TBMM Başkanı Şentop: İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılacak bir durum yok

"Tamamen kendi kültürümüze uyumlu bir sözleşme arayacaksak imzalayacak sözleşme bulamayabiliriz"

Fotoğraf: AA

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti’nin çıkmayı gündeme getirdiği İstanbul Sözleşmesi hakkında konuştu. Şentop, “Sözleşmeden çıkmayı zorunlu hale getiren bir durum olduğu kanaatinde değilim” dedi.

Şentop, geçen yasama dönemini değerlendirdiği basın toplantısında İstanbul Sözleşmesi hakkında şunları söyledi:

Kanunları böyle tartışırsak içinden çıkamayız. Meseleleri serinkanlı, objektif tartışmalıyız. Siyaseti daha somut kriterler, ölçülebilir şeyler üzerine oturtmamız lazım. Diyelim ki kadın cinayetleri arttı, bunun sebebi de sözleşmedir, eğer öyleyse hep beraber karşı çıkalım. Aile kurumuna bu sözleşme zarar veriyor deniyorsa, nedir bunun ağırlığı, bunların somut olarak ortaya konulması gerekir. Bunların hakaret boyutunda, birbirine sövecek kadar tartışılmasını çok ayıp, yakışıksız buluyorum.

Sözleşme kalkarsa kadına şiddet artar, sözleşme kalkmazsa aile hayatımız bozulur, ikisi de yanlış. Uluslararası sözleşmelerin hiçbiri bir devletin perspektifi ile hazırlanmaz. Bizim perspektifimize aykırı düzenlemeler içerenler de olabilir. Ama biz tamamen kendi kültürümüze uyumlu bir sözleşme arayacaksak imzalayacak sözleşme bulamayabiliriz. Evrensel boyutları itibariyle mutabakat sağlanması gerekir.

İstanbul Sözleşmesi hakkında

2011 yılında İstanbul’da yapılan Avrupa Konseyi toplantısıda imzaya açılan bu sözleşmenin tam adı "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi". Türkiye, sözleşmeyi imzalayan ilk devlet.

Sözleşmenin ana çerçevesini kadına ve ev içi şiddete karşı mücadele oluşturuyor. Sözleşenin amacını ifade eden 1. maddenin ilk bendinde amaç şu ifadelerle anlatılıyor:

Kadınları her türlü şiddetten korumak, kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak.

Sözleşmenin herhangi bir maddesinde aile kurumuna yönelik bir ifade geçmiyor.

Sözleşmenin 80. maddesine göre taraflardan herhangi birinin Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne yapacağı bir bildirimle herhangi bir zamanda bu sözleşmeyi feshedebileceği belirtiliyor. Fesih, bildirimin genel sekreterliğe ulaştırıldığı tarihten 3 ay sonra yürürlüğe giriyor. 

Kadın örgütleri, barolar, insan hakları kuruluşları ve bazı siyasi partiler İstanbul Sözleşmesi’ni gerekli buluyor ve sözleşme hükümlerinin uygulanmasını istiyor.

Muhafazakar sivil toplum örgütleri ve bazı medya kuruluşları  sözleşmeye şiddetle karşı çıkıyor.

 

Hürriyet, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU