Sağlık hakkı, anayasal haklardan sadece birisi.
Ancak bu hakkın kullanılması pek kolay olmuyor.
Büyükşehirlerdeki kamu hastanelerinde tedavi için randevu almak her geçen gün zorlaşıyor.
Devlet hastanelerinde randevu alamayanlar çare olarak özel sağılık kuruluşlarına yöneliyor.
Ancak özellerde en az 150 liradan başlayan muayene ücretleri herhangi bir test, tahlil, tektik veya ultrason ve MR çekimi ile daha ilk gidişte 500 ile 1000 lira arası rakamlara ulaşabiliyor.
İşlemler uzadıkça maliyette artıyor. Kısaca sağlık sorunu olan vatandaşlar randevu alamamak ve gittikçe artan özel hastane ücretlerini ödemek arasında sıkışmış vaziyette.
"Özelde ilk muayenesini yaptıran maliyetlerden sonra yine kamudan randevu almaya çalışıyor"
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Recep Koç, vatandaşın sıkışmışlığını dile getiren kişilerden biri.
Koç, kamu hastanelerinde görev yapan hekim sayısının gittikçe azalmasıyla birlikte buralardan randevu almanın çok güçleştiğini söyledi.
Randevu olma güçlüğü nedeniyle vatandaşların özel hastanelere yöneldiğini belirten Koç, "Ancak özeller sağlık hizmeti almak pahalı olduğu için vatandaş tedavisini devam ettiremiyor" dedi.
İnsanların ilk muayenesini yaptırıp iş ameliyat, tetkik ve tarama gibi işlemlere gelince yüksek maliyetten ötürü devam ettiremediklerini dile getiren Koç, "Sonra çıkıp ya yine kamudan randevu almaya çalışıyor ya da hastane hastane geziyor. Çünkü her ne kadar yüzde 200 fark alınacak dense bile özel hastaneler kafalarına göre ücretler alıyor, çoğu fatura bile vermekten kaçınıyor. Aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz yaptığımız tetkiklere özel hastanelerde binlerce lira isteniyor" diye konuştu.
"Vatandaş hastane hastane geziyor"
Koç, sonuç olarak birçok vatandaşın muayenesini özelde, kan tahlilleri gibi kimi tetkiklerini özel aile hekimliklerinde yaptırdığını ancak ameliyat benzeri daha ciddi işlemlerin maliyetini karşılamak için ya kamudan yine randevu almaya çalıştığını ya da hastane hastane gezmez zorunda kaldığını ifade etti.
"Devlet ile özel hastaneler arasında gidip gelen insanlar sorununa kalıcı çözüm bulamıyor"
Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Eş Başkanı Hüsnü Yıldırım ise "sağlık sektöründe bir karmaşa ve kaos ortamı var demenin yanlış olmayacağını" öne sürerek, "Vatandaşlar devlet hastanelerinden randevu alamıyor. Çare olarak özele gidiyor. Muayeneye gidiyor ancak daha sonra tahlil, tetkik de pahalı külfetler çıkınca tekrar devlet hastanesine dönüyor. Sorununa kalıcı bir çözüm bulamıyor" iddiasında bulundu.
"Özel hastaneler pandemide büyük karlar elde ettiler"
Yıldırım, özel hastanelerden gelen şikayetlerin tersine özellikle pandemi döneminde büyük karlar elde ettiklerini çünkü devlet hastanelerine gidemeyen insanların özellere gittiğini savundu.
Yıldırım, bu durumun da sağlık hizmetinin gün geçtikçe daha paralı hale gelmesinin bir göstergesi haline geldiğini kaydetti.
"Artan maliyetlerden dolayı özel hastanelere gidenler 5 yıl öncesine göre azaldı"
Peki bu süreçte Türkiye genelinde sayıları 600 civarındaki özel hastanelere ilgi ne düzeyde?
Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Genel Başkanı Dr. Reşat Bahat, tahmin edilenin tersine özel hastanelere gelen insan sayısında azalma olduğunu öne sürdü.
"Özel hastanelerde 5 yıl önce muayene sayısı 100 milyondu" diyen Bahat, "2021'de bu sayı 70 milyona indi. 2022'deki sayıyı şimdilik bilmiyoruz" dedi
Bahat, özel hastanelere gelen sayısındaki düşüşün nedeni şu sözlerle açıkladı:
"SGK'nın katkı payları artmadıkça vatandaştan alınan fark yükselmeye başladı. SGK, 13-14 yıldır doğru dürüst fiyat güncellemesi yapmadı. Doğal olarak biz de vatandaştan daha çok fark aldık. Özel hastaneler insanlara pahalı geldi bu nedenle hasta sayısında azalış yaşandı."
Bahat, SGK'nın uzun zamandan sonra 3-4 ay önce yeni bir fiyat güncellemesine gittiğini ve bazı fiyat avantajlarının oluştuğunu kaydederek, yoğunluk yaşanan hastanelerin bu avantajlardan faydalanarak fiyat uygulayan hastaneler olabileceğini söyledi.
"Türkiye, Güney Kore'den sonra en çok doktora giden ikinci ülke"
Pandemi nedeniyle insanların iki yıl boyunca bazı tedavilerini ertelediğini aktaran Bahat, "Pandeminin azalmasıyla bir talep patlaması var. Bu sadece Türkiye'de değil dünyada da böyle. Dolayısıyla şu anki duruma bakarak bir planlama yapmak mümkün değil. 2023 ortasından itibaren normale döner" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin pandemiden önce Güney Kore'den sonra dünya genelinde en çok doktora gidilen ikinci ülke olduğunu söyleyen Bahat, şu uyarıda bulundu:
Yıllık 800 milyon muayene sayısı var. Kişi başı yılda 10,5 kez doktora gidiyoruz. Kore, yaşlı bir nüfus. Doktora çok gitmeleri anlaşılabilir ama bizim gibi genç bir nüfusun bu kadar çok hastaneye gitmesi yakıştıramadığımız bir durum. Bu siyasetçiler açısından övünülecek bir şey olabilir ama bu yıl rakamlar yeniden 10'un üzerine çıkarsa gerek kamu gerekse özel bu talebi karşılamakta zorlanır.
© The Independentturkish