Tarih kitaplarında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ordusuna katılmaya çalışan ve kısa boyu olduğu için bu isteği reddedilen bir öğrenci olan Gavrilo Princip'in adı geçer.
Gavrilo Princip buna sinirlenir ve tüm dünyaya cesaretini ve gücünü kanıtlamaya karar verir.
Gavrilo, 28 Haziran 1914'te Saraybosna'ya yaptıkları ziyaret sırasında Avusturya-Macaristan Arşidükü Franz Ferdinand ve eşine suikast düzenler.
Bu olay Avusturya'nın Saraybosna'ya savaş açmasına neden olur.
Ardından bu duruma öfkelenen Rusya, Avusturya'ya savaş ilan eder.
Bunu, Almanya'nın Rusya'ya ve Fransa'nın da Almanya'ya savaş açması takip eder.
Almanya, Fransa'yla savaşmak için Belçika topraklarına girer. Buna öfkelenen Belçika ve İngiltere ise Almanya'ya savaş açar.
Almanya'ya savaş açılmasına öfkelenen Osmanlı bu devletlere savaş ilan eder.
Amerika, İtalya, Yunanistan, Romanya ve Portekiz, Osmanlılara öfkelenmelerinin ardından onlara savaş açarlar.
Böylece 16 milyondan fazla insanın öldüğü, 8 milyonun kaybolduğu ve 2 milyonun yaralandığı Birinci Dünya Savaşı patlak verir.
Tüm bunlara ise Gavrilo Princip'in öfkesi sebep olur.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
ABD başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçiler ile Demokrat Parti destekçileri arasında yaşanan şiddetli rekabet ve keskin ayrılıkla ilgili haberleri izlerken bu tarihi olayı hatırladım.
Halihazırdaki sahne, Trump ile Obama arasındaki derin rekabetin ve aşırı düşmanlığın bir tezahürüdür.
Bu düşmanlık, Nisan 2011'de Beyaz Saray'da bir gece vakti patlak verdi.
Bu geceden önce New Yorklu bir adamı olan Donald Trump, Barack Obama'nın konumunu sarsmaya çalışan basın kampanyasının başını çekiyordu ve kampanyanın merkezinde Obama'nın liyakati ve başkanlık adayı olmak için gerekli şartları taşıyıp taşımadığı konusu vardı.
Hawaii Eyaleti Sağlık Bakanlığı'nın 'Obama'nın ABD'de doğduğunu kanıtlayan gerekli belgeleri sağlamasına' rağmen Trump, elinde herhangi bir kanıt olmaksızın bu şüphesini sürdürmeye devam etti.
Trump, Beyaz Saray'da gazetecilerin onuruna düzenlenen yıllık akşam yemeğine katılması için davetiye aldı.
Bazı komedyenlerin de davet edildiği bu yemeğe katılması için teklif alması Trump'ı şaşırtmıştı.
Barack Obama, Donald Trump ile daha önce benzeri görülmemiş şekilde alay ettiği ateşli bir konuşma yaptı, ona hakaret etti ve onu alay konusu yaptı.
Trump'ın çevresindeki kişiler daha önce onu bu kadar sinirli görmediklerini aktardılar. Bu olayın ardından Obama'dan intikam almaya azmeden Trump, ABD başkanı olmaya karar verdi.
Trump iktidara geldiğinden bu yana Hasta Koruma ve Ekonomik Bakım Yasası'ndan (Obamacare) İran ile yapılan nükleer anlaşmaya kadar Obama'nın başarılarını ve mirasını paramparça etmek için uğraştı.
Şu anda Obama ile Trump çekişmesi bir kez daha gün yüzüne çıkıyor. Demokrat aday Joe Biden, eski Başkan Obama'nın yardımcısıdır.
Obama, Demokrat liderleri Biden'i desteklemeye ikna etmekte önemli bir rol oynadı. Demokrat Parti'nin seçim kampanyaları sırasında 'Obama'nın etkisi' belirgin bir şekilde ortaya çıktı.
Barack Obama ve eşi Michelle, önceki başkanlar arasında izlenen normlara aykırı olarak, Trump'a karşı sert ve benzeri görülmemiş eleştirilerin yapıldığı sahnenin en önemli aktörleri oldular.
Barack Obama, 'Trump'ın yok ettiği mirasını' Biden'in yeniden canlandırmasını istiyor.
Donald Trump ise Obama'yı tarihten silmek konusunda kararlı. Kişisel bir anlaşmazlık, dünyanın en önemli başkanlık seçimlerinde siyasi kararların en önemli itici güçlerinden biri haline gelmiş durumda.
Washington Post'tan Amy Wang, gazeteciler için verilen akşam yemeğinin Trump'ın ruhu ve siyasete girme kararı üzerindeki etkisi hakkında dikkate değer bir yorumda bulunuyor.
Boston Globe muhabiri Renée Graham yaklaşan seçimleri 'Trump, Obama'ya karşı' diyerek nitelendirdi.
Başkanlık savaşının görünen kısmında Demokrat ve Cumhuriyetçi adaylar; görünmeyen kısmında ise birbirinden son derece nefret eden iki kişi savaşıyor.
Bu sebeple seçimler, -sanki içinde bulunduğumuz yıl yeterince hareketli değilmiş gibi- daha da kızışmış bir durumda.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Adem İpekyüz
© The Independentturkish
