Kadrajdakiler: Suya yazı yazmaya çalışan usta bir oyuncu; Cemalettin Çekmece

Mehmet Erduğan Independent Türkçe için 'Yıldız Sineması'nda bu hafta Cemalettin Çekmece'yi ve filmografisini yazdı

Kolaj: Independent Türkçe

Ben şahsen onu ilk kez Barış Atay'ın Aden filmi ile keşfetmiş olsam da tiyatrodan çok şey öğrenmiş olan ve bu öğrendiklerini yine tiyatro ile seyircilerine anlatmak isteyen, tüm zorluklarını bilmesine rağmen, suya yazı yazmaya çalışmaktan vazgeçmeyen, ömrünü tiyatroya adamış usta bir oyuncu Cemalettin Çekmece.

Aden filmindeki etkili performansından sonra yer aldığı yapımlarda daha çok ekran süresi çok fazla olmayan karakter desteğine sahip yan rollerle izleyici karşısına çıkmış olsa da o kendisine verilen her rolde dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor.

Son dönem seyrettiğim Türk filmlerinde hayat verdiği karakterler ile bir anda karşıma çıkması ise benim için her zaman filme artı bir değer katan güzel bir sürpriz oluyor.


Suya yazı yazmaya çalışan usta bir oyuncu; Cemalettin Çekmece
 

 

20 Kasım 1969'da dünyanın en eski, en köklü, kültürlerarası geçişi en yoğun olan uygarlık başkentlerinden birinde, Antakya'da doğan Cemalettin Çekmece, ilköğretim, orta öğretim ve lise eğitimini Antakya'da tamamladı ve yirmi yaşına kadar da bu şehirde yaşadı.

Cemalettin Çekmece'nin tiyatro yolculuğu ise ilkokulda başladı; Nasrettin Hoca'nın bir fıkrasını canlandırmak için kurulan bir ekipte ona düşen rol her ne kadar sadece bir tepsiyi taşımaktan ibaret olduysa da sahnede birbirleriyle konuşan ana oyuncuların peşi sıra yürürken hep kendisinin niye öne geçemediğini düşünmüştü ve bir şeyler içinde ukde kalmıştı.
 

 

O andan sonra bir şeylerin sürekli onu kamçıladığını hisseden Cemalettin Çekmece, sonrasında kendisini hep sosyal bir hayatın içinde buldu; sporun içindeydi, halk oyunlarına katılıyordu, belli dönemlerde okulun futbol, hentbol ve basketbol takımlarında yer almıştı.

Spora merakı sayesinde 1979-1990 yılları arasında lisanslı sporcu olarak yüzme ve karate dallarında spor yaptı.

Yani özetle çocukluktan beri toplu olarak yapılan takım işlerini hep çok sevdi ve her zaman bu tür işlerin içinde yer almaya çalışıyordu.
 

 

Yıllar sonra tiyatroya ciddi anlamda ilk kez Antakya Algün Sanat Merkezi'nde başladı, 1988-1989 yılları arasında amatör tiyatro yapıyordu; hatta tabiri caizse orada yatıp kalkıyordu ve bu sayede bir sürü etkinliğe katılma imkânı buluyordu.

Ancak sanat merkezinin ömrü çok uzun olmadığı için kapanınca Cemalettin Çekmece de çok yol kat edemeden sadece tiyatroyla ilgili ilk tohumları atmakla yetinebildi ama bu süreç onun için çok değerli bir çıkış noktası oldu ve çok güzel dostluklar kazandı.
 

 

İki dil bir bavul

Bu arada ana dili aslında Arapça olduğu için, tiyatroya Türkiye'de devam etmek istiyorsa, hele ki bu işin okulunu okumak gerekiyorsa Türkçeyi çok iyi kullanması gerektiğini de anlamıştı.

Bu amaçla yaklaşık beş yıl boyunca başka illerde bir arayışa geçen Cemalettin Çekmece böylelikle Antakya'dan ayrıldı.
 

 

Tiyatro ve oyunculuk aşkı her geçen yıl daha da alevlenince nihayetinde bu işin okulunu okumaya karar verdi ama bölge itibariyle Türkçeyi biraz kötü konuştuğu için üç, dört yıl bir reddedilme süreci yaşadı, bu yüzden konservatuvara girmesi de biraz zaman almıştı.

O dönemler bir süre Eskişehir'de ve Çanakkale'de de yaşadı ama hep tiyatronun içindeydi, amatör olarak tiyatro yapmaya devam ediyordu, çünkü kendisini tiyatroda her zaman daha iyi hissediyordu.

Ve en önemlisi de kendisini sahnede daha iyi ifade edebildiğine inanıyordu.
 

 

Nihayetinde pes etmeyen ve bu uğurda çokça çalışan Cemalettin Çekmece, 1993 yılında Selçuk Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Oyunculuk Bölümü'nü kazandı.

Öğrenciliği süresince Profesör Bozkurt Kuruç, Semih Sergen, Fuat Haciyev, Lale Oraloğlu gibi değerli ustalardan dersler aldı.
 

 

1997 yılında mezun olup Devlet Tiyatroları kadrosuna girerek oyunculuk yapmaya başlayan Cemalettin Çekmece, böylelikle profesyonel oyunculuk kariyerine de o yıllarda yeni açılan Konya Devlet Tiyatrosu'nda adım attı.

Şu an halen 2005'te tayin olduğu İzmir Devlet Tiyatrosu'nda oyunculuk yapmakta, 2010 yılından bu yana spora Aikido yaparak devam etmektedir.
 

 

Birçok tiyatro oyununda, sinema filminde, kısa filmde ve dizide oynayan Cemalettin Çekmece ayrıca seslendirme de yapmaktadır.

Sözlerinde, duruşunda ve düşüncelerinde onu besleyen ve şekillendiren tarihi ve kültürel değerlerin izlerini taşıyan Cemalettin Çekmece, kendisi gibi bir oyuncu olan Melek Çekmece ile evli ve Ateş adında bir oğlu var.

Kardeşleri, ahileri, ablaları, en yakın dostları halen Antakya'da yaşamaya devam ederken Cemalettin Çekmece şu an kişisel ve profesyonel hayatını İzmir'de sürdürmektedir.
 

 

Sanatçı duyarlılığı

Bir sanatçının her zaman muhalif olması, yaşamın içinde bitmeyen çelişkileri görüp, farklılıkları sezip alışılmışın dışında bir bakış açısı geliştirerek tüm yönleri, yapıtları ve yaratıcı gücüyle iktidara yol göstermesi gerektiğini düşünen Cemalettin Çekmece bu misyon ve vizyonla toplumsal olaylara karşı da bir duruşu olan, duyarlı bir sanatçı.

Aşk, öfke, korku, sevinç, keder, şüphe gibi sayısız duyguyu içinde barındıran insan doğasının kendisini başlı başına bir çelişki yumağı olarak gören oyuncu tüm eleştirel tavrını da bunu bilerek ortaya koymaya çalışmaktadır.
 

 

Bütün sanat dallarını içinde barındırdığı ve diğerlerine göre daha disipline edilmiş bir alan olduğu için tiyatrodan asla vazgeçemeyeceğini belirten oyuncu, diğer taraftan günlük tüketime dayalı işlerden ibaret olsa da bu işlerle pek çok oyuncunun her akşam milyonlarca hanenin evine konuk olma şansı yakalayabildiği için televizyonu ve televizyon dizilerini de kısmen önemsediğini dile getiriyor.
 

 

Kısmen diyor çünkü dizilerin genellikle yönetmenin ve senaristin hayal dünyasına bağlı olması nedeniyle oyuncular açısından çok fazla yaratıcı ve besleyici olmadığını düşünüyor.

Bu yüzden bir tercih yapması söz konusu olduğunda çok fazla emeğin olduğu, canlılığı içinde barındırdığı ve seyirciyle bir arada olmanın verdiği heyecanı hiçbir şeye değişemeyeceği için gönlünün hep tiyatrodan yana olduğunun altını çiziyor.
 

 

Her şeyin para ve güce dayalı olduğu ve artık neredeyse tekelleştiği televizyon sektörünün eğer bir gün özgür olmayı başarabilirse izleyicinin de özgür yapımlara ulaşabileceğini, böylelikle daha rahat düşünüp, sorgulayabileceğini dile getiriyor.

Sinemayı ise her oyuncunun mutlaka içinde olmak isteyeceği bambaşka bir dünya olarak gören Cemalettin Çekmece bu alandaki üretimleri arşivsel bir niteliğe sahip oldukları için oldukça değerli buluyor.
 

 

Filmografisi

Oyunculuktan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğini söyleyen, hayata dair, yaşadığımız bu dönemi anlatacak, bu dönemi irdeleyecek, eleştirecek sağlam yapımların ortaya konulmasını dileyen Cemalettin Çekmece'nin varlığıyla katkı sağladığı filmografisindeki yapımları aşağıda sizin için özetlemeye çalıştım.


Karnaval

Yönetmen: Can Kılcıoğlu / Oyuncular: Cemalettin Çekmece, Serdar Orçin, Tülin Özen, İpek Bilgin, Sait Genay, Vedat Erincin, Evren Duyal, Yavuz Pekman, Sarp Aydınoğlu, Sercan Gidişoğlu, Pınar Gök, Alayça Öztürk / Süre: 96 dakika
 

 

Türkiye prömiyerini 32'nci Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin "Ulusal Yarışma" bölümünde gerçekleştiren Can Kılcıoğlu'nun 2013 yılına ait ilk uzun metrajlı filmi olan Karnaval adlı bu filmde; otuz altı yaşındaki Alis, babası onu evden kovunca sığınacak yer bulamaz ve hayatını arabasında sürdürmeye başlar.

Sokakta tıraş olur, annesinin arabasına getirdiği yemekleri yer, onun gazetede işaretlediği iş ilanlarına başvurur.

Sonuç alamadığı iş görüşmelerinden sonra bir gün kendini evden eve "Karnaval" marka halı yıkama makinesi pazarlarken bulur.
 

 

Bu süre içinde istediği gibi satış yapamasa da Karnaval ile Alis arasında sıra dışı bir dostluk başlar, hatta Karnaval arabanın ön koltuğunu bile kapar, artık o da Alis'le birlikte arabada yaşar.

Bu sırada Alis, evden eve dolaşıp satış yapmak için mücadele ettiği bir gün, düğün pastaları yapan Demet'le karşılaşır.
 

 

Annesi öldüğünden beri babasıyla yaşayan Demet'in en büyük hayali, motosikletine atlayıp İstanbul'a gitmek ve orada bir pastane açmaktır.

Alis'in içe kapanıklığının tersine dışa dönük biri olan Demet her ne kadar Alis'e başlangıçta hırçın davransa da Karnaval nihayetinde ikisini de ortak bir hayalde buluşturur.
 

 

Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü'nün ve İzmir Kalkınma Ajansı'nın desteğiyle tüm çekimleri İzmir'de yapılan bu filmde Cemalettin Çekmece, Karnaval halı yıkama makinasının yetkili servis müdürünü canlandırır.

Üstelik kısa sahne süresine rağmen filmdeki diyaloğu oldukça önemlidir ve tarihe kayıt niteliğindedir öyle ki yeni başlayan elemanlarla görüşme yaptığı sırada onlara Karnaval halı yıkama makinesinin tanesinin 2000 dolar, yani 3605 Türk lirası olduğunu söyleyen ve her makinenin satışından yüzde 10 kazanacaklarını yeni pazarlama elemanlarına belirten Cemalettin Çekmece, o günün dolar kurunun da yaklaşık 1,80 TL olduğuna işaret etmesi dikkat çekicidir.


10. Köy Teyatora

Yönetmen: Bahadır Abşin / Oyuncular: Arsacı: Cemalettin Çekmece, Necmi Yapıcı, Tanju Tuncel, Ümit Bakış, Fırat Albayram, Selçuk Uluergüven, Canberk Kadıçeşme, Alican Aytekin, Ebru Bayam, Tamer Yılmaz, Birgen Engin, Nesil Ünal, Buse Sevindik, Onur Çimen, Sezgin Ertürk, Hüseyin Özden, Merve Alçiçek, Çiğdem Güzel Batur, Şenol Avcı, Özenç Uluz, Kerem Yıldırım, Ayça Utku, Meriç Tanay, İhsan Erdemir, Süleyman Adıbelli, Oğuz Kahraman, Cihangir Turantaş, Filiz Özcevahir, Aylin Uzun, Altan Yiğitgüden, Asil Cengiz, Özhan Demirel, Yiğit Boyunağa, Cemre Cansaatçi, Nihal Erdal Çimen, Arzum Sönmez, Merve Aydoğdu, Ezgi Erdi, Koray Aksoy, Şafak Karadayı, Levent Erbilgin, Tuğba Türkuyan, Gülşah Bağcı, Alaattin Kulalı, Metin Yıldırım, Ali Rıza Erol, Alev Efendioğlu, Berna Özdoğan, Müge Arslan, Ömer Ayhancı, Ece Yılmaz, Jimmy, Batuhan Yılmaz, Yiğitcan Erbilgin, Muhammet Erbilgin, Melisa Umul, Çağla Bayan, Yağız Karadayı, Erdem Aşınmaz, Pelin Uçakurt, Haluk Sözer, Adanur Yentürk, Sude Yosunlu, Mehmet Çetinbacakoğlu, Barış Portakal, Serhat Esen Cıvıldak, Efe Aksöz / Süre: 105 dakika
 

 

Türkiye'de yaşayan mitlerin, inançların, tarihsel ve arkeolojik verilerin nasıl iç içe geçtiğini göstermek ve tiyatronun doğduğu topraklara vurgu yapmak adına çekilen, 2014 yılına ait 10. Köy Teyatora adlı bu çok katmanlı film; masum ve temiz kalpli insanların yaşadığı ve henüz yalanın keşfedilmediği şirin bir köyü anlatmaktadır.
 

 

"Greko-romen-ottomanik-bizantik" olarak kabul edilen, Hıristiyanlık'tan Selçuklu'ya, pagan dönemden tek tanrılı döneme ve göçerlikten yerleşik düzene değin pek çok zıt unsuru bir arada bulunduran Anadolu coğrafyasına vurgu yapan filmde tiyatronun temsilcisi olan Dionysos'un yaşadığı 10. Köy'e yolları düşen bir öğretmen ve bir tiyatro kumpanyası, burada garip durumların olduğunu ve köylülerin garip konuşmalar yaptıklarını fark ederler.
 

 

Yüzyıllardır 10. Köy'de insanlarla birlikte yaşayan ve burada yalan söylenmesini yasaklayan Dionysos'un varlığından köylülerin haberi yoktur.

Bu yüzden, henüz yalanın keşfedilmediği bu köyde, tüm ahali yalnızca akıllarından ya da kalplerinden ne geçiyorsa onu söylemektelerdir.
 

 

Öğretmen, köy okulunda göreve başlarken, kumpanya elemanları da Dionysos adına canlandırmak istedikleri bir gösterimi ahaliye kabul ettirmek niyetindelerdir.

Bu sırada Dionysos da etrafı gizliden gizliye izleyerek bazı olaylara müdahale etmektedir.
 

 

Bu süre içinde yaşanan olaylar birbirini kovalar, köylüler gelenlerle kaynaşmaya başlar ve ortaya oldukça komik ama pek çok açıdan düşündürücü durumlar çıkar.

Bu köyün en renkli yanı ise bünyesinde barındırdığı köylülerin birbirinden ilginç ve keyifli hikayeleridir ve elbette "aşk" bütün bunların tam merkezindedir.
 

 

Kendisi de bir nevi dokuz köyden kovulan ve 10. Köy'de inzivaya çekilmek zorunda bırakılan Halikarnas Balıkçısı'nın çalışmalarından ilham alarak, sanatın piyasaya dair tarafı kadar, estetik tarafını ve gücünü de irdeleyen; tiyatroya, kültüre, arkeolojiye ve mitolojiye olan ilginin canlandırılması adına bir adım atan bu filmde Boyoz Akademi öğrencileriyle buluşmuş olan yıldız oyuncular filmde önemli roller üstlenip genç isimlere tecrübelerini aktarmak üzere kamera karşısına geçmiş, Cemalettin Çekmece de bu misyonla filmde içi dışı bir olan, aklında ne varsa olduğu gibi söyleyen bit arsa sahibini canlandırmıştır.


Aden

Yönetmen: Barış Atay / Oyuncular: Cemalettin Çekmece, Funda Eryiğit, Onur Ünsal, Caner Erdem, Sermet Yeşil / Süre: 97 dakika
 

 

İnsanlık tarihi boyunca kırılamayan bir kısır döngüyü merkezine alan, 2018 yılına ait Aden (Eden) adlı bu film; savaştan kaçarak yeni bir hayat kurmak için bilmedikleri topraklarda zorlu bir yolculuğa çıkan bir çiftin büyük bir sır saklayan iki kardeş ile yollarının kesişmesini anlatıyor.
 

 

Yer, zaman ve mekânı belli olmayan, mitolojideki hikayelerden beslenerek hem günümüzde hem de eskilerde geçen bir durumu izleyicisine aktaran film, otoriteyi kendi elinde bulundurmak isteyen bir aile yapısını ele alıyor.

Türk sinemasına farklı bir soluk getiren bu film, kıyameti andıran bir atmosferde, belirsiz bir zaman ve coğrafya yaratarak, günümüzün yakıcı pek çok politik meselesinin yankılarını taşıyan güçlü bir alegori ortaya koyuyor.
 

 

Geride bıraktıkları savaştan kaçarak hayatta kalmaya çalışan, kovuldukları cennetlerinden uzaklaştıkça kıtlık, açlık ve sefaleti arkalarında bıraktıklarına inanan çift, artık kendileri için yeni bir hayat kurmak istemektelerdir.

Yorucu, uzun ve zor bir yolculuğun sonunda kendi cennetlerini bulmak için yola koyulan, biri kadın biri erkek, tehlikesiz ve çaresiz bu iki kulun hikayesini konu edinen filmde, Aras ve Marba, savaştan kaçan evli bir çifttir.
 

 

Bu amaçla yola koyulan ama bir türlü sona ermeyen yolculuklarına çift, istedikleri gibi bir yer bulmakta epey zorlanır, ancak tam tükenmek üzerelerken kendilerini cenneti andıran bir çiftlik evinin olduğu bir yerde bulurlar.

Bitap bir halde, umutlarının tükendiği bir anda karşılarına çıkan bu çiftlik evinin kapısına giden Aras ve Marba, kabul görmek için evli olduklarını saklamaya karar vererek bu yeni insanlara kendilerini kardeş olarak tanıtırlar.
 

 

Konuşacak kimsenin ve meselenin olmadığı bu ıssız yerdeki evin sahipleri olan Libak ve Pukay, kendilerini kardeş olarak tanıtan Aras ve Marba'ya başlangıçta tereddütle yaklaşsalar da nihayetinde onları evlerine kabul ederler.

Aras ve Marba bir parça huzur bulacaklarını düşündükleri, ancak iktidar kavgası yüzünden sürekli tedirgin eden bir gerilimin hâkim olduğu bu evde kısa bir süre sonra birtakım tuhaflıklarla karşı karşıya kalırlar.
 

 

Daha da ötesi karı-koca kendilerini büyük bir sır saklayan, suç ortağı iki erkek kardeşin dünyasında sıkışmış bir halde bulurlar.

Başvuru yapan yaklaşık 3 bin film arasından seçilip, yarışma seçkisindeki 15 filmin içinde yer alarak 34'üncü Varşova Film Festivali'nde yarışan ve 38'inci İstanbul Film Festivali'nde Ulusal Yarışma Özel Mansiyon Ödülü'nün sahibi olan bu filmde; Libak adlı ev sahibine hayat veren Cemalettin Çekmece performansıyla, kendisi için uygun bir rol yazıldığında bunu üzerinde nasıl da kusursuz bir şekilde taşıyabileceğini ustalıkla göstermiştir.


Ecinni: Tılsımlı Mezar

Yönetmen: Mehmet Sağlam / Oyuncular: Cemalettin Çekmece, Önem Pişkin, Berkay Berkman, Elis Büşra Kılıç, Aslı Şimşek, Batuhan Zeybek / Süre: 92 dakika
 

 

2019 yılına ait Ecinni: Tılsımlı Mezar adlı bu filmde; Ecinni isimli korku filminin sosyal medyada tanıtımını yapmak amacıyla bir Youtuber ile çekilen videodaki hikâyeden yola çıkan Yılmaz ve Sinan, gözcülük yapmaları için yanlarına aldıkları kız arkadaşları Eda ve Sema ile birlikte filmin çekildiği köye giderek, dört yüz yıl önce kolunda bileziği ile gömülen Ermeni rahibenin mezarını açmak isterler.
 

 

Mezarı kazmaya başladıkları anda kendini gösteren tılsımlar, korkunç şeylere neden olur.
 

 

Özellikle başarısız makyajları nedeniyle sınıfta kalmışsa da bazı oyuncuların düşük performanslarını yukarıya çıkartan ve Cinci Hoca karakterini canlandıran Cemalettin Çekmece'nin varlığı filme bir artı değer katmıştır.


Sardunya

Yönetmen: Çağıl Bocut / Oyuncular: Cemalettin Çekmece, İlayda Elif Elhih, Ali Seçkiner Alıcı, Evren Duyal, Zeyno Eracar, İrem Taşdemir, Tansu Biçer, Ahsen Eroğlu, Ahmet Özer, Özay Özgür, Mehmet Tolga Girgin, Murat Çelik, Şahin Yılmaz / Süre: 83 dakika
 

 

İstanbul Film Festivali'nde En İyi İlk Film dahil üç ödül kazanan Çağıl Bocut'un 2020 yılına ait Sardunya adlı bu ilk uzun metrajlı filmi; suçluluk, sevgisizlik ve çeşitli ihmallerden oluşan bir sarmalın içinden geçerek ailenin nasıl güvenilmez ve tekinsiz bir yer olabileceğini anlatıyor.
 

 

Filmin kadrajına aldığı olayların merkezinde bulunan, on dokuz yaşındaki Defne, üniversite sınavına haftalar kala, aldığı bir acil arama sonucu memleketi Urla'ya dönmek zorunda kalır.
 

 

Babasının geçirdiği ani felçle birlikte adım atılan bu iyileşme süreci, geçmişi sorunlarla dolu olan baba ile kızın her ikisine de hasarlı ilişkilerini düzeltme fırsatı sunar gibi görünür, ancak yavaş yavaş bir aile dramının içine çekilen Defne, aynı evde onlarla birlikte yaşayan halasının ilerleyen hastalığıyla birlikte kendini bir çıkmazın içinde bulur.
 

 

Bu süre içinde Defne'nin adalet kavramını sorgularken vicdanı ve özgürlüğü arasında bir tercih yapması gerekir.
 

 

Sağlam hikâye örgüsünü dikkat çekici bir sakinlikle ele alan, kişiler arasındaki ilişkileri ince gözlemler ve ayrıntılarla işleyen bu filmde karakter katkısı yine çok fazla olmasa da Cemalettin Çekmece, Nadir'in meslektaşı olan yakın arkadaşı Bülent'i canlandırmak için kamera karşısına geçmiştir.


İki Şafak Arasında

Yönetmen: Selman Nacar / Oyuncular: Cemalettin Çekmece, Mücahit Koçak, Nezaket Erden, Burcu Gölgedar, Bedir Bedir, Ünal Silver, Erdem Şenocak, Mustafa Sönmez, Cihat Süvarioğlu, Ali Seçkiner Alıcı, Yıldırım Şimşek, Banu Fotocan, Gülçin Kültür Şahin, Güneş Hanagasi, Buket Gülbeyaz, Doruk Özkan, Merve Ceyhan, Züleyha Nacar / Süre: 91 dakika
 

 

Selman Nacar'ın dünya prömiyerini San Sebastián'da gerçekleştiren, Torino'da En İyi Film seçilen, Altın Portakal'dan dört ödülle dönen İki Şafak Arasında adlı bu film; ailesinin fabrikasında yöneticilik yapan Kadir'in dünyasının altüst oluşunu, soluk soluğa bir kurguyla, kesintisiz uzun planlar eşliğinde aktarıyor.

Fabrikada bir işçinin yaralanmasının ardından Kadir, tek bir gün içinde tanık olduklarıyla, ailesi, yaşadığı çevre ve kendine dair bakışını değiştirmek, ahlaki bir ikilem karşısında dönüşü olmayan bir seçim yapmak durumunda kalıyor.
 

 

Akşam sevdiği kızın ailesiyle tanışma planları yapan Kadir'in günü, babasının tekstil fabrikasında yaşanan iş kazasının ardından hiç beklemediği şekilde gelişir.

Kazayı işçinin ailesine haber verme görevini üstlenerek çözümün bir parçası olmak isteyen Kadir, işçinin ailesi için elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdır, ama saatler ilerledikçe o güne kadar hayatını üstüne kurduğu tüm değerlerin teker teker sarsıldığını hisseder.

Evlenmek istediği kızın ailesiyle tanışmaya gittiğinde zihni hâlâ gün içinde yaşanan olaydadır.
 

 

Kadir bu süre içinde hayatına eskisi gibi devam edemeyeceğini anlamıştır ama iki şafak arasında yaşayacakları henüz daha bitmemiştir.

İlk filminde iyi niyetli, yardımsever bir ana karakter üzerinden sadece sınıf ilişkilerini değil, çelişkiler ve çatışmalar içindeki insan ruhunu da inceleyen Selman Nacar ayrıca olay örgüsünde vicdan duygusunun sınırlarını sorgulamaktadır.
 

 

Bir kez daha ekran süresi düşük ama akılda kalıcı karakter katkısıyla dikkat çeken Cemalettin Çekmece, bu defa kaza geçiren işçinin ailesinden biri olan ve iki taraf arasında orta yolu bulmaya çalışan Ahmet adlı bir karakteri canlandırmak için kamera karşısına geçmiştir.


El-Zebir

Yönetmen: Sinan Uzun / Oyuncular: Cemalettin Çekmece, Mustafa Kara, Ada Mural, Elis Büşra Kılıç, Cemal Aşkın Alpçetin, Özgür Yelaldı / Süre: 90 dakika
 

 

Post prodüksiyon aşaması kısa bir süre önce tamamlanan ve sinemalarda gösterime girmek için gün sayan El-Zebir adlı, gerçek bir hikâyeden uyarlanmış olan bu korku filmi; çocukluğunda yaşadığı kötü olayların düğününün arifesinde nüksetmesi sonucu Tuğba'nın yaşadıklarını konu ediniyor.
 

 

Evlilik hazırlığında olan Tuğba, çocukluk yıllarında yaşadığı garip olayları yeniden yaşamaya başlar ve düğün yaklaştıkça olaylar daha da şiddetlenir.

Zebir, Tuğba'yı ele geçirmeye başlar ve durumu gittikçe kötüleşir.

Tuğba'nın nişanlısı Yaşar bazı ipuçlarıyla olayı çözümlemeye çalışırken kendisinin de tehlikede olduğunu anlar.
 

 

Bu süre içinde evde yaşanan korkunç olaylar tüm aileyi tedirgin etmeye başlayınca Tuğba'nın ailesi daha önceden kendilerine yardımcı olan Halim Hoca'dan yeniden yardım ister.

Halim Hoca, Yaşar'la Tuğba'nın durumunu anlamaya çalışırken, olayların geçmişle bağlantısı ortaya çıkar.

Bu bağlantı geçmişte yapılan bir büyüdür ve Tuğba'nın kurtulabilmesi için büyünün bozulması gerekir.
 

 

Çekimleri İzmir Yeni Foça'da tamamlanan bu filmde Cemalettin Çekmece Zebir'le mücadele ederek Tuğba'nın ruhunu kurtarmaya, ailesini rahatlatmaya çalışan bir hocaya hayat vermiştir.


Otoban Katilleri

Yönetmen: Tolga Kadıoğlu / Oyuncular: Cemalettin Çekmece


Henüz filmde dair çok fazla bir detaya sahip olmasak da Otoban Katilleri adlı biyografi türündeki bu bağımsız film; 2006 yılında gerçekleşen, "toplumsal cinnet vakası" denebilecek olaylar dizisini temel aldığı ve oyuncu kadrosunda Cemalettin Çekmece'nin bulunduğu biliniyor.

İstanbul, Edirne, Tekirdağ ve Yalova'da çekimleri gerçekleşen filmde Blackmagic kameraların 4K çeken bütün modellerini, lens olarak da Samyang Cine ve Carl Zeiss CP2 kullanan filmin yapımcıları aksiyon sahnelerinin de oldukça iddialı olduğunu belirtiyor.


Bandırma Füze Kulübü

Yönetmen: Ömer Faruk Sorak / Oyuncular: Cemalettin Çekmece, Denizcan Aktaş, Alina Boz, Hande Oktan, Nizam Namidar, Erkan Kolçak Köstendil, Atay Yıldız, Aslı Bekiroğlu, Görkem Sevindik, Öykü Gürman, Tolga Canbeyli, Bülent Alkış, Altan Erkekli, Ahmet Saraçoğlu, Gökhan Yıkılkan, Bahtiyar Engin, Asaf Doğan, Başak Akan, Bartu Mutlu, Çiçek Acar, Özkan Ayalp, Ayhan Pekbilgin, Emre Yılmaz, Kayra Orta
 

 

Geçen sene çekimlerine 10 Kasım'da İstanbul'da başlanan ve ardından gerçek mekanına, Bandırma'ya giderek orada devam edilen, post prodüksiyonun tamamlanmasının ardından bu baharda sinemalarda gösterime girmesi beklenen Bandırma Füze Kulübü adlı bu film; 1950'li yıllarda Bandırma'da bir grup lise öğrencisi gencin füze denemelerini konu alan gerçek bir hikâyeyi kadrajına alıyor.
 

 

Gerçek hayat hikâyesinden esinlenen ve "Otur oturduğun yerde, icat çıkartma" diyenlere inat gökyüzüne füze göndermeyi başaran, kısıtlı imkânlara, engellere rağmen tüm dünyaya bu büyük yarışta "Biz de varız" diyen Bandırmalı gençlerin hikâyesini anlatan bu filmde Cemalettin Çekmece'nin de oyuncu kadrosunda yer aldığı biliniyor.


Diğer çalışmaları

  • Ayyar Hamza (2005-2006, Tiyatro oyunu)
  • Gençlik Başımda Duman (2007, Tiyatro oyunu)
  • Simavnalı Şeyh Bedrettin (2007, Tiyatro oyunu)
  • Felâtun Bey ile Râkım Efendi (2008, Tiyatro oyunu)
  • Jan Dark (Jeanne d'Arc, 2008, Tiyatro oyunu)
  • Jeanne D'arc'ın Öteki Ölümü (2009, Tiyatro oyunu)
  • Ölüm Öpücüğü (2010, Tiyatro oyunu)
  • Alev Alev (2013, Tiyatro oyunu)
  • Bağdat Hatun (2013, Tiyatro oyunu)
  • Budala (2013, Tiyatro oyunu)
  • Kahvede Şenlik Var (2013, Tiyatro oyunu)
  • Aşk Zamanı (2015, Televizyon dizisi)
  • Ermişler ya da Günahkarlar (2016, Tiyatro oyunu)
  • Haşa (2016, Kısa film)
  • Kumpas (2017, Tiyatro oyunu)
  • Mümkün Hayatların En Güzeli (2017, Kısa film)
  • Sandalım Kıyıya Bağlı (2017, Tiyatro oyunu)
  • Bodrum Masalı (2016-2017, Televizyon dizisi)
  • Akıl Tutulması (2018, Kısa film)
  • Bitti (2018, Kısa film)
  • Hastalık Hastası (2018, Tiyatro oyunu)
  • İki Elin Arasında (2018, Kısa film)
  • İstasyon (2018, Kısa film)
  • O Duyguyu Sana Yaşatmayacağım (2018, Televizyon dizisi)
  • Tahammül (2018, Kısa film)
  • Yük (2018, Kısa film)
  • Burjuva Tapınağı (2019, Kısa film)
  • Gem (2019, Kısa film)
  • Kantocu (2019, Tiyatro oyunu)
  • Küre (2019, Kısa film)
  • Öte Bir Kent (2019, Kısa film)
  • Adamın Gol Diyor (2020, Kısa film)
  • Kara Fırın (2020, Kısa film)
  • Ada Masalı (2021, Televizyon dizisi)
  • Belki Bir Gün Gideriz (2021, Kısa film)
  • Hükümsüz (2021, Televizyon dizisi)
  • Kalp Yarası (2021, Televizyon dizisi)
  • Kırmızı Oda (2021, Televizyon dizisi)
  • Maden (2021, Kısa film)
  • Baba (2022, Televizyon dizisi)
  • Bakanı Bekliyoruz (2022, Tiyatro oyunu)

Ödüller

  • 8. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri: Yılın En Başarılı Oyuncusu (Ermişler ya da Günahkarlar)

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU