Evet, sorun Rönesans Barajı!

Görünüşe göre, savaşa ve kimsenin istemediği hassas operasyonlara her zamankinden daha yakınız

Fotoğraf: Reuters

Etiyopya'daki "Rönesans Barajı"nın adını ve Etiyopya'nın Mısır ve Sudan'a karşı tutumunu düşündüğünüzde, barajın gerçekten uygun bir şekilde isimlendirildiğini anlıyorsunuz.

Çünkü bu baraj, Afrika'da, özellikle Mısır ve Sudan'da rönesansı engelleyen, ona set olan bir baraj.

Etiyopya'nın tutumuna uygun olarak "Rönesans (Hedasi) Barajı", Afrika ülkelerinin rönesansına, yükselişine engel olan ve özellikle yaklaşık çeyrek yüzyıl Sudan'ı mahveden Müslüman Kardeşler'den Beşir'in yönetiminden sonra Sudan'ın yükselişine engel olan bir baraj olduğu anlamına geliyor.

Rönesans barajı krizi ve bu krizi Etiyopya'nın yönetmesi, Mısır'ı ne kendisinin ne de aklı başında olanların isteyeceği bir savaşa sürüklemek demektir.

Çünkü Mısır, devletin kurumlarını ve bu kurumların uzantılarını, özel ve kamu ekonomisini, eğitimi, yolları ve altyapıyı yeni yeni inşa etme ve geliştirme sürecinde.

Ancak maalesef ki Etiyopya'nın tutumu nedeniyle savaşa geçmişte olmadığımız kadar yakınız. Özellikle Etiyopya Sulama Bakanı'nın Mısırlı mevkidaşına Etiyopya'nın barajın ikinci dolumunu başlattığını bildirmesi, Mısır ve Sudan'ı zor kararlar almaya sevk ediyor.

Afrika kıtasında ve iki Arap ülkesinde su savaşları başlatabilecek "Rönesans Barajı" konusunda, Güvenlik Konseyi'nin beklenen oturumuna güvenilebileceğine inanmıyorum.

Özellikle Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'in, Tigray bölgesindeki silahlı krizin arkasından hükümetinin kolayca bir milyon yeni savaşçı bulabileceğine dair açıklamalarından sonra iyimserliğe yer olduğunu düşünmüyorum.

Abiy Ahmed, "Bir, iki veya üç hafta içinde özel birliklere 100 bin asker katılabilir. Bir veya iki ay içinde yarım milyon savaşçı organize edilebilir. Bir milyon genç harekete geçirilebilir ve eğitilebilir" demişti.

Abiy Ahmed'in açıklamaları, Tigray Savunma Kuvvetleri'nin bölgenin başkenti Mekele'nin kontrolünü ele geçirmesinden bir hafta sonra geldi ve Abiy hükümeti, 8 aylık bir çatışmadan sonra tek taraflı ateşkes ilan etti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Buna göre Etiyopya Başbakanı'nın bu açıklamaları, Etiyopya'nın yönetildiği zihniyeti gösteriyor ve bu adam, 2019 Nobel Barış Ödülü sahibi... Evet, Nobel Barış Ödülü!

Abiy Ahmed'in dediği gibi bir veya iki ay içinde bir milis gücünün oluşturulabileceği doğrudur ancak bu üstünlük ve başarı anlamına gelmez.

Bu, Saddam Hüseyin'in ordusundan tutun da bölgedeki İran milislerine kadar birçok tecrübe ile kanıtlanmıştır.

Milisleri oluşturmak kolaydır çünkü bunların işi yıkmak tahrip etmektir. Ancak bu, zafere ve inşa etmeye yol açmaz. İşte bölgemiz…

İran'ın başını çektiği milis devletleri görüyorsunuz günlük yaşam standartlarından bile mahrum haldeler. Sadece İran değil, aynı zamanda Tahran'ın etkisi altındaki ülkeler, elektrik kesintileri ve daha fazlası birçok sorundan muzdarip haldeler.

Kimse şiddete başvurmanın kolaylığıyla övünmemelidir. En zor şey, insanları ve vatanları inşa etmek, gençleri milis haline gelmekten korumak ve bölgeleri savaşa sürüklememektir.

Bu nedenle, Abiy Ahmed'in Etiyopya'daki felsefesini gösteren yukarıda zikrettiğimiz açıklamaları ve Etiyopya'nın Rönesans Barajı'na dair tutumu göz önünde bulundurulduğunda Etiyopya'nın rasyonelliğine güvenmek mümkün değildir.

Görünüşe göre, savaşa ve kimsenin istemediği hassas operasyonlara her zamankinden daha yakınız.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Gökhan Musab Çantepe

Şarku'l Avsat

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU