34 ülkeden 200’den fazla STK'dan Doğu Türkistan çağrısı: Şaka değil soykırım

Platform, 1 Nisan’da yaptığı protesto gösterisinde “Şaka Değil Soykırım” sloganını kullandı

Görsel: Doğu Türkistan Platformu

34 ülkeden 200'den fazla sivil toplum kuruluşu (STK) Çin'in Uygur Türklerine yönelik politikasına tepki gösterdi ve toplama kamplarının kapatılması için çağrı yaptı.

Doğu Türkistan’da yaşananları dünyaya duyurmak için kurulan Doğu Türkistan Platformu, İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye’de eşzamanlı basın açıklamaları gerçekleştirdi.

STK’lar arasında; İHH İnsani Yardım Vakfı, AGD, Yedi Hilal, Cihannuma, Özgür-DER, Hukukçular Derneği, İletişim Platformu, AKDAV, ÖNDER, UMHD, Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği gibi kuruluşlar da var.

Platform, 1 Nisan’da yaptığı protesto gösterisinde “Şaka Değil Soykırım” sloganını kullandı.

Doğu Türkistan Platformu adına basın açıklamasını okuyan platform sözcüsü Avukat Uğur Yıldırım, İstanbul’da Çin Konsolosluğu önünde on yaşlarında bir kız çocuğunun "Sizin çocuklarınız yok mu? 4 yıldır babamı ve kardeşlerimi görmüyorum'"dediğini hatırlatarak konuşmasına başladı. 

Yıldırım, oyun çağında bir çocuğun yaşadığı travmayı kimsenin tarif edemeyeceğini ve son dokuz yıldır Doğu Türkistan’ın tam bir cinnet halini yaşadığını aktardı.

Ekran Resmi 2021-04-01 21.39.53.png
Uğur Yıldırım. Fotoğraf: Doğu Türkistan Platformu


Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Doğu Türkistan’daki toplama kampları kayıtsız şartsız bir an evvel kapatılmalı, bölgede uygulanan tüm hak ihlallerine derhal son verilmelidir. BM, Çin’in insan haklarını ayaklar altına alan toplama kampları vahşetini derhâl durduracak sahici adımlar atmalıdır. İslam İşbirliği Teşkilatı ya İslam ülkelerini bu zulme karşı mobilize etmeli ya da kendini lağvetmelidir. Zira İİT’nin mevcut tutumu Çin’i daha da cesaretlendirmektedir. Türkiye bu zulmün bitirilmesi için öncü olmalıdır. Çin bu zulmü sonlandırıncaya kadar tüm dünya halkları Çin mallarını boykot etmelidir.

İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım ise “Ne yazık ki Doğu Türkistanlılar, toplama kamplarında işkence görürken Komünist Parti yöneticileri, buradaki işkence gören insanları eğitime aldığını söyleyerek, Doğu Türkistan halkına hakaret etmişlerdir. Köklü bir medeniyeti olan Uygur Türklerini eğitimsiz, kültürsüz olarak göstermiştir” dedi.

Ekran Resmi 2021-04-01 21.39.58.png
Bülent Yıldırım. Fotoğraf: Doğu Türkistan Platformu


Basın mensuplarına büyük görevler düştüğünün altını çizen Yıldırım, şöyle devam etti:

Çin Hükümeti, Türkiye’den bazı basın mensuplarını davet ederek ‘Biz burada insanları eğitiyoruz’ demek suretiyle bir tiyatro sergilediler. Fakat sergiledikleri tiyatroda bile insanları masa başlarına oturtmuşlar, zorla çalıştırıyorlar ve buna da eğitim diyorlar. Hiçbir temel hak ve özgürlüğü de düşünmüyorlar. Böyle bir ortamda Doğu Türkistan'ın halkının destekçisi elbette Türkiye'dir, Türkiye halkıdır. İslam dünyasıdır. Bütün dünyadaki iyiliği seven insanlığı seven herkestir. Bugün 1 Nisan. Toplama kamplarının kuruluş yıl dönümü. Herkes 1 Nisan'ı şaka olarak değerlendirir. Birbirlerine şaka yaparlar. Ama bu bir şaka değil, orada soykırım yapılıyor. Buradan bütün dünyaya seslenmek istiyorum. Doğu Türkistan halkı, Uygur halkı sistematik olarak işkence edilerek, yok edilirken, dünya rahat uyuyamaz. Özellikle Türkiye halkı rahat uyuyamaz. Bir kez daha bugün dünyada ve Türkiye'nin birçok yerinde bu basın açıklamaları yapılıyor. Eğer buna rağmen Çin Hükümeti hala bunu anlamazsa büyük yürüyüşler, gösteriler yapılacak ve İslam dünyasının sokakları, Uygur Türklerinin yanında yer alacak. Sokaklar harekete geçerse Çin'in, ‘Tek Yol, Tek Kuşak’ projesi de bundan büyük darbe görecek. Gelin ne siz zarar görün, ne Uygur halkı bu işkenceyi görsün. Bu yanlış işlerden vazgeçin.

Doğuş-Der Başkanı Mehmet Talu Ramazan ayının yaklaşması nedeniyle duaların kabul olduğu bir zaman dilimine girildiğini ifade ederek tüm toplumu Doğu Türkistan için duaya davet etti.

Ekran Resmi 2021-04-01 21.40.03.png
Mehmet Talu. Fotoğraf: Doğu Türkistan Platformu


Talu, “Rabbim Doğu Türkistanımızı, dinimizi ve devletimizi muhafaza eylesin. Ezansız, bayraksız bırakmasın. Zarar vermek isteyenlere Rabb'im fırsat vermesin” dedi.

Önder Genel Başkan Yardımcısı Tayfur Esen de gücü ele geçirenin adaletsizliğe düşmesini değil, aksine daha bir sorumlulukla hareket etmesini beklediklerini ifade etti.

Ekran Resmi 2021-04-01 21.40.09.png
Tayfur Esen. Fotoğraf: Doğu Türkistan Platformu


İnsanlığın her daim iyi örneklere ihtiyacı olduğunu söyleyen Esen, İslam’ın buna en güzel örnekliği teşkil ettiğini belirtti. Esen, “Müslüman'ın varoluş nedeni, evrensel değerler kaybolduğunda bunları hatırlatmaktır. Bugün burada bir kez daha biz de bunu hatırlatıyoruz. Ve şunu söylüyoruz: Çin, eğer dünyaya bir şey ihraç edecekse insanlık ihraç etmelidir” diye konuştu.

Gösterilerde konuşmacılar şunları kaydetti:

Özgür-DER Yönetim Kurulu Üyesi Hülya Şekerci:

Müslümanların haklarını savunmak için bir araya gelen devletlerin teşkilatları sustu çünkü ekonomilerini, dolarlarını ve petrollerini düşündüler. Bu sessizliğe rağmen imanlarından aldıkları güçleriyle Çin’in zulümlerine karşı çıkma cesareti gösteren Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi ben kutluyorum. Televizyon televizyon gezerek Çin’in zulmetmediğini ve sadece eğitim düzenlediğini ifade edenlerin ahiretteki yeri bellidir. Bizler Müslümanlar olarak dünyanın neresinde olursak olalım bulunduğumuz ülkedeki hükümetleri bu zulme karşı sessiz kalmamaları için harekete geçirmeliyiz. Elbet günün birinde Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz de namazlarını kılıp, oruçlarını özgürce tutabileceklerdir. Hepimizin duası bu.

Ekran Resmi 2021-04-01 21.40.14.png
Hülya Şekerci. Fotoğraf: Doğu Türkistan Platformu


HAK-İŞ Dış İlişkiler Uzmanı Mustafa Sürücü:

Biz HAK-İŞ Konfederasyonu olarak dünyanın neresinde olursa olsun tüm mağdur ve mazlumların yanında olmayı insani ve vicdani bir görev olarak görmekteyiz. HAK-İŞ, mağdur ve mazlumların yanında olma sorumluluğunu yerine getirmeye her zaman devam edecektir. Dünyanın dört bir yanında mazlumların uğradığı zulmün son bulmasını adalet ve barışın kazanmasını istiyoruz.

Ekran Resmi 2021-04-01 21.40.20.png
Mustafa Sürücü. Fotoğraf: Doğu Türkistan Platformu


Cihannüma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Akça:

Zalim gücünü biraz da bizim sessizliğimizden alıyor. Oysa biz bir zamanlar, Dicle kenarındaki koyunu düşünen bir medeniyetin temsilcileriydik. Sadece Doğu Türkistan'daki kardeşlerimiz değil, dünyanın herhangi bir köşesinde burnu kanayan, ah çeken, zulme uğrayan tüm kardeşlerimiz için aynı sızıyı hissediyoruz. Ümit ediyoruz ki Doğu Türkistan'daki kardeşlerimiz bir an önce uğradıkları bu zulümden kurtulurlar ve özgürlüklerine kavuşurlar. Ama bunun için bizim ses vermemiz ve daha güçlü bir biçimde hakkı tutup, kaldırmamız gerekiyor.

Ekran Resmi 2021-04-01 21.40.24.png
Serdar Akça. Fotoğraf: Doğu Türkistan Platformu


Yedi Hilal Derneği Genel Başkanı Salim Sarıyıldız şunları söyledi:

Çin binlerce yıl duvarın arkasında yaşadığı için, insanlık tarihine yabancı kalmış olabilir. Ancak insanlık tarihi zalim devletler çöplüğüyle dolu. Ne bütün Avrupa'yı işgal edip, tek bir milletin egemenliği altına sokmaya çalışan Nazi Almanya'sı, ne de bütün dünyayı kızıl bayrağın altında toplayacağını düşünen Rusya. Eğer kim insanlara zulmederek, insanları yok ederek, insanları asimile ederek dünyaya hakim olabileceğini düşünüyorsa yine tarihin çöplüğündeki yerini alacaktır.

Ekran Resmi 2021-04-01 21.40.29.png
Salim Sarıyıldız. Fotoğraf: Doğu Türkistan Platformu


Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği Genel Sekreteri Nurettin İzbasar şu ifadeleri kullandı:

Doğu Türkistanlılar adına organizasyona destek veren herkese teşekkür ediyorum. Biz Doğu Türkistanlılar olarak hiçbir zaman yılmayacağız ve bütün Doğu Türkistanlılar özgürlüğüne kavuşana kadar, biz bu mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Müslümanların suskunluğu zalim Çin’i cesaretlendiriyor. Bunun için hep bir ağızdan bu zulümlerin lanetlenmesi gerekiyor. Doğu Türkistanlılar, asla Çin’e boyun eğmeyecek, diz çökmeyecek. Ve günün birinde tüm dünya Doğu Türkistanlıların yanında yer alırken Çin’in de karşısında olacak. Çin, soykırım yaparak, insanları öldürerek, insanlara tecavüz ederek insanların yerlerine başka birileri göç ettirerek orada baki kalamaz.

Ekran Resmi 2021-04-01 21.40.33.png
Nureddin İzbasar. Fotoğraf: Doğu Türkistan Platformu


Toplama kamplarında akrabaları bulunan Melike Mahmut şunları söyledi:

Ben Doğu Türkistanlıyım. Şu an İstanbul'da üniversite öğrencisiyim. Aynı zamanda Toplama Kampları mağdur yakınıyım.  Doğu Türkistan'ın şehrinde yaşamakta olan dayım ve iki teyzem, Çin polisleri tarafından ‘eğitim’ adı altında toplama kamplara götürüldü. 3 senedir onlar, Çin’de tutuklu. Çin'in İstanbul'daki Başkonsolosu Toplama Kamplarında insanlara Çince öğretildiğini iddia ediyor. O zaman ben Çin’e sormak istiyorum. Benim Çince tercüman olan dayımın Toplama Kamplarında ne işi var? Kendi mesleği ve iş yeri olan teyzelerimin Toplama Kamplarında ne işi var? Onlara ne öğreteceksiniz? Ben tüm insanlığa ve Türk dünyasına seslenmek istiyorum. Bize yardım edin, Çin Toplama Kampları kapatılsın, gözleri kanlı yaşlarla dolan milyonlarca masum kardeşlerimiz özgürlüğüne kavuşsun. Anneler, babalar çocuklarına kavuşsun, ailelerine kavuşsun. Biz, Doğu Türkistanlılar olarak nefes alamıyoruz.

Ekran Resmi 2021-04-01 21.40.37.png
Melike Mahmut. Fotoğraf: Doğu Türkistan Platformu


Öte yandan etkinliklere sosyal medya üzerinden yapılacak olan TT çalışması ile devam edilecek.

Sosyal medyada, #ŞakaDeğilSoykırım sloganı kullanılacak. 

 

Independent Türkçe 

DAHA FAZLA HABER OKU