İsrail’in ‘Gazze ve Lübnan’ın güney cephesini’ bağlantılı olarak kabul etmemesi, Hizbullah ile gerilimini artırıyor

Tel Aviv hedeflerine ulaşamazsa Hamas’la yapılan ateşkes Hizbullah için geçerli olmayacak

Fotoğraf: AA

Gazze’de ateşkesin sağlanması ve savaşın Lübnan’a yayılmasının önlenmesine ilişkin içte ve dışta müzakerelerin yoğunlaştığı bir dönemde, Hizbullah ve İsrail’in sahadaki siyasi ve askeri göstergeleri, yürütülen çabaların başarıya ulaşma ihtimaline ilişkin iyimserliği yansıtmıyor.

Bu durum, son saatlerde iki taraf arasında yaşanan askeri gerilim ve İsrailli yetkililerin artan tehditleri ile iyice görünür oldu.

Sahadaki askeri gerçekler, İsrail’in, Hamas hareketindeki yetkililere yaptığı şekilde, Hizbullah’taki liderleri, onlara yakın kişileri ve sivilleri hedef alan saldırı ve suikastların kapsamını genişletme yönündeki eğiliminin arttığını gösteriyor.

Hizbullah ise saldırmak yerine savunmada kalmaya çalışıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, son konuşmasında topu İsrail sahasına atarak, gerilimi tırmandırmaları halinde kendilerinin de aynı adımı atacağını söyledi.

Nasrallah, Gazze’de ateşkes sağlanana kadar İsrail ile bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini söyledi.

İsraillilerin müzakereler sırasında ortaya koyduğu öneri ve şartları kabul etmediğini dile getirerek, 1701 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararının şartlara eklenmesini de talep etti.

Şarku’l Avsat’a konuşan Ortadoğu Stratejik İşler Enstitüsü Direktörü Dr. Sami Nadir, “İsrai’in Gazze savaşının sona ermesinin ardından, Lübnan’ın güneyine yönelik savaşını sürdürmesi kararlaştırıldı. Gazze’de ateşkes sağlanması durumunda İsrail kuzey cephesine daha fazla zaman ayıracaktır” dedi. Dr. Nadir, açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü:

İşler bugüne kadar değişmeyen, cephenin kapatılmasına ve 1701 sayılı kararın uygulanmasına izin vermeyen güç dengesiyle bağlantılı. Ani bir askeri operasyon gerçekleşmediği ve dengeler taraflardan birinin lehine değişmediği sürece, İsrail şu ana kadar hedeflerine ulaşamamıştır.

Dr. Nadir, güçler dengesinin bugünkü gibi kalması halinde müzakere hattında gösterilen çabaları ‘bereketsiz bir hareket’ olarak nitelendirdi.

Dr. Nadir’e göre, Hizbullah, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun içinde bulunduğu kriz durumuna, Netanyahu ile ABD arasındaki gergin ilişkiye ve Gazze’ye yönelik saldırının durdurulması yönündeki uluslararası kamuoyundaki baskıya güveniyor.

Gazze ateşkesi ile Lübnan’ın güneyinde de ateşkes olacağı konusunda henüz bir anlaşmaya varılamadı.

Hizbullah’ın İran’la ilgili stratejik nedenlerinden dolayı iki hattı birbirine bağlama çabasına rağmen, savaşın güneyde devam etmesi muhtemel.

Bu, İsrail’in Gazze ve Lübnan hatlarını birbirine bağlamayı kabul etmediğini açıkça beyan eden ve bir kez daha İran tuzağına düşmeyi reddeden tutumunu hatırlatıyor.

İsrail, Gazze’de anlaşmaya varılmasının, gerginliğin kuzey cephesinde de sona erdiği veya Hizbullah’ın oluşturduğu tehdidin ortadan kaldırıldığı anlamına gelmediğini vurguladı.

Lübnanlı Emekli Orgeneral Halil Helou, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:

İsrailliler, Lübnan’ın güneyinde Hizbullah’a karşı yıpratma savaşı yürütüyor, sadece Hizbullah’ın fırlattığı füzelere yanıt olarak değil, sistematik ve yıkıcı bir şekilde vuruyor.

İsrail’in Lübnan’ın güneyi ve Gazze cephelerini birbirine bağlamayı reddeden tutumunu hatırlatan Helou, “Müzakerelerin seyri, Gazze’deki askeri gerilim ve Refah’a operasyon yapma tehdidi, sükunete doğru bir gidişatın olduğunu yansıtmıyor” dedi.

Helou, açıklamasına şu ifadelerle devam etti:

“Nasrallah, gerilimin tırmanmasını istemediğini, ateşkesin Gazze ile bağlantılı olduğunu söyledi. İsrail ise liderlere suikast düzenliyor ve Lübnan’ın güneyinde neredeyse harap olmuş altyapıyı yok ediyor. Bu savaşta 200’den fazla üyesini kaybeden Hizbullah’ın operasyonlarında ise bir miktar düşüş kaydedildi. Saldırıları bir dönem günde 10’u bulurken, artık 5 ve 6’yı geçmiyor.”

Helou, bu işaretlerin, İsrail’in istediğinin gerçekleşmeyeceğini ve önümüzdeki yıllarda Hizbullah’ın varlığının tehdidi altında kalacağını anladığı anda düzenleyeceği bir kara operasyonunun göstergesi veya başlangıcı olduğunu göz ardı etmiyor.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın

DAHA FAZLA HABER OKU