Endüstriyel bir makineye dönüşen futbolun hazin sonu

Okan Can Independent Türkçe için yazdı

Netflix’de yayınlanan English Game dizisinin afişi / Görsel: Netflix

Korona günlerinin futbolsuz bıraktığı bu dönemde, endüstriyel futbolun bu salgından nasıl çıkacağı ve ne kadar yara alacağı merak konusu.

Avrupa’da toplam 28,5 milyar euroluk büyüklüğe sahip futbol endüstrisinde gelirler ne kadar azalacak, organizasyonlar nasıl şekillenecek şimdilik belirsiz.

Basketbol ile birlikte futbolun yıllardır büyüyen duygusuz ve ticari gelişimi koronavirüs ile durma noktasına geldi.

Kocaman bir makineye dönüşen futbolun, saf ve en yalın hali, Netflix’de yayınlanan English Game dizisiyle aslında başladığı noktadan, ne kadar uzaklaştığını anlatıyor.

Kurallarını asillerin koyduğunu fakat değişmesine işçilerin sebep olduğu futbolun, sadece futbol olmadığı en net şekilde gösteriliyor dizi ile. 

Sınıf mücadelesinin en sembolik oyunlarından olan futbol, paranın girmesi ile beraber yüzyıllık gelişimiyle acımasız bir makineye dönüşürken, dizi aslında futbolun unutulan değerlerini hatırlatıyor.

Futbolun doğuşuna kadar işçi sınıfının sermaye sahipleriyle aynı masada olma imkanı yokken, futbol topu ile işçilerin ve yoksulların aynı sahada, ilk defa kazanabilmesine fırsat tanıdı futbol.

Bugün devasa bir endüstri ve eğlence olan futbol, yüzyıl önce yumuşak bir güç olarak insanlara umut oldu.

Savaş ve yokluk zamanların en sert günlerinde, bir futbol topunun romantizmine tutundu milyonlar.


Para ile değişen futbol

Sınıflar ve bireyler arasındaki farkı kaldıran futbolun, bu saf halinin en sert değişimi ise 70’li yıllara dayanır.

İngilizler, futbol kurallarını koyduklarında topu paradan uzak tutmaya çalışmışlardı. Paranın rekabeti bozacağını düşünen ve diğer ülkelere üstten bakan İngilizler, FIFA’nın kuruluşunda yer almadıkları gibi daha sonrasında da iki defa FIFA’dan ayrılmışlardı.

FIFA’nın kuruluşu ile iki savaş sonrasına kadar futbolun, sponsorlar ve para ile endüstriyel bir makineye dönüşümü, aslında Brezilyalı Joe Havalange’nın başkanlığı ile başlar.
 

Joe Havelange.jpg
Joe Havelange / Fotoğraf: Wikipedia


1974 yılına kadar Avrupalı başkanların kontrolünde olan FIFA, iki savaş görmüş ve Güney Amerika ve Afrika’da da büyük değişimlere şahit olmuştu.

Ülkelerin siyasi durumlarına ilişkin tavır almayan FIFA, özellikle Şili, Arjantin ve Güney Afrika ile ilgili almadığı kararlar yüzünden de eleştiriliyordu.
 

Sir Stanley Rous & Havelange.jpg
Sir Stanley Rous ile Havelange / Fotoğraf: sportal.bg


Bu şartlar altında Brezilyalı Joe Havalange, 13 yıl başkanlık yapan eski hakem ve futbolun kurallarında da imzası olan Sir Stanley Rous ile girdiği başkanlık yarışında özellikle Afrika ülkelerinin oyları ile başkanlığı kazanır.

Brezilya’da askeri darbe ile başa gelmiş yönetimin de desteğini alan Havalange, Afrika ülkelerine Pele ile yaptığı ziyaretler ve rüşvet dedikoduları altında başkanlığa başlar.

Joe Havalange, sponsorların futbola girişine hız katarak o döneme kadar geliri olmayan FIFA ve dünya futbolunun reklam ve pazarlama anlayışını değiştirmekle beraber, saf futbolun bozulmasına da sebep olur.

Futbolu küreselleştiren Havalange, futbolun saf oyundan ticari bir oyuna geçişini sağlar.

Bu açıdan 1974 dünya kupası Beckenbauer ve Adidas’ın en çok öne çıktığı dünya kupası olması da dikkat çekicidir.

1974 dünya kupası finalinde, tartışmalı penaltı kararı ile dönemin en iyi futbolunu oynayan Cruyff’lu Hollanda’nın, Almanya karşısında kupayı kaybetmesi de Adidas ve patronu Horst Dassler’in en güçlü olduğu döneme gelir.

2015 yılında yaşanan FIFA skandalı ve yolsuzlukların başlangıcı belki de 1974 yılındaki seçimler ile atıldı.

Joe Havalange, Pele ile oy almaya çalışırken, aynı yoldan ilerleyen 24 yıl genel sekreterliğini yapmış Sepp Blatter de başkanlık için Platini ile delegelerden oy istiyordu.
 

Joe Havelange & Sepp Blatter.jpg
​​​​​​​Sepp Blatter ile Joe Havelange, 1982 / Fotoğraf: Wikipedia


Futbol sadece futbol değildi

Futbolun sadece futbol olmadığı zamanlardan, içinde yolsuzluk, rüşvet ve iflaslar yaratan büyük bir endüstri haline geldi artık futbol.

Yüzyıl önce zenginlerin zevk için oynadığı,  işçiler ve yoksulların ise motivasyon ve meydan okuma olarak gördüğü futbol, artık ticari bir etkinlik.

Bugün bir virüs ticari futbolun bütün çarklarını durdurdu. Sert rekabet ve gereksiz tartışmalar olmadığında, özlenenin aslında sadece futbol olduğu anlaşıldı salgın döneminde.

Belki bu dönemden sonra, futbolun sadece futbol olmadığı tekrar hatırlanır.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.  

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU