Saadet Partisi, 'Eğitim Raporunu' açıkladı: Vatandaşların yüzde 75'i eğitim siteminin daha kötüye gittiğini söylüyor

Partisinin eğitimle ilgili hazırladığı raporu açıklayan Karamollaoğlu, "Vatandaşlarımızın yüzde 72,6'sı nitelikli eğitim yapılmadığını ifade etmektedir" dedi

Saadet Partisi, yeni eğitim yılının başlamasıyla birlikte, saha çalışmalarının yer aldığı 'Eğitim Raporu'nu açıkladı.

Basın mensuplarına açıklama yapan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Türkiye'nin zengin bir genç nüfusa sahip olduğunu fakat bu zenginlikten ülke olarak faydalanılmadığını belirtti.

Eğitim sisteminin deneme tahtasına döndüğünü kaydeden Karamollaoğlu, "18 yıldır ülkeyi aynı iktidar, aynı anlayış yönetiyor. Ama 18 yılda eğitimde 7 kere bakan, neredeyse 77 kere de sistem değişti" dedi.

Karamollaoğlu şöyle devam etti:

Değişen bakanların hepsi de, bir önceki sistemi eleştirip, yeni bir sistem getireceğini söyleyerek göreve başladı. Sonuç? Hepsi hüsran. Hepsi hayal kırıklığıyla sonuçlandı. Maalesef Cumhuriyet tarihinin bu konuda en çok yanılan iktidarıyla karşı karşıyayız. Bizzat kendileri istisnasız, hemen her konuda "yanılmışız" dediler. Reform diye getirdikleri her sistem bir öncekini mumla arattı. Gariplik şurada ki; yapanlar da kendileri şikayet edenler de

Gençlerin sınava hazırlanmaktan hayata hazırlanamadıklarını kaydeden Karamollaoğlu, "Çocuklar at yarışı gibi bir sınavdan öbürüne koşturuluyor" ifadelerini kullandı.

Karamollaoğlu ayrıca, eğitim konusunun siyaet üstü bir anlayışla ele alınması gerektiğini de vurguladı.
 

WhatsApp Image 2020-09-21 at 14.20.31.jpeg
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu / Fotoğraf: Saadet Partisi basın ofisi


"Vatandaşlarımızın yüzde 72,6'sı nitelikli eğitim yapılmadığını ifade etmektedir"

Parti olarak kapsamlı bir saha araştırması yaptıklarını ifade eden Karamollaoğlu, çalışmanın 1 Ağustos - 17 Eylül 2020 tarihleri arasında  81 ilde ikamet eden bin 333 öğrenci, bin 197 öğretmen, bin 333 veli olmak üzere toplam 3 bin 863 kişiyle yapıldığını kaydetti.

Rapordan bazı başlıkları paylaşan Karamollaoğlu, eğitimde ciddi bir nitelik sorunu bulunduğunu ifade etti.

Karamollaoğlu, vatandaşların yüzde 72,6'sının Türkiye'de nitelikli eğitimin yapılmadığını söylediğini ve bu oranın öğretmenler arasında yüzde 78'e kadar yükseldiğini kaydetti.

Karamollaoğlu şöyle devam etti:

Vatandaşlarımızın yüzde 81'i tüm öğrencilerin kaliteli bir eğitime ulaşamadıklarını düşünmektedir. Bu oranın bu derece yüksek olması çok düşündürücüdür ve birçok toplumsal sorunun işaretidir. Vatandaşlarımızın 4'te 3'ü eğitim sisteminin çocukları hayata hazırlamadığını ifade etmektedir. Bu oran öğretmenler arasında bile yüzde 80'leri aşmaktadır. Öğrencilerimiz, akademik başarı için okul dışındaki aktörlere muhtaç ve mahkum edilmektedir. Katılımcıların yüzde 67'si, okulda verilen öğretimin akademik başarı için yeterli olmadığını düşünmektedir. 

"Eğitim sistemine olan güven kaybediliyor"

Vatandaşların eğitim sistemine olan güvenlerini kaybettiğini vurgulayan Karamollaoğlu, "Vatandaşlarımızın yaklaşık 4'te 3'ü eğitim siteminin eskiye nazaran kötüye gittiğini ifade etmektedir" dedi.

Karamollaoğlu, öğretmenlik mesleğininde uygulanan politikalardan dolayı itibar kaybettiğini belirterek, "Öğretmenlerimiz, maaşlarını ve özlük haklarını yetersiz bulmaktadır. Ücretli/sözleşmeli, kadrolu gibi ayrımlar da başka bir eşitsizlik durumu ortaya çıkarmaktadır" ifadelerini kullandı.

"Vatandaşlar ümitsizliğe sürükleniyor"

Söz konusu tabloda, eğitim sisteminin büyük bir kaosa girdiğini ifade eden Karamollaoğlu şöyle devam etti:

Eğitimimiz gerçek hayattan kopmuştur ve vatandaşlarımız ümitsizliğe sürüklenmiştir.Ortaya konulan süslü lafların aksine birçok okulumuz teknik ve fiziksel olarak yetersiz durumdadır. Milli Eğitim Bakanımız Sn. Ziya Selçuk'a duyulan kısmi güven ve var olan iyimser algı da, beklentilerin somut adımlarla desteklenmemesi nedeniyle zamanla azalmaya başlamıştır. 

"Ehliyet ve liyakata önem verilmiyor"

Eğitimdeli problemlerin başında ehliyet ve liyakate önem verilmemesinin olduğunu belirten Karamollaoğlu, "Öğretmenlerin mülakata mahkûm edildiği, yönetici atamalarının siyasi partilerden referans bulmaya kaldığı, yöneticilerin keyfi kriterlerle belirlendiği bir ortamda eğitim sisteminin bu noktaya sürüklenmesi kaçınılmazdır" diye konuştu.

21 maddelik Eğitim Manifestosu

Parti olarak Milli Eğitim alanındaki temel tespit, teşhis ve önerilerin yer aldığı 21 maddelik Eğitim Manifestosunu da açıklayan Karamollaoğlu şunları kaydetti:

Eğitimde nicelikten çok niteliğe önem verilmelidir. 

Evlatlarımızı sınava değil hayata ve geleceğe hazırlayacak kalitede bir müfredat ve eğitim metodu oluşturulmalıdır. 

Eğitimde fırsat eşitsizlikleri ortadan kaldırılmalı veya en az seviyeye indirilmelidir.

Kaliteli eğitim, maddi imkânları yetenlerin imtiyazından çıkarılmalı ve toplumun geneline yayılmalıdır. 

Okulların teknik, teknolojik, fiziki imkânları ve sınıf mevcutları nitelikli öğretime uygun hale getirilmelidir. 

Eğitimin her kademesinde, özellikle de yönetim kademelerinde, yapılan atamalarda liyakat esas alınmalıdır. 

Bir ülkenin eğitiminin kalitesi öğretmenlerinin nitelikleri ile doğru orantılıdır. Ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli öğretmen yetiştirme konusunda ciddi adımlar atılmalıdır. 

Öğretmenlerin meslek onuruna yakışır şartlarda çalışabilmesi ve görevlerini şevkle ifa etmeleri için öğretmen maaşları ve özlük hakları acilen yeniden düzenlenmelidir. 

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması ve söz verilen 3600 Ek Gösterge konuları ivedilikle gündeme alınma çözülmelidir.

Devlet okullarının kaybettiği itibar, isabetli reformlarla yeniden kazandırılmalı ve okullarda verilen destekleme/ yetiştirme kurslarının niteliği artırılmalıdır. 

İmam Hatip Liselerinin planlaması ihtiyaçlar dikkate alınarak yapılmalı. Sadece seçilmiş olanlarda değil, tüm İmam Hatip Liselerinde eğitimin kalitesi ve niteliği yükseltilmelidir. 

Meslek liseleri ilgili sektörlerin ihtiyaçları dikkate alınarak planlanmalı ve meslek liselerindeki eğitimin niteliği hem mesleki hem de akademik anlamda artırılmalıdır. 

Pandemi ve benzer acil durumlara karşı eğitim sisteminin alt yapısı güçlendirilerek, uzaktan eğitim ve diğer eğitim modelleri üzerinde etkili, verimli ve güven veren planlamalar acilen yapılmalı ve uygulmaya konuşmalıdır.

Eğitim Sistemi’ne veliler, öğrenciler ve öğretmenler tarafından duyulan güven çok alt seviyelerdedir. Güven vermeyen bir sistemin ayakta kalması da faydalı olması da mümkün değildir; bu yüzden eğitim sistemine güven tesis edecek adımlar süratle atılmalıdır.

Eğitim sisteminin tüm yapı taşlarının, siyasi popülizmden uzak, gerçekçi ve uygulanabilir bir sistemin inşası önem arz etmektedir.

Öğretmenler arasında ücretli, kadrolu ve sözleşmeli gibi tüm ayrımlar ortadan kaldırılmalı. Tüm öğretmenler kadrolu olarak istihdam edilmelidir. 

Öğretmen performansı objektif kriterlerle, sürekli ölçülmelidir. 

Eğitim sistemi sınav stresinin cenderesinden kurtarılmalıdır.

Öğrencilerin, test sorularının değil bilgi ve hakikatin peşinden koşmasını sağlayacak bir sınav sistemi getirilmelidir. 

Eğitimdeki amaç; öğrencilerimizi uluslararası alanda akranlarıyla rekabet edebilecek birikim ve donanıma ulaştırmak. Mesleki ve akademik olarak hayata hazır hale getirmek, ahlaki ve insani değerlerle donanmış bir birey olarak yetiştirebilmek olmalıdır.

Eğitim sistemimizin sorunları yüzeysel değil; köklü ve kroniktir. Dolayısıyla alınacak tedbirler de günü kurtarmaya yönelik pansuman tedbirler değil tüm paydaşların katılımıyla köklü, kalıcı ve cesur reformlar olmalıdır. 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU