Milli Gazete yazarı Zeki Ceyhan, Türkiye’de ekonominin gidişatıyla ilgili kaleme aldığı yazıda yakında bankaların da “yardım çağrısı” yapmaya başlayabileceğini ifade etti.
Ceyhan, bugünkü köşe yazısında Türkiye’nin ekonomi konusunda 2021’de sıkıntılı bir yıl geçireceği görüşünü dile getirdi:
“Bir sonraki ay bir önceki aydan iyi olacak vaatleri” ile yitirilen 2020’den sonra ekonomimizin durumu hiç de iç açıcı bir görünüm arz etmiyor. Faize dayalı sistem her alanda alarm veriyor. Bugüne kadar bankaların ödenmeyen kredi borçları yüzünden ev ve araç zengini haline geldiğini biliyorduk. Bankaların ellerinde artık “fabrikalar”, “restoranlar” ve “oteller” gibi gayrimenkuller de toplanıyor. Bankalar verdikleri krediler geri dönmeyince müşterilerinin mallarına ipotek koyarak alacaklarını kurtarmaya çalışıyorlar.
Ekonominin zaten iyi bir gidişat ta olmadığını, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) dolayısıyla her sektörün sorunlar yaşadığını ifade eden Ceyhan, şunları yazdı:
Küçük esnafın durumu gözler önünde! Biraz büyükçe olanlar durumu idare etmeye çabalıyorlar. Ama internet üzerinden alışverişin yaygınlaşması nedeniyle pek çok esnaf zor günler geçiriyor.
Evet, ekonominin içinden geçmekte olduğu süreçte önce sokak esnafı kepenk indirmek zorunda kaldı. Ardından cadde ve bulvar esnafı zor günlerle tanıştı.
AVM’ler yüz güldürür gibiydi onun da korana sorunu canına okudu! Şimdi internet üzerinden satış yapanlar dışında ayakta durabilecek yok gibi bir şey!
Hâl böyle olunca ekonominin içinde yer alan unsurlar domino taşları gibi oldular. Biri kazara yıkılacak olsa peşinden yüzlercesi yıkılmaya hazır vaziyetteler. Bankalar da bu domino taşlarının sonlarında bulunuyorlar. Yakında onlardan da SOS çağrıları gelmeye başlarsa kimse için sürpriz olmamalı!
"Yaşadıklarımız üretim temelli olmayan ekonomik sistemlerin klasik çilelerinden başka bir şey değil" diyen Ceyhan, yazısını şöyle sonlandırdı:
Faizli sistem görüldüğü gibi “ihya” etmiyor! “İmha” ediyor! Bu sisteme bulaşanlar eninde sonunda ellerinde avuçlarında ne varsa hepsini kaybetmeye mahkûm oluyorlar. Temennimiz odur ki korktuklarımız başımıza gelmesin. Ve ekonomi kendi ayakları üzerinde durur hale gelsin. Hani reform falan deniliyor ya umarız onlar fazla gecikmez ve ekonomi, içinde bulunduğu darboğazdan çıkarılmış olur.
Milli Gazete, Independent Türkçe
