktadan sağlandığı bir üretim merkezi ve yatırımlar bütünü olan MIDWOOD, dünya sinemasına hizmet veren yeni ve özel bir güç olmak için yükseliyor.

Gemlik Film Festivali

Eşref Kolçak anısına Gemlik Belediyesi tarafından düzenlenen ve bu yıl ilki gerçekleştirilecek olan Gemlik Film Festivali'nin ilk gün programı belli oldu.

24-27 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek Gemlik Film Festivali'nin açılışını, Türk Sineması'nın Sultan'ı Türkan Şoray yapacak.
 

 

Türkan Şoray, 24 Temmuz'da İskele Meydanı'nda gösterilecek "Selvi Boylum Al Yazmalım" filminin ardından Gemliklilerle buluşacak.

Film gösterimi sonrası, Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan'ın Sevgi Emektir Ödülü'nü takdim etmesinin ardından program Cahit Berkay'ın konseriyle devam edecek.

Festivalin birinci günü Türk sinemasının usta ismi Kemal Sunal'ın kostümlerinin yer aldığı "Kemal Sunal Kostüm Sergisi" eşi Gül Sunal tarafından açılacak.

Gül Sunal'ın söyleşi yapacağı program, film afişleri koleksiyoneri Vadullah Taş'ın "Türk Filmleri Afişleri Sergisi" ile devam edecek.

Birbirinden özel konukların katılımıyla, dört gün boyunca devam edecek festivalde, Türk sinemasının seçkin film gösterimleri, sergiler, konserler ve söyleşiler yer alacak.

Festival kapsamında Kısa Film Yarışması'nda, dereceye giren filmleri; usta oyuncu Halil Ergün'ün başkanlığında, oyuncu Erkan Can, yönetmen Yüksel Aksu, senarist ve yönetmen Zeynep Dadak, yönetmen Ömer Sinir, Yalova Üniversitesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü'nden Doç. Dr. Serkan Öztürk gibi güçlü isimlerden oluşan jüri belirleyecek.

1.'lik, 2.'lik ve 3.'lük ödüllerinin yanı sıra Mansiyon Ödülü'nün de verileceği yarışma için başvurular tamamlandı ve yarışmaya 250 film başvurdu.

Festivale dair güncel bilgileri www.gemlikfilmfestivali.com adresinden takip edebilirsiniz.

"Locarno" ve "Karlovy Vary" Film Festivallerinde TRT Rüzgârı

Locarno Uluslararası Film Festivali ve Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali'nde TRT rüzgârı esti.
 

 

TRT 12 Punto 2022'de "TRT Uluslararası Ortak Yapım Ödülü" kazanan "Balıklara Nasihat" filmi, dünyanın en prestijli ve en önemli festivallerinden 75'inci Locarno Uluslararası Film Festivali'nin ana yarışma bölümüne seçildi.

Avrupa'nın en prestijli film festivallerinden Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali'nde yarışan iki film projesine ise "TRT Ödülü" verildi.

Geçen haziran ayında düzenlenen 12 Punto 2022'de "TRT Uluslararası Ortak Yapım Ödülü" kazanan Hilal Baydarov'un yönettiği "Balıklara Nasihat" filmi, Locarno Uluslararası Film Festivali'nin ana yarışmasında yer aldı.

Avrupa'nın en önemli film festivallerinden 56'ncı Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali'nin endüstri bölümü olan Eastern Promises'ta, kurgu aşamasındaki filmlerin yarıştığı iki farklı kategoride de "TRT Ödülü" verildi.

Ayrıca TRT ortak yapımı ve TRT destekli toplam üç filmin, festival kapsamında gösterimi gerçekleşti.

TRT ortak yapımı "Balıklara Nasihat" Locarno Uluslararası Film Festivali'nde yarışacak

Dünyanın en eski ve en büyük film festivallerinden 75'inci Locarno Film Festivali'nin ana yarışma seçkisi açıklandı.

3-13 Ağustos tarihleri arasında İsviçre'nin Locarno şehrinde gerçekleştirilecek festivalin ana yarışmasında yönetmenliğini Hilal Baydarov'un üstlendiği, ana yapımcılığını Meksikalı ödüllü yönetmen Carlos Reygadas'ın, ortak yapımcılığını ise Emrah Kılıç'ın üstlendiği TRT ortak yapımı Balıklara Nasihat (Sermon to the Fish) filmi yer alıyor.

Türkiye-Azerbaycan-Meksika-İsviçre ortak yapımı olan "Balıklara Nasihat", 12 Punto 2022'de "TRT Uluslararası Ortak Yapım Ödülü" kazanmıştı.

Yönetmen Hilal Baydarov'un önceki filmleri de dünya prömiyerlerini Venedik Film Festivali, IDFA, Saraybosna Film Festivali ve Visions du Reel gibi önemli festivallerde yaparak ödüller kazanmıştı.

Work in Progress bölümünde "TRT Ödülü" "Windless" filmine verildi

Avrupa'nın en önemli, dünyanın en büyük festivalleri arasında yer alan ve bu yıl 56'ncı kez 1-9 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali'nde TRT Ödülü verildi.

Festivalin kurgu aşamasındaki filmlerin yarıştığı "Work in Progress" seçkisinde TRT Ödülü, yarışan on film arasından Pavel G. Veskanov'un yönettiği, Veselka Kiryakova'nın ise yapımcılığını üstlendiği Bulgaristan-İtalya ortak yapımı "Windless" filmine verildi.

Yönetmen Pavel G. Veskanov'un filmleri daha önce Clermont Ferrand ve Locarno gibi festivallerde yarışarak birçok prestijli ödülün sahibi olmuştu.

"First Cut+" bölümünde TRT Ödülü "The Maiden" filmine verildi

Kurgu aşamasındaki filmlerin yarıştığı bir başka bölüm olan "First Cut+" seçkisinde TRT Ödülü, 8 proje arasından Graham Foy'un yönettiği, Daiva Zalnieriunas'ın ise yapımcılığını üstlendiği Kanada yapımı bir ilk film olan "The Maiden" filmine verdi.

Yönetmen Graham Foy'un kısa filmi "August 22, This Year" dünya prömiyerini Cannes Film Festivali'nin Eleştirmenler Haftası Bölümü'nde yapmış ve ödül kazanmıştı.

Festivalde ayrıca Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye Ödülü kazanan TRT ortak yapımı "Triangle of Sadness", Sundance Film Festivali'nde En İyi Yönetmen Ödüllü kazanan TRT ortak yapımı "Klondike" ve Berlin Film Festivali'nden ödülle dönen TRT destekli "A Piece of Sky" filmleri gösterildi.

dekk Açık Hava Sineması

Türkiye'nin en sevilen sos markası Hellmann's sponsorluğundaki Açık Hava Sineması, İstanbul'un popüler yeme-içme ve eğlence merkezlerinden dekk'te etkinliklere başladı.
 

 

Eylül ayı ortasına kadar sürecek olan ücretsiz açık hava sineması etkinlikleri kapsamında sinema tutkunları her salı 21.30'da sevdikleri filmlerle buluşacak.

Hellmann's sponsorluğundaki Açık Hava Sineması'nda 12 Temmuz'da izleyicilere görsel bir lezzet şöleni sunan kara komedi tarzındaki Fransız yapımı "Delicatessen" ve 19 Temmuz'da genç bir kadının aşk, okul, kariyer ve ilişkiler gibi gündemlerini farklı bir tarzda işleyen "Dünyanın En Kötü İnsanı" filmleri gösterildi.

Beyazperdenin en sevilen filmlerinin yanı sıra iştah açan konularıyla öne çıkan filmlerin de yer aldığı açık hava sinemasının programı her hafta Hellmann's ve dekk sosyal medya hesaplarından duyurulacak.

Unutulmaz filmler ve Helmann's soslarla tam bir lezzet şöleni

İstanbul'un merkezi Harbiye'de, Maçka Parkı'na yakın konumuyla dikkat çeken dekk'teki yazlık sinema keyfine birbirinden lezzetli Hellmann's soslarıyla sunulan özel menüler de eşlik ediyor.

Coni & Co, Banko Burger, Green Department, Nappo, Yumami ve Maki Factory gibi noktalarda ızgara köy tavuklu sezar salata, atıksız burger ve sushi gibi tatlar dünyanın bir numaralı mayonez markası Hellmann's lezzetiyle sinema severlere sunuluyor.

Açık hava sinemasının tadını Hellmann's lezzetleri ile çıkarmak isteyenler Hellmann's ve dekk Instagram sayfaları üzerinden etkinlik detaylarını ve sürprizleri takip edebilir.

Türk Telekom Prime Açık Hava Sineması

Türk Telekom Prime ile tatil beldelerinde eşsiz yaz ayrıcalıkları sürüyor.
 

 

Türk Telekom Prime ile "Prime Açık Hava Sinema Geceleri" Türkiye'nin en sevilen 7 tatil beldesinde 23 Temmuz - 30 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek.

Sinemaseverler, son dönemin popüler filmlerini yaz akşamlarının eşsiz atmosferinde ücretsiz izleme şansı bulacak.

Türk Telekom'un ayrıcalıklı hizmetler sunan markası Türk Telekom Prime'ın Açık Hava Sineması etkinlikleri Türkiye'nin en sevilen tatil beldeleri Bozcaada, Akçay, Foça, Didim, Göcek, Marmaris ve Datça'da düzenlenecek.

Sinemaseverleri sürprizler bekliyor

Sinemaseverler, film öncesi moderatör eşliğinde düzenlenecek çeşitli oyunlar ve karaoke yarışmaları ile keyifli vakit geçirecek.

30 Temmuz'a kadar ücretsiz olarak düzenlenecek etkinlikler, birbirinden özel sürprizlerle saat 21.00'de başlayacak.

Etkinlik takvimi ve filmler şöyle:

• 23 Temmuz Bozcaada (Bergen)
• 24 Temmuz Akçay (Soul)
• 25 Temmuz Foça (Bergen)
• 26 Temmuz Didim (Soul)
• 28 Temmuz Göcek (Bergen)
• 29 Temmuz Marmaris (Bergen)
• 30 Temmuz Datça (Soul)

Zorlu Açık Hava Sineması

Zorlu Center'ın bu yıl Atelier Gelarto dondurma sponsorluğunda hayata geçirdiği Açık Hava Sineması, 19 Temmuz Salı akşamı başladı. 
 

 

Sinemaseverlere özel bir yaz programı hazırlayan Zorlu Center; komedi, animasyon, aksiyon gibi birbirinden farklı türlerdeki, keyifli filmleri, 11 Ağustos tarihine kadar her Salı ve Perşembe saat 21.00'da Meydan Katı Park alanında ücretsiz olarak sinemaseverlerle buluşturacak.

Açık havada film izlemenin keyfini yaşamak isteyenleri, romantik fantastik müzikal filmi "Güzel ve Çirkin", 6 Oscar ödüllü "Aşıklar Şehri" kara komedi türündeki "Büyük Budapeşte Oteli", en çok izlenen filmler arasında yer alan "Yıldızlararası", fantastik-macera filmi "Alis Harikalar Diyarında: Aynanın İçinden", 1970'lerin Londra'sında punk rock devriminin ortasında geçen "Cruella", ABBA'nın popüler şarkılarının yer aldığı bir müzikal olan Mamma Mia'nın devam filmi "Mamma Mia! Yeniden Başlıyoruz", J.J Abrams'ın yönetmenliğinde çekilen ve serinin üçüncü üçlemesinin ilk filmi olan "Star Wars: Güç Uyanıyor" gibi filmler bekliyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.