52 yıllık Bursalı deri firması konkordato başvurusunda bulundu

1968’den bu yanan faaliyet gösteren Kırcılar Deri’nin başvurusu üzerine üç aylık konkordato süresi verildi. Sektör temsilcileri, yüzde 90’ı dışa bağımlı deri endüstrisinin pandemi nedeniyle çok zor durumda olduğunu söylüyor

Fotoğraf: Kircilar.com.tr

Koronavirüs salgınının hem hammaddenin ülkeye girişini engellemesi hem talebi düşürmesi nedeniyle deri sektörü zor zamanlardan geçiyor. 

Bursa’da 1968 yılında kurulan Kırcılar Deri, salgının etkileri nedeniyle konkordato talebinde bulundu. 

Hasan Kırca ve Mustafa Kırcı tarafından yapılan başvuru kapsamında Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi şirkete, üç aylık geçici konkordato mühleti verdi. 

Mustafa ve Hasan Kırcı kardeşler tarafından babaları Ali Kırcı'nın da desteğiyle kurulan Kırcılar Şirketi, ilk mağazasını 1983’te Bursa’da açtı. 

Şehir dışındaki ilk mağazasını da 1994’te İzmir Selçuk’ta mağaza açan şirket, mağazalaşma atağını İstanbul’la devam ettirdi. 

Ürünlerinin Rusya pazarında da rağbet görmeye başlamasıyla üretim kapasitesini 10 katına çıkaran Kırcılar, Amerika pazarına yönelik koleksiyonlar da tasarladı. Şirket, ilk yurt dışı mağazasını 2009’da Mısır’da açtı.

Türkiye’deki deri endüstrisini Dünya Gazetesi’nden Yener Karadeniz’e değerlendiren sektör temsilcilerine göre sektörü sıkıntıya sokan sekiz neden var:

- Hammaddede yüzde 90 oranında dışa bağımlı olunması

- Pandemi ile birlikte mağazaların 2,5 ay kapalı kalması

- Satışlarda yüzde 50 paya sahip yabancı turistin ülkeye gelmemesi

-  İhracat pazarlarının kapalı olması

-  Eski Sovyet ülkelerinde normalleşmenin başlamaması

-  Sektörün sezon kaybetmesi

-  Geleneksel pazarlarda yaşanan düşüş

-  Fuarların iptal edilmesi

Deri İhracatçıları Derneği Başkanı Mustafa Şenocak, konuyla ilgili olarak “Deri konfeksiyonu turizm sektörü ile de çok bağlantılı. Bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin satışlarında turistler yarıya yakın paya sahip. Hem iç pazarda hem de ihracatta yaşanan sıkıntılar bu alanı derinden etkiledi. Sıkıntıya giren firmalar var. Önümüzdeki dönemde konkordato haberlerini duymaya başlayacağız. Bize haberleri geliyor” değerlendirmesini yaptı.

“Kan kaybı çok büyük”

Orjin Grup Yönetim Kurulu Üyesi Lemi Tolunay da sektörde işlerin iyi gitmediğini söyledi. 

Yüzde 90 oranında dışa bağımlı olunan hammaddede uzun zamandır sıkıntılar yaşandığına dikkat çeken Tolunay, “Üstüne bir de pandemi başlayınca sıkıntılar büyüdü. Deri sektörünün en büyük kanalı ihracat.

Yurt dışı pazarlarda da sıkıntılar var. Bunların zincirleme reaksiyonu oluyor. Kan kaybı çok büyük. Sektörde düşüş ortalaması yüzde 50. İleriye doğru umutla bakıyoruz ama daha tünelin ucunda ışık göremedik” dedi.

İç pazarda turistin gelememesi nedeni ile satışların yapılamadığını anlatan Tolunay, “Bugüne kadar tasarruflar ve desteklerle gelindi, birikimler harcandı. Bundan sonra yaz sezonunda bir hareket olmaz ise sıkıntılı günler başlayacak. Konkordato, satışlar, devralmalar olacak. Borcu olan firma ‘vereyim anahtarı, borcumu silin’ diyecek. Böyle çözümlere gidilecek” diye konuştu. 

Orjin Grup olarak İtalya ve Almanya’da en büyük markalar için üretim yaptıklarını söyleyen Tolunay, mayıs ayı itibari ile tüm önlemleri alarak üretime başladıklarını ve bu süreci en az yara ile atlatmak için tedbirler dahilinde çalışmalarını sürdürdüklerini anlattı.

Sektör iki sezon birden kaybetti

Prada gibi dünyaca ünlü lüks markalara da üretim yapan Desa’nın Yönetim Kurulu Başkanı Melih Çelet de 50 yıllık iş hayatında ilk kez böyle bir döneme şahitlik ettiğine dikkat çekti:
 

Maalesef hem iç hem de dış pazarda sıkıntılar var. Bizim işlerimizin yüzde 50’si ihracat, yüzde 50’si iç pazar.

Önceki gün itibari ile üç fabrikamızda üretime yeniden başladık. Yurt dışındaki müşterilerimiz ile temas kurduk. Siparişler gelmeye başladı. 

Başka bir dalga gelmez ise bunun yaralarını yavaş yavaş sararak çıkacağız. Ama içerde sıkıntı devam ediyor. 


Bu dönemde şirketler açısından finansman ihtiyacının hiç olmadığı kadar yüksek olduğunu belirten Çelet, “Bir şanslı bir firmayız ki rezervimiz kuvvetli ve bilançolarımız düzgündü. Ancak bunun geçerli olmadığı şirketlerde konkordatolar göreceğiz. Etkilenecek çok firma, marka var” şeklinde konuştu.

İhracat 5 ayda yüzde 30 düştü

Deri ve deri mamulleri sektörü geride bıraktığımız yılı 1,66 milyar dolar ihracat ile kapatmıştı. 

Sektör bu yılın ilk beş ayını ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 30’a yakın düşüş ve 530 milyon dolar ihracat ile kapattı. 

Bu alanda en büyük paya sahip alan ise ayakkabı. 

Mustafa Şenocak, sektörde son dönemde ayakkabıdan kaynaklı bir artış olduğuna dikkat çekerek, bu alanda AB ve ABD’ye ihracatta önemli artışın yaşandığını anlattı. Şenocak, yıl sonu için ise yüzde 5-10 arası bir düşüş beklentisi içinde olduklarını söyledi.

 

Dünya 

DAHA FAZLA HABER OKU