Faysal Soysal’ın son filmi "Ceviz Ağacı” Cannes Film Festivali’nde gösterildi

Festival 29 Haziran'a kadar uzatıldı

Soysal, Ceviz Ağacı filmiyle kadın cinayetlerine vurgu yapıyor

Yönetmenliğini Faysal Soysal’ın üstlendiği, Serdar Orçin, Sezin Akbaşoğulları, Kübra Kip ve Mert Yavuzcan’ın oynadığı ‘Ceviz Ağacı’ (Silenced Tree) ilk defa online olarak düzenlenen Cannes Film Festivali’nde izlendi.

Kovid -19 pandemisi nedeniyle bu yıl yarışmanın yapılmayacağı festivalde, 60 ülkeden katılan filmler ”Cannes Online" ismiyle açılan markette sinema severlerle buluşuyor. 

 

Cannes Film Festivali’nde, Türkiye'den ikisi belgesel, ikisi kurmaca olmak üzere 4 film gösterimde. Belgesel kategorisinde Pelin Esmer'in Kraliçe Lear ve Kıvılcım Akay'ın Amina filmleri yer alırken, kurmaca kategorisindeyse Faysal Soysal’ın Ceviz Ağacı ve Ali Aydın'ın Kronoloji filmleri yer alıyor. 

Cannes Film Festivali’nin online olmasının alternatif imkanlar sunduğunu belirten yönetmen Faysal Soysal, Ceviz Ağacı’nın Cannes’da gösterilmesiyle ilgili şöyle konuştu:

Ceviz Ağacı, ilk olarak uluslararası boyuttaki en büyük film marketlerinden olan Berlin European Film Market’te gösterildikten sonra şimdi de Cannes Film Market’te gösterildi. Orada gösterim yapmak tabi ki büyük avantaj. Diğer yandan o kadar film var ki dünyanın dört bir yanından katılan, ilgi göstermediğiniz ve doğru planlama yapmadığınız vakit, gösterimlerden kimsenin haberi olmuyor.

Sosyal sözlerini şöyle sürdürdü:

Kovid -19 film sektörünü de etkiledi. Çünkü #EvdeKal çağrılarına uyanların, film izlemeye daha fazla vakit ayırması, market gösterimlerine olan ilgiyi de artırdı. Bu durum Cannes Film Festivali’nin tarihinde ilk defa market akışının üç gün daha uzatılmasını sağladı. Normalde 22 – 26 Haziran şeklinde planlanan festival, 29 Haziran’a kadar uzatıldı.

“Yeni normal şeklinde adlandırılan dönem, filmlerin pazarlama, tanıtım, dağıtım ve yapım süreçlerini de etkileyecek. Bundan sonra sinema salonlarından bahsedebilecek miyiz? Artık emin olamıyoruz” diyen Soysal, festivallerin bu geleneği bir süre daha devam ettireceğini söyledi. Destek ve sponsor bulunmaması halinde onları da online ve mesafeli ilişkilerin beklediğini ifade etti.

“Sinemayı şiir gibi okuyorum”

Ceviz Ağacı, Üç Yol filminden sonra Soysal’ın ikinci uzun metrajlı filmi. Sinemayı şiir gibi okuduğunu ifade eden Soysal, filmlerini aklın kuru sebep – sonuç ilişkisi üzerine kurgulamadığını, düz bir anlatım yerine şiir gibi özgür ve dolaylı bir anlatım dilini tercih ettiğini belirtiyor. Soysal’a göre, tersini düzyazı zaten gerçekleştiriyor fakat şiir, başka duygu çağrışımlarını, empatiyi, özeleştiriyi siz farkında olmadan sizin üzerinizde tecrübe eden bir dünyaya sahip… 

Gerek ‘Üç Yol’ gerek ‘Ceviz Ağacı’ filmlerinde şiirsel ve sanatsal dünyanın yanı sıra sosyal hayata dair yorumlar ve dokunuşlar bulunduğunu kaydeden Soysal, sözlerini şöyle devam etti:

Ancak bu yorum ve dokunuşlar, hiçbir zaman doğrudan olmaz. Sanatçılar yaşadığı coğrafyadan, tarihten, problemlerden bağımsız yaşayamadığı için tabi ki meşrebine ve dünya görüşüne göre sosyal meselelere eserlerinde yer verir. Bunlar, metafizik ve ontolojik diyebileceğimiz çekirdek meselenin etrafında olduğu vakit daha büyük anlam kazanır.

Üç Yol filminde Bünyamin’in, vicdan acısını dindirmek ve varoluşa anlam katmak için Bosna’daki kayıplar ve toplu mezarların peşinde giderken sonrasında da yazgısını memleketi Batman’daki kadın intiharları ve Hasankeyf'in sular altında kalması gibi sosyal meselelerin etrafında sürdürdüğünü belirten Soysal, “Hakeza Ceviz Ağacı filminde de günümüzde sayıları gittikçe artan kadın cinayetleri, kadına şiddet ve darbe döneminde susan/susmak zorunda kalan insanların vicdan hikayelerinin merkezine, esas meselesi kendi varoluşu ve hayata tutunması olan fiziken aciz ve zayıf bir edebiyat öğretmeninin toplum adına bütün cinayetleri üstlenmesini konu alıyor” dedi.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU