TÜSİAD'dan tarım politikaları uyarısı: Uygulanan desteklerin sonuca etkisi olmadı

"Ne tarım ve hayvancılığın yem, gübre, tohum, mazot gibi temel girdilerinde dışa bağımlılık azaltılabildi, ne üretimde bilgi, teknoloji ve Ar-Ge seviyesi yükseltilebildi, ne verimlilik artırılabildi, ne de çiftçilerin kentlere göç etmesi önlenebildi"

TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, TÜSİAD Genel Kurul Toplantısı'nda konuştu. Uygulanan faiz politikasının tasarrufu cezalandırdığını belirten Özilhan, sanayide olduğu gibi tarımda da bugüne kadar uygulanan destek programlarının sonucu değiştirmeye etkisi olmadığını vurgulayarak tarımda yeterli ülke olmanın öneminin pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı ile bir kez daha daha iyi anlaşıldığını söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Özilhan, ''Yüksek enflasyon yol açtığı zararları zaten ekonomik ve toplumsal hayatta bir süredir yaşıyoruz. Enerji, buğday ve gübre fiyatlarındaki artışlar enflasyonist gidişatın toparlanmasını da zorlaştıracak. İhracatta son dönemde sevindirici artışlar elde etmiştik. Ama Avrupa’daki yavaşlama durumunda ihracat artışını devam ettirmemiz mümkün olmayacak. Rusya ve Ukrayna’dan gelecek turistlerdeki azalma, turizm gelirlerinde beklediğimiz rakamlara ulaşmamızı engelleyecek'' dedi.

''TL'nin değer kaybı enflasyonist baskıyı güçlendirecek"

''Artan petrol ve doğalgaz fiyatları ithalat faturamızı kabartacak'' diyen Özilhan, ''Bütün bu kanallar cari açık üzerinde ilave yük oluşturacak ve Türk lirasının değeri üzerinde baskı yaratacak. Türk lirasının değer kaybı da enflasyonist baskıyı güçlendirecek. Enflasyonist baskının ortadan kaldırılması, her şeyden önce para ve maliye politikasının fiyat istikrarı doğrultusunda uygulanması gerekiyor'' ifadelerini kullandı.

"Enflasyon ithal ediyoruz"

Özilhan, ''Dışa bağımlı olduğumuz sürece dışarıdan enflasyon ithal ediyoruz. Enerji ve temel girdilerin fiyatları dünyada arttıkça, bu artış içeriye enflasyonda yükselme olarak başlıyor. İthalata bağımlılığı azaltmak için doğru bir sanayi stratejisi izlemeliyiz'' dedi.

Negatif reel faiz uyarısı

''Üretim için yatırım, yatırım için de düşük faiz oranları gerekiyor'' diyen Özilhan, ''Ancak yatırımları canlandırmak amacıyla faiz oranlarının çok düşük tutulması, yüksek enflasyon ortamında tasarrufları cezalandırıyor. Negatif reel faizler çok yüksek olunca tasarrufları yatırıma dönüştürme mekanizması çalışmıyor. Para tasarrufa yönelmek yerine, dövize, altına, emlak yatırımına, ithal elektronik eşyaya ve ithal otomobile yöneliyor. Bu nedenle üretim yapısını değiştirmeden, ithal girdilere olan bağımlılığı ortadan kaldırmadan, yatırıma dönüşecek tasarrufları artırmadan, tarım ve sanayi üretimini hızlandırmadan fiyat istikrarını sağlamak mümkün değil. Bunun birinci koşulu da uzun vadeli politika geliştirmek'' şeklinde konuştu.

"Tarımsal üretim düşüyor, tarımsal girdilerde dışa bağımlılık yükseliyor"

Üretim yapısını değiştirmeden, ithal girdilere olan bağımlılığı ortadan kaldırmadan, yatırıma yönelecek tasarrufları artırmadan, tarım ve sanayi üretimini hızlandırmadan fiyat istikrarını kalıcı olarak sağlayabilmek mümkün olmadığını dile getiren TÜSİAD Başkanı Özilhan, "Bunun birincil koşulu da uzun vadeli politika geliştirmek. Uzun vadeli politika ihtiyacının en önemli olduğu alanlardan birisi de tarım" dedi.

Önce pandemi, ardından Ukrayna krizinin tarımda kendi kendine yeterli olmanın ne kadar önemli olduğunu, bunun asla taviz verilmemesi gereken bir alan olduğunu bütün açıklığı ile ortaya koyduğunu belirten Özilhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bugüne kadar sanayide olduğu gibi tarımda da arka arkaya birçok program başlatıldı, birçok proje yapıldı, çeşitli destek programları uygulandı. Ama bu türlü girişimlerin sonuca etkisi olmadı. Ne tarım ve hayvancılığın yem, gübre, tohum, mazot gibi temel girdilerinde dışa bağımlılık azaltılabildi, ne üretimde bilgi, teknoloji ve Ar-Ge seviyesi yükseltilebildi, ne verimlilik artırılabildi, ne de köylü ve çiftçilerin üretimden vazgeçerek kentlere göç etmesi önlenebildi. Tarımsal üretim düşüyor, tarımsal girdilerde dışa bağımlılık yükseliyor, TL değer kaybettikçe ithal girdilerin fiyatları hızla artıyor, ve sonuçta tarım ve gıda fiyatları sürekli yükseliyor. Artan fiyatları ithalatla dengelemeye çalışmak durumu daha da ağırlaştırıyor. Çünkü ucuz ithalat karşısında rekabet edemeyen çiftçi üretmekten vaz geçiyor. Köyünü terk ediyor kente yerleşiyor. Böylece tarımsal üretim azalıyor ama taleple beraber dışa bağımlılık daha da artıyor

"Yeter ki doğru politikaları uygulayalım"

“Peki, biz pahalı üretirken ithalat yaptığımız ülkeler nasıl daha ucuza üretebiliyor?” diye soran Özilhan, yanıtını ise şöyle verdi:

Çünkü destek vererek tarım ve hayvancılıkta üretim maliyetlerini düşürüyorlar. Türkiye, uygun iklimi, biyoçeşitliliği, geniş tarım alanları, zengin ürün deseni ve bütün bu imkanların hakkını layıkıyla verebilecek olan çiftçisi ile tarım ve gıdada muazzam potansiyeli olan bir ülke. Yeter ki doğru politikaları iyi bir planlama ile uygulayalım

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU