Salgında dezavantajlı öğrencilere destek olamadık: Milyonlarcasının geleceği tehlikede

Eğitimde kapsayıcılığa yönelik küresel çaplı girişimler son birkaç ayda başarısızlığa uğradığına göre hemen harekete geçmemiz gerekiyor

Salgın nedeniyle birçok ülkede okullar kapatıldı (Marif Shaik/Unsplash)

İklim değişikliği, çatışma ve teknolojik bozulma meseleleri de dahil olmak üzere dünyamızdaki eşitsizlikleri şiddetlendiren eğilimler uzun zamandır varlıklarını sürdürüyor. Kovid-19 ise yıllar, belki de onlarca yıl sonuçları olacak yeni bir tehdit teşkil ediyor.

Herkes için eğitim imkanı, eşitsizlikle mücadele yollarından biridir. Buna rağmen dünya genelinde yaklaşık 260 milyon çocuk ve genç, pandemiden önce bile sürekli olarak okuldan dışlanıyordu. Toplumsal cinsiyet, engellilik, göçmenlik statüsü ve anadil, eğitimde dışlamaya yol açan faktörlerden sadece birkaçı. Yoksulluk en büyük suçlu olsa da eğitimin önündeki bariyerleri kaldırmak için fon takviyesinden daha fazlası gerekiyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

UNESCO'nun yeni Küresel Eğitim İzleme Raporu, konuşma vaktinin dolduğu uyarısını yapıyor. Eğitimde kapsayıcılığa yönelik küresel çaplı girişimler son birkaç ayda başarısızlığa uğradığına göre hemen harekete geçmemiz gerekiyor. Söz konusu rapor, düşük gelir ve alt orta sınıf gelir kategorilerindeki ülkelerin yüzde 40'ının Kovid-19 krizi sırasında dezavantajlı öğrencileri desteklemede başarısız olduğunu ve bu durumun milyonlarca çocuğun geleceğini riske attığını ortaya koyuyor.

Cinsiyet birçok nedenden ötürü engel teşkil ediyor: Okullarda sağlığı korumaya dair imkanların yetersizliği, 335 milyon kız çocuğunun regl döneminde okula gitmesinin pek de mümkün olmadığı anlamına geliyor. Afrika'da iki ülke, hamile kız çocuklarının okula gitmesini bilfiil yasakladı. Akıl almaz biçimde 117 ülke çocukların evlenmesine hâlâ izin veriyor. Geçmişte yaşanan Ebola gibi sağlık krizleri, yoksul kız çocuklarının eğitimini orantısız şekilde etkiledi. Ya erken hamilelikle sonuçlanan çocuk yaşta evlilik nedeniyle ya da aile gelirine destek olma zorunluluğu yüzünden birçoğu hiçbir zaman okula dönemedi. Unutmamalıyız ki çok az kız çocuğu okul yerine evliliği seçer: Yasal korumadan mahrum olmaları, onlar adına kararı vermiş oluyor.

Engelli çocuklar mevzubahis olduğunda eğitim sistemleri yetersiz olma eğilimi gösteriyor. Düşük ve orta gelirli 10 ülkede yapılan araştırmaya göre, engelli çocukların temel okuma becerilerini kazanma olasılığı diğerlerine kıyasla yüzde 19 daha düşük. Bazı engelli çocuklar örgün eğitim veren okullara gidemiyor çünkü ebeveynleri, çocuklarının varlığının diğerlerinin öğrenimini aksatmasından korkuyor. Almanya'da ebeveynlerin yüzde 15'i, Hong Kong'dakilerin de yüzde 59'u bu görüşü dile getirdi. Kaliteli eğitimin önündeki engellerin tümü, politika yapıcılar için aşikar olmayabilir.

Dahası, her şey eğitime erişimle ilgili de değil. Okula giden çocuklara genelde etkisiz bir eğitim veriliyor. Birçok çocuk anlamadıkları bir dilde eğitim görüyor: Orta ve yüksek gelirli ülkelerde anadilleri dışında bir dilde eğitim alan 10 yaşındaki çocuklar, genel anlamda okuma testlerinde anadilde eğitim görenlerden yüzde 34 daha düşük not alıyor.
 


Öğretmenlerin eğitimindeki eksiklik de bir diğer sorun. Öğretmenler öğrencilerin özel ihtiyaçlarını karşılamaya hazır hale getirilmiyor: Rapora göre 48 ülkedeki öğretmenlerin 4'te biri bu alanda daha fazla eğitim almak istiyor.

Birçok ülke kapsayıcı eğitim taahhüt eden uluslararası antlaşmalara imza attı ancak tüm ülkelerin kapsayıcı eğitimle ilgili kıyaslanabilir yasa ve politikalarını inceleyen raporumuz, ülkelerin yüzde 10'undan azının bütün öğrencileri kapsayan bir eğitim yasasına sahip olduğunu gösteriyor.

2020'de hiç kimse kadın olduğu için, etnik ya da dini bir azınlığın mensubu olduğu için, göçmen ya da mülteci olduğu için, cinsel yönelimi sebebiyle ya da engeli var diye eğitimden mahrum bırakılmamalı. Dünyanın dört bir yanından insanlar toplu olarak bu tür ayrımcılığı karşı çıkıyor.

Kapsayıcı eğitim hepimizin yaşamak isteyeceği türden dirençli ve birleştirici toplumların gelişimine katkı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda bizi herkes için eğitim istemeye ikna edebilecek güçlü ekonomik argümanlar da sunuyor. Tüm yetişkinlerin ortaöğretimi tamamlaması sağlanırsa dünya yoksulluğu yarı yarıya azaltılabilir. Kovid-19 pandemisi ne tür bir dünya istediğimiz konusunda derinlemesine düşünmek adına bizlere altın bir fırsat sundu. Bu fırsatı boşa harcamayalım, okullar her yerde yeniden açılmaya başlarken bu kurumları tekrar düşünmek için kullanalım.

Stefania Giannini, Birleşmiş Milletler'in önde gelen eğitim ajansı UNESCO'nun Eğitim Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapmaktadır

 

 

Stefania Giannini’nin tasarımdan kaynaklanan nedenlerle kısalttığımız başlığının tamamı şöyledir: Koronavirüs sırasında dezavantajlı öğrencileri desteklemeyi başaramadık ve şimdi milyonlarca çocuğun geleceği risk altında

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU