Neden bazı markalar sosyal medyayı bırakıyor?

Canan Duman Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Twitter

Sosyal medya bize ilk tanıtıldığında, çoğu kişi onu içerik oluşturmak ve paylaşmak için kullanıyordu.

Artık sosyal medya platformları bundan daha fazlasını sunuyor; eğlence, pazarlama ve ağ oluşturma araçları listesinin başında yer alıyorlar.

Giderek daha fazla işletme, ürünlerini tanıtmak, tüketicilerle etkileşim kurmak ve hatta dijital bir pazar kurmak için sosyal medyayı kullanıyor.

Zamanın ruhuna sosyal medya pazarlaması hakimdir. Bu durumda markalar sosyal medya hesaplarında daha fazla vakit geçirmeli değil mi?

Eh, belki de artık o kadar değil. 

Araştırmalar sosyal medyanın artan kaygı, yorgunluk, stres, depresyon, yanlış bilgilendirme, siyasi kutuplaşma, mahremiyet ihlali, siber zorbalık gibi sorunlar için bir katalizör haline geldiğini ortaya koyuyor.

Bu nedenle, bazı küresel şirketler sosyal medyadan ayrılmayı düşünüyorlar. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kasım 2021'de İngiltere merkezli güzellik markası Lush Cosmetics, TikTok, Facebook, Snapchat ve Instagram hesaplarını bu platformlar "kullanıcılara daha güvenli bir ortam sağlamak için harekete geçene kadar" kapatacaklarını duyurdu.

Çevrimdışı, daha fazla fiziksel olaya, topluluk aktivasyonlarına ve hatta belki de eski moda posta kataloglarına yatırım yapacağını belirtti.

Bu, Lush'ın sosyal medyayı ilk kez bırakma girişimi değil. Şirket 2019 yılında algoritmalarla mücadele etmekten bıktığını ve tüketicileri ile doğrudan görüşmek istediğini açıklamıştı. 

CEO Mark Constantine yaptığı açıklamada, "Tüm hayatımı ürünlerime zararlı maddeler koymaktan kaçınarak geçirdim. Müşterimi sosyal medyanın zararına maruz bırakmaya istekli değilim, bu yüzden onu riskten çıkarmanın zamanı geldi" dedi.
 

Mark Constantine Christopher Pledger.jpeg
Mark Constantine / Fotoğraf: Christopher Pledger

 

Mark Constantine, tüketicilerinin güvende olması için dijital varlıklarını kaybetmeye hazırdı.

Bu adımın Lush'a 13 milyon dolarlık bir maliyete mal olacağı tahmin ediliyor.

Dünyanın giderek ruh sağlığı hakkında konuştuğu bir zamanda, bu tartışmayı ilerletme sorumluluğu da küresel markalara düştü.

Ve bu düşünceyi akılda tutarak, Lush Cosmetics, sosyal medyayla bağlantısını kesmeye karar verdi.

Bu, günümüzün daha agresif bir sosyal medya baskısı ve varlığı gerektirdiği göz önüne alındığında, birçok kişinin garip gördüğü bir hareket.

Aslında Lush, kendi davranışını değiştirmeden önce başkalarının soruna inanmasını beklemiyor. 


Moda devleri de sosyal medya hesaplarını siliyor 

Lush, sosyal medyadan ayrıldığını açıklayan ilk şirket değil. Balenciaga ve Bottega Veneta da sosyal medyayı bırakıyor.

Temmuz ayında moda markası Balenciaga, merakla beklenen haute couture defilesi öncesinde Facebook, Instagram ve Twitter'daki tüm sosyal medya paylaşımlarını sildi.

Ancak şirket, bu cesur adım için resmi bir açıklama yapmadı. İtalyan lüks markası Bottega Veneta da herhangi bir resmi açıklama yapmadan sosyal medya hesaplarını sildi.


İmajlarına ve yıllar içinde oluşturduğu müşteri tabanına büyük ölçüde güvenen bu üst düzey moda markaları, sosyal medya hesaplarını yakın zamanda silen veya devre dışı bırakan şirketlerden sadece birkaçı.

Çoğu insan hesapları silmenin marka için önemli bir karar olduğunu düşünürken, bazıları da bu şirketlerin içinde bulundukları sosyal medya döngüsünden kurtulmalarının tek yolunun bu olduğuna inanıyor. 


Tesla'nın Facebook sayfası yok

Artık Meta'nın sahibi olduğu tartışmalı sosyal medya platformu Facebook'a karşı çıkanların arasında Tesla da var.

Araba markasının resmi bir Facebook sayfası ve dijital reklamı yok.  
 

Susan Walsh-AP.jpg
Elon Musk / Fotoğraf: Susan Walsh-AP

 

Kurucu ve CEO Elon Musk daha önce Facebook'a olan güvensizliğini dile getirmişti ve markasını bu platformdan uzak tutacağına söz vermişti.

İşletmeler sosyal medyadaki rollerini sorgularken, kurucular ve üst düzey yöneticiler başarılı olmak için çok çalıştıkları platformlarla ilişkilerini sorguluyor.


Hedefli reklamlar 

Bir markayı sosyal medyadan çıkarmak büyük bir adım olsa da tüketicilerin hedefli reklamlar konusundaki farkındalığı ile dijital alana daha az güvendiklerini göz ardı etmemek gerekiyor.

Belki de iklim değişikliğine karşı kanıtların onlarca yıldır görmezden gelindiği ve küçümsendiği gibi, sosyal medyanın ciddi etkileriyle ilgili endişeler de görmezden geliniyor.  


Gerçek bağ arayışı 

Şimdilik markaların sosyal medyayı bırakma kararları sürpriz olsa da bu durum kaçınılmaz olabilir.

Çünkü sanal dünyanın toksik ortamı, tüketicileri ile insani ve gerçek bir bağ arayan markaların işini zorlaştırıyor.

Müşterilerle gerçek hayatta buluşmak ve güzel bir deneyim yaratmak, marka sadakati oluşturmak için sosyal medyada içerikler oluşturmaktan daha önemli görülüyor.

Ayrıca bu tür sosyal paylaşım sitelerinin güvenliği her zaman tartışma konusu…

Hiçbir platform güvenlikle ilgili risklerden tamamen güvende değil. Örnek; 2018'deki Facebook veri sızıntısı…


Her marka umduğu başarıyı bulamıyor

Şüphesiz sosyal medya, işletmelerin müşterileriyle etkileşim kurmaları için en etkili platformlardan biridir.

Ancak her marka umduğu başarıyı göremiyor. Görünen o ki, sosyal medya insanlarla her zamankinden daha yakın bir seviyede bağlantı kurmanın inanılmaz bir yolu olsa da, hiper etkileşimin heyecanı yüzünden sosyal medyanın bazı önemli dezavantajları genellikle göz ardı ediliyor.

Sorun, sosyal medyanın nasıl işlediği ve toksik bir kültürü teşvik etmede nereye geldiği… 


Sosyal medya pazarlamasına yön verebilir

Endişeler doğru bir şekilde ele alınırsa, sosyal medya pazarlaması daha da büyüyecektir.

Aksi takdirde, giderek daha fazla marka, kimliklerini ve özgünlüklerini ve tüketicilerinin refahını korumak için yakında "sosyal medyanın olmadığı" çoğunluğa geçiş sağlayacaktır.

Artık, endişeleri gidermek ve marka değerleriyle uyumlu bir seçim yapmak markaların elinde. 


Küçük işletmeler için sosyal medya kritik 

Daha büyük işletmeler, sosyal medyayı terk etmenin etkisini telafi edebilir ancak küçük işletmelerin bu lüksü yoktur.

Birçok küçük ve orta ölçekli işletme, sosyal medya odaklı satışlara bağımlıdır.

Sosyal medyayı bırakmayı göze alamayan şirketler için yanlış bir şey yoktur.

Dijital çağ dünyasında, ürünler veya hizmetler hakkında farkındalık yaratmak için bu platformlara pazarlamanın bir parçası olarak ihtiyaç vardır. 


Yeni trend mi olacak? 

Lush bir trend mi başlatıyor? Kesinlikle, Lush'ın sosyal medyadan ayrılması bir şeylerin başlangıcı.

Bu cesur pazarlama hamlesi belki de gelecekteki pazarlamayı şekillendirecek.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU