Trablus'ta yaşanan çatışmalar ve Kahire'de BM gözetiminde başlayan görüşmeler

Memet Aksakal Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Reuters

Libya'nın başkenti Trablus'ta yaklaşık bir aydır silahlı gruplar arasında devam eden gerginlik, 10 Haziran Cuma akşamı çatışmaya dönüştü.

Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe'yi destekleyen bir milis grubu ile Libya Temsilciler Meclisi'nin geçen ocak ayında başbakan olarak atadığı Ulusal İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa'yı destekleyen bir askeri birliğe bağlı askerler arasında çatışma çıktı.

Şehir merkezinde bir parkın yakınında çıkan çatışmada dört sivil yaralandı.


444. Tugay olarak bilinen Albay Mahmud Hamza komutasındaki askeri birliğe mensup askerlerin bölgeye ulaşması ile iki taraf arasındaki çatışma sona erdi ama şehirde gergin durum devam ediyor.

28 Mayıs'ta da Dibeybe ve Başağa'yı destekleyen milis ve askeri gruplar arasında gerginlik çıkmış ve iki taraf ağır silahlarla şehirde tur atmıştı.

444. Tugaya bağlı askerlerin bölgeye ulaşması ile bir çatışma yaşanması önlenmişti.


Trablus'taki silahlı grupların arasındaki gerginlik ve çatışmanın nedeni

Libya Temsilciler Meclisi'nin, Başbakan Dibeybe'nin görev süresinin bittiğini söyleyerek geçen ocak ayında başbakan atadığı ve geçen mart ayında Libya Temsilciler Meclisi'nden güvenoyu alan Ulusal İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa'nın Trablus'taki sivil ve askeri kurumları kendi tarafına geçirmek için verdiği mücadele ile halen BM tarafında Libya'nın yasal başbakanı olarak tanınan Trablus merkezli Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe'nin buna karşılık kendi konumunu siyasi ve askeri olarak güçlendirmek için verdiği mücadele, Trablus'ta silahlı gruplar arasında yaşanan gerginlik ve çatışmanın ana nedeni.

Libya'da iki ayrı hükümetin yanında ayrıca herkesten bağımsız hareket eden Akila Salih başkanlığındaki Temsilciler Meclis, Libya'da dini kurallara göre bir yönetim için mücadele eden ve kendini Libya'nın tek yetkili kurumu olarak gören Müslüman Kardeşler yanlısı Halid El-Mişri'nin başkanı olduğu Libya Devlet Yüksek Konseyi ve adı olup bir fonksiyonu olmayan Muhammed el-Menfi başkanlığındaki Libya Başkanlık Konseyi bulunuyor.

Bunlar arasındaki güç savaşı ve başta Türkiye ve Mısır olmak üzere, dış ülkelerin Libya'ya açık müdahalesi, Libya'da siyasi bir çözümün önündeki en büyük engeller olarak ortaya çıkıyor.

Trablus'ta birbirinden bağımsız farklı milis güçleri ve askeri birlikler bulunuyor, daha önce geçen yıl mart ayında görev süresi sona eren Ulusal Mutabakat Hükümetin'in emrinde olan bu milis grupların ve askeri birliklerin bir kısmı şu anda Dibeybe'yi desteklerken, bir kısmı da Başağa'yı destekliyor.

Savunma Bakanlığı görevini de yürüten Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe, Mart 2021'de Libya Başbakanı olarak seçildikten sonra, ilk yaptığı işlerden birisi hazineden büyük paralar harcayarak kendine bağlı milis güçleri oluşturmak oldu.

Libya'ya silahlı kuvvetlerin komutası, başkanlığını Muhammed el-Menfi'nın yaptığı Başkanlık Konseyi'de bulunuyor ama bu sadece kağıt üzerinde kalan bir şey.

Pratikte Başkanlık Kosneyi'nin silahlı güçlerin üzerinde hiçbir etkisi bulunmuyor. Trablus'ta Dibeybe'nin kendi kişisel gücü olarak oluşturduğu 'Anayasa ve Seçimi Destek Gücü' adlı milis grubu, direk Dibeybe'nin emrinin altında.

Geçen 17 Mayıs'ta Fethi Başağa'nın birkaç saatliğine Trablus'a gelmesinde ihmali olduğu gerekçesi ile Dibeybe tarafından Askeri İstihbarat Servisi Başkanlığı görevinden alınan General Usame Cuvaili komutasındaki güçler de Fethi Başağa'yı destekliyor.

İstihbarat teşkilatı Başkanı iken Başağa'yı desteklediği iddiası ile Dibeybe tarafından görevden alınan Mustafa Kaddur komutasındaki Nawasi Tugayı da Başağa'yı destekleyen başka bir grup.

444. Tugay'ın komutanı Mahmut Hamza, Dibeybe'nin emrinde hareket ediyor görünse de, Trablus'taki Silahlı gruplar arasındaki gerginlikte tarafsız bir çizgi izliyor ve kilit güç konumunda bulunuyor.

Mahmut Hamza, Libya Başkanlık Konseyi ve Libya Devlet Yüksek Konseyi'ne de yakın durarak kayıtsız şartsız Dibeybe'nin emrinde olmadığını gösteriyor.

Trablus'ta Dibeybe ve Başağa'yı destekleyen silahlı gruplar arasındaki gerginlikte, Mahmut Hamza hangi tarafa ağırlığını koyarsa o tarafın Trablus'a hakim olacak gibi bir durum görünüyor.

Libya Merkez Bankası'nın Petrol parasını Dibeybe hükümetine değil Başağa hükümetine vermesini ve Dibeybe hükümetinin istifa edip görevi Başağa hükümetine devretmesini talep eden bunun için Dibeybe'ye baskı yapmak isteyen General Hafter ve Başağa'yı destekleyen bazı yerel milis güçleri, Libya'da bazı petrol üretim tesislerini kapalı tutmaya devam ediyor.


Kahire'de başlayan görüşmeler

Libya'da bunlar yaşanırken, Libya BM Destek Misyonu, bir an önce seçimlerin yapılması için ABD ve AB ülkeleri tarafından da desteklenen girişimlerini sürdürüyor.

Libya Temsilciler Meclisi ile Libya Devlet Yüksek Konseyi arasında birinci turu 13-18 Nisan tarihleri arasında yapılan görüşmelerin ikinci turu 12 Haziran Pazar günü Kahire'de başladı.

BM Libya Destek Misyonu, Kahire'de başlayan görüşmelerin Libya'da bir an önce genel seçim yapılması için son şans olarak görüyor ve bu görüşmeden mutlaka seçim yapılması ve seçimin tarihinin belirlenmesi için bir karar çıkmasını bekliyor.

BM Genel Sekreterinin Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams, Kahire'de başlayan görüşmeler öncesi, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı El-Menfi ile yaptığı görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, görüşmelerin 19 Haziran'a kadar devam edeceğini ve amacın bu görüşmelerde ülkeyi bir an önce genel seçimlere götürmek için gerekli anayasal çerçeveyi oluşturmak konusunda bir anlaşmaya varmak olduğunu söyledi.

Williams, Kahire'deki görüşmelerin açılış konuşmasında ise, bu turun Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi arasında anayasal bir temelde anlaşmaya varılması için son tur olduğunu ve iki tarafa büyük sorumluluk düştüğünü, söyledi.

Kahire'deki görüşmeler Libya'da seçim için bir anlaşmaya varmak için son şans olarak görülüyor ama bir anlaşmaya varılması durumunda bile seçimin yapılıp yapılamayacağı belli değil.

Taraflar, siyasi çözümü ve seçimi engelleyen taraf olarak görülmek istemedikleri için görüşmelerde bazı şartları kabul ediyor ama daha sonra uygulamaya gelince farklı davranıyor. Daha önce taraflar arasında varılan anlaşmalar bu yüzden uygulanamadı.

Kahire'de devam eden görüşmeler iki ana noktaya yoğunlaşıyor. Türkiye'nin desteklediği Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid El-Mişri'nin olmazsa olmaz şartı, yeni bir seçim kanunu yapılması ve mutlaka Hafter ve yakınlarının seçime girmesinin engellenmesi.

Mısır'ın desteklediği Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ise, Dibeybe'nin Başbakanlığı altında seçime gidilmesini hiçbir şart altında kabul etmek istemiyor.

Libya Temsilciler Meclisi tarafından desteklenen Ulusal İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa, seçimlerden önce askeri ve sivil kurumların birleştirilmesi, milis güçlerinin dağıtılıp orduya katılmalarının sağlanması, seçime kadar ülkeyi yönetecek hükümetin ülkenin her tarafına hakim olup güvenliği sağlaması için seçimin en erken 14 ay sonra yapılabileceğini söylüyor. Libya Temsilciler Meclisi'nin seçim tarihi ile ilgili açıklamaları da bu yönde.

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe ise, seçime kadar görevine devam edeceğini ve seçimi en kısa sürece yapacağını söylüyor ama iki ayrı hükümetin olduğu, kendi hükümetinin sadece başkent Trablus ve çevresinin bir kısmına hakim olduğu bir durumda, Libya'daki diğer aktörlerin oluru olmadan nasıl seçim yapabileceğini ve seçimin güvenliğini nasıl sağlayacağı konusundaki sorulara cevap vermek yerine, seçimi sadece ben yapabilirim diyor.

Kahire'deki görüşmelerde yeni bir seçim kanunu ve seçim tarihi konusunda bir anlaşma çıkması zor ama böyle bir anlaşma çıksa bile mevcut durumda bunun uygulanması alanı yok. Yaklaşık 14 aydır görevde olan ve Libya'nın petrol parasını kendi yakınlarının şirketlerini aktarmak, yüz milyonlarca dolar harcayarak kendine bağlı milis gücü kurmak dışında Libya için bir şey yapmayan Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe, görevde olduğu sürece, Libya'da hilesiz bir seçimin yapılması mümkün olmaz.

Bu durumda bir seçimin yapılması Libya'daki sorunları çözmek yerine daha da kötüleştirir. Libya'da hilesiz ve başarılı bir seçimin yapılması için seçimden önce yapılması gerekenler önemlidir.


BM Genel Sekreteri Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams'ın 'en kısa sürede seçim yapılması' ısrarı

BM Genel Sekreteri Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams, sürekli bir an önce seçim yapılsın diyor ama bu şartlarda bir seçimin mümkün olmadığını, bir seçim yapılsa bile bunun çözüm getirmeyeceğini görmezden geliyor.

BM Genel Sekreteri Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams, Dibeybe'nin 21 Aralık 2021'de yapılması planlanan seçimlere kadar yapması gerekenlerin başında gelen, kurumları birleştirmek, yabancı güçlerin ülkeden çıkarılması konularında bir şey yapmamasına, milis güçleri dağıtmak yerine, yüz milyonlarca dolar petrol parasını harcayarak kendine bağlı milis güçleri oluşturmasına göz yumdu, şimdi "bir an önce seçim yapalım" diyor.

Stephanie Williams'ın Libya'da bir an önce seçim yapılması baskısı biraz da yapılan görüşmelerde seçim kanunu ve seçim tarihi konusunda bir anlaşma çıkmasını sağlayarak, şimdiye kadar olan başarısızlıklarını örtmek ve bunu bir başarı olarak göstermek istemesinden ileri geliyor.

Kahire'de devam eden görüşmelerde alınacak kararlarla Dibeybe'nin akıbeti de belli olacak.

Libya'da hiç bir taraf Dibeybe'den memnun değil ve Dibeybe görevdeyken seçim yapılmasını istemiyor.

Dibeybe de bunu bildiği için seçim konusunda bir anlaşmaya varılmasını istemiyor ve bunu kullanarak seçimi sadece ben yapabilirim diyor ve sürekli meydan okuyarak, seçim yapılana kadar görevde kalacağını söylüyor.

Dibeybe'nin bu rahatlığı sadece para ile oluşturduğu kendine bağlı milis güçlerinden gelmiyor; zira bir çatışma durumunda bu güçlerin Trablus'ta kontrolü sağlama imkanları yok.

Dibeybe bu konuda en başta Türkiye hükümetine ve hala Libya'da bulunan TSK güçleri ve Suriyeli paralı askerlere güveniyor.

Dibeybe istese bile TSK ve Suriyeli paralı askerlerin yeni bir çatışmaya katılması ihtimali zayıf olmakla birlikte, Dibeybe'nin çatışmayı seçip yabancı güçleri devreye sokması durumunda, Mısır'ın da devreye girer ve durum kontrolden çıkar.


Dibeybe İzmir'de

İzmir'de gerçekleştirilen EFES-2022 Birleşik, Müşterek Fiilî Atışlı Arazi Tatbikatının birçok ülkeden askeri ve siyasi yetkililer de izleyici olarak katıldığı tatbikatın son günü olan 9 Haziran'da izleyiciler arasında Libya Başbakanı Abdülhamid Dibeybe de vardı.

Dibeybe'nin tatbikata çağrılması, Libya'daki siyasi ve medya çevreleri tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Dibeybe'ye desteğini göstermek olarak değerlendirildi.


Libya'nın batısında İtalyan, Alman ve Türk askeri uçak yoğunluğu iddiası

Libya Medyasında yer alan haberlere göre, son günlerde Libya'nın batısında yoğun askeri uçak trafiği görüldüğü iddia ediliyor. Türkiye'ye ya ait iki savaş uçağının da cuma günü (10 Haziran) Watiya askeri üssüne indiği iddia edildi:

Dün, iki Türk askeri kargo uçağı, 'A400 ve C130', Libya'nın batısındaki Al-Watiya Hava Üssü'ne indi. Uçaklardan biri Ankara yakınlarındaki Eğitim-Söğüt askeri üssünden, diğeri ise İzmir yakınlarındaki bir askeri üste havalandı.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU