Gönüllüler, İsrailli Arap çiftçilere yardım ediyor

Savaş nedeniyle Filistinli ve yabancı işçilerin yokluğunun ardından mahsul hasadında çiftçileri destekleyen bir girişim

İsrail, Batı Şeria'dan gelen yaklaşık 130 bin Filistinli işçinin giriş izinlerini durdurdu / Fotoğraf: AFP

Savaşın başlamasından bu yana işçi sayılarındaki düşüş, İsrailli Arap (1948 Filistinlileri) ve Yahudi gönüllülerin, Kuzey İsrail'de Arap çiftçilere hasat yapmalarında yardımcı olmak için girişimde bulunmasına neden oldu.

Bu girişim tarımda "kurtarılabilir olanı kurtarmak" için kurulmuş yerel bir inisiyatif.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İsrail'in kuzeyinde bulunan Hayfa şehrinden Arap gönüllüler, Beka el-Garbiyye kasabasındaki çiftçilerin tarım ürünlerini toplamalarına yardımcı olmak için geldi.

Bu kasaba, işgal altındaki Batı Şeria'dan yaklaşık dört kilometre uzakta, ancak İsrail'in inşa ettiği duvarla ayrılmış durumda.

55 yaşındaki Mervan Ebu Yasin, "16 Taylandlı işçiye sahiptim, ancak savaş nedeniyle dokuzu kaçtı. Ayrıca Batı Şeria'dan 15 işçimiz vardı, onlar da yolların kapanması nedeniyle İsrail'e giremediler" dedi.

İşçi eksikliğinden dolayı şu anda sadece 7 Taylandlı işçi ile çalıştığını belirten Yasin, "40-50 dönüm tarım arazimizi işliyoruz kalanını daha fazla işçi olmadan işleyemiyoruz" diye konuştu.

Sömestr tatilinin başlangıcında her zaman olduğu gibi kısa süreliğine evlerine dönen Taylandlı işçiler, savaş nedeniyle bu kez geri dönmediler ve birçoğu İsrail'i terk etti.

Savaşın başlamasından bu yana İsrail, Batı Şeria'dan gelen yaklaşık 130 bin Filistinli işçinin giriş izinlerini durdurdu ve işgal altındaki Batı Şeria'da kalan işçileri tutuklamaya başladı.

Savaş öncesinde ebu Yasin, 150 dönüm arazide üretim yapıyordu.

Son derece yorgun görünen Yasin, "Sadece yedi Taylandlı işçiyle çalışıyorum ve bu işçilerle 40 veya 50 dönümü işleyebiliyorum, işçinin az olması nedeniyle diğer alanlarda üretim yapamam" dedi.

Yasin, sözlerine şunları ekledi:  

Giderler 150 dönümü, gelirler ise sadece 40 dönümü kapsayacak bu da sera maliyetlerini karşılamayacak.


Bazı gönüllüler, büyük yapraklı salatalıkları plastik eldivenlerle tellere benzer askılara doğru bir şekilde yukarı doğru tutarak bu bitkilerin toplanmasına yardımcı oluyorlar.

Diğerleri bu sebzelerin meyvelerini topluyor ve onları naylon torbalara koyuyor.

Bu faaliyet, Hayfa'daki Arap Ortodoks Koleji mezunları birliği tarafından düzenlenen gönüllü bir iş günü kapsamında gerçekleşiyor.

"Ekonomik olarak zarar gören ve ihmal edilen insanlarız" diyen Dernek Başkanı Enver Cemal, yardımın "topluluklarımızı güçlendirmeyi" amaçladığını vurguladı.

Cemal'in verdiği bilgilere göre, gönüllüler, yaş, cinsiyet ve sosyal sınıfları farklı kadın ve erkeklerden oluşuyor.

Hayfa'daki bir mağazada çalışan 63 yaşındaki Grace Awis, "Arap çiftçilerin işçi eksikliği olduğunu göz önüne alarak, birbirimize destek olmalıyız. Bir gün çalışmanın yeterli olmadığını biliyorum, ancak çalışmam aidiyet hissime katkıda bulunuyor" dedi.

1948'de İsrail devletinin kurulmasından sonra İsrail topraklarında kalan Filistin asıllı İsrailli Araplar, nüfusun yaklaşık yüzde 12'sini oluşturuyor ve toplumlarında ayrımcılık ve şiddetle mücadelede polisin yetersiz kalmasından şikayet ediyorlar.

Diğer gönüllüler, çilek tarlasına gitmeye karar verdiler, ancak hasada başladıkları anda yoğun yağmur yağmaya başladı, bu yüzden yakındaki bir çadıra sığındılar.

Gönüllü çalışma sadece İsrailli Araplarla sınırlı değil, başka bir Arap çiftçinin tarlasında, sosyal araştırmacı olarak çalışan 56 yaşındaki Yahudi gönüllü Guy, mahsullerin tarlaları doldurduğunu ve eğer hasat yapmalarına yardım etmezlerse mahsullerin bozulacağını belirtti.

Guy, "Bu benim gönüllü olarak katıldığım ilk sefer değil, ancak bu gönüllülük benim için çok önemli çünkü İsrail'deki Yahudi ve Araplar arasındaki ortak ilişkilere inanmalıyız ve birlikte yol almalıyız" dedi.
 


65 yaşındaki çiftçi İbrahim Muvasi, İsrail Bitki Konseyi Yönetimi üyesi olarak STK'lar ve sivil toplum forumları ile koordineli çalışarak gönüllülere ulaşıyor.

Muvasi, şunları söyledi:

Taylandlı işçilerin ayrılması ve Batı Şeria'dan gelen işçilerin giriş izinlerinin askıya alınmasının ardından, savaşın patlak vermesinden bir hafta sonra çiftçiler olarak bir araya geldik ve ailelerimizi kurtarmak için ne yapabileceğimizi kararlaştırdık.


Muvasi ayrıca, "Gönüllü çalışma bir ölçüde yardımcı oluyor, ancak çiftçilerin profesyonel işçilere olan ihtiyacını karşılamıyor, ancak başka bir seçeneğimiz yok, elimizden gelen bu ve dayanışma önemli" ifadelerini kullandı.

Hamas'ın saldırıları, İsrail'de 1200 kişinin ölümüne yol açtı, ölenlerin çoğu sivildi ve saldırının ilk gününde hayatını kaybetti.

Buna karşılık İsrail, 27 Ekim'den bu yana Gazze'ye yoğun hava saldırıları düzenlemekte ve kara operasyonları yapıyor.

Bu operasyonlarda İsrail'in verdiği bilgilere göre çoğu sivil 18.787 kişi hayatını kaybetti.

İsrail'deki yetkililer, on binlerce Filistinli işçiye izin verme konusunda bölünmüş durumda.

İsrail Kabinesi, birkaç gün önce bu konuda ordu ve iç güvenlik teşkilatının izin verilmesi yönünde görüş belirtmesi ardından tartışmalar yaşadı.

Ancak polis temsilcisi ve bazı bakanlar, Hint ve Sri Lanka'dan işçi getirilmesini savunarak bu fikre karşı çıktılar.

Başbakan Binyamin Netanyahu, önerinin çoğunluğu sağlayamaması nedeniyle oylamanın ertelenmesine karar verdi.

 

 

Independent Türkçe, AFP

DAHA FAZLA HABER OKU